I. Dünya Savaşı'nda 1915-1917 Osmanlı Devleti'ni paylaşmak için yapılan gizli antlaşmalar nelerdir?

02.03.2025 0 görüntülenme

I. Dünya Savaşı, yalnızca cephelerdeki çatışmalarla değil, aynı zamanda savaş sonrası dünyayı şekillendirecek karmaşık diplomatik manevralarla da doluydu. Osmanlı Devleti'nin savaşa dahil olması, İtilaf Devletleri için cazip bir hedef oluşturdu. Zira Osmanlı toprakları, stratejik önemi ve doğal kaynaklarıyla dikkat çekiyordu. Bu durum, 1915-1917 yılları arasında Osmanlı Devleti'ni paylaşmak üzere bir dizi gizli antlaşmanın yapılmasına yol açtı.

İstanbul Antlaşması (1915)

İtilaf Devletleri'nin ilk gizli antlaşması, Rusya'yı savaşa çekmek ve yanında tutmak amacıyla 1915'te imzalanan İstanbul Antlaşması'ydı. Bu antlaşmaya göre, Rusya'ya Boğazlar (Çanakkale ve İstanbul Boğazları) ve çevresindeki topraklar vaat ediliyordu. Antlaşma, Osmanlı Devleti'nin başkentini ve stratejik su yollarını kontrol etme arzusunu yansıtıyordu. Ancak, Rusya'daki devrim sonrası bu antlaşmanın geçerliliği kalmamıştır.

Londra Antlaşması (1915)

İtalya'yı İtilaf Devletleri tarafında savaşa dahil etmek amacıyla imzalanan Londra Antlaşması da Osmanlı topraklarını hedef alıyordu. Bu antlaşmaya göre, İtalya'ya Antalya ve çevresi ile bazı Ege adaları vaat ediliyordu. İtalya, bu vaatler karşılığında İtilaf Devletleri'nin yanında yer almayı kabul etti.

Sykes-Picot Antlaşması (1916)

Belki de en meşhur gizli antlaşmalardan biri olan Sykes-Picot Antlaşması, İngiltere ve Fransa arasında imzalandı. Bu antlaşma, Orta Doğu'nun paylaşımını öngörüyordu. Buna göre, bugünkü Suriye, Lübnan ve Kuzey Irak Fransa'nın; Ürdün, Güney Irak ve Filistin ise İngiltere'nin nüfuz alanına bırakılıyordu. Bu antlaşma, bölgenin geleceği üzerinde derin ve kalıcı etkiler bırakmıştır.

Saint-Jean-de-Maurienne Antlaşması (1917)

İtalya, Fransa ve İngiltere arasında imzalanan Saint-Jean-de-Maurienne Antlaşması ile İtalya'ya, İzmir ve çevresi ile Güneybatı Anadolu bölgesi vaat ediliyordu. Bu antlaşmanın amacı, İtalya'nın savaşta kalmasını sağlamak ve olası bir barış görüşmesinde İtalya'nın çıkarlarını korumaktı.

Bu gizli antlaşmalar, I. Dünya Savaşı sonrası Orta Doğu ve Avrupa haritasının çizilmesinde önemli rol oynadı. Ancak, bu antlaşmaların içeriği ve uygulanma biçimi, bölgede uzun süren siyasi istikrarsızlıklara ve çatışmalara zemin hazırladı. Gizli diplomasi, adalet ve eşitlik ilkelerinden uzak bir şekilde yapılan bu paylaşım planları, günümüzdeki birçok sorunun da kaynağı olmuştur.