15 Temmuz Köprüsü ne zaman yapıldı?

15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nün Hikayesi

Sen de herhalde İstanbul'a gelip de o muhteşem köprüyü görünce merak etmişsindir: Bu koca yapı ne zaman, nasıl ortaya çıktı?

Temelleri 1970'lerde Atıldı

Biliyorsun, o dönemde Türkiye'nin ekonomisi ve nüfusu hızla büyüyordu. Boğaz'ın iki yakasını birbirine bağlamak bir zorunluluk haline gelmişti. Proje, ilk olarak 1970'lerin ortasında gündeme geldi ve uluslararası ihale süreçleri başladı. Bu tür devasa projeler öyle birdenbire olmuyor, uzun bir hazırlık ve planlama süreci gerektiriyor. Bir kere yol güzergahı belirlenecek, zemin etütleri yapılacak, mühendislik hesapları çıkarılacak. Bunların hepsi zaman alıyor.

Yapımı 1973'te Başladı ve 1973'te Bitti!

Ve işte geldik en can alıcı noktaya. Köprünün inşaatına tam olarak 20 Şubat 1970 tarihinde başlandı. Bu, belki de en çok şaşırtan bilgi. Çünkü bu kadar büyük bir yapının ancak birkaç yılda tamamlanması inanılmaz gibi geliyor. Tam olarak 3 yıl 1 ay 20 gün gibi bir sürede tamamlandı. Ve 29 Ekim 1973 tarihinde, Cumhuriyetimizin

  1. yılı şerefine görkemli bir törenle açıldı. Bu tarih aynı zamanda köprünün resmi adı olan "Boğaziçi Köprüsü"nün de simgesi oldu.

Boyutları ve İnşaat Süreci

Şimdi biraz rakamlara dalalım. Köprünün ana açıklığı 1.074 metre. Toplam uzunluğu ise 1.560 metre. Yüksekliği de en tepe noktada 165 metre. Düşünsene, o zamanlar bu kadar yüksek ve uzun bir köprü yapmak başlı başına bir mühendislik harikasıydı. İnşaat sürecinde, dünyanın çeşitli yerlerinden uzman ekipler çalıştı. Hem çelik kesimleri hem de montaj işlemleri, dönemin ileri teknolojileri kullanılarak yapıldı. Deneyimlerime göre, bu tür projelerde en kritik nokta lojistik ve işçi güvenliğidir. Her iki konuda da o dönem için ciddi çalışmalar yapılmış.

Pratik Bilgiler ve Öneriler

Eğer köprüyü ziyaret etmeyi düşünüyorsan, en güzel zamanlardan biri gün batımı. Hem ışıklar yanmaya başladığında eşsiz bir manzara sunar hem de trafiğin biraz daha rahatladığı saatlere denk gelebilirsin. Köprünün üzerinde yürümek de mümkün, tabii hava koşulları uygunsa. Yürürken hem Avrupa hem de Asya yakasının tadını çıkarabilirsin. Ama dikkat, rüzgarlı havalarda biraz sallanma hissedebilirsin, bu normaldir. Köprüden geçerken de farklı bir atmosfer yaşarsın. Anadolu ve Avrupa yakasının tarihi dokusuyla modern yapıların birleştiği o manzarayı izlemek keyifli.