Divanı Hikmet Farsça mı?
Divanı Hikmet Farsça mı? Gerçekler ve Yanılgılar
Biraz Divan-ı Hikmet'ten bahsedelim, zira bu eser hakkında sıkça yanlış anlaşılan noktalar var. Özellikle de dil meselesi. Hemen konuya girelim: Divan-ı Hikmet esasen Türkçedir. Evet, yanlış duymadın. Ahmed Yesevi'nin bu eşsiz eseri, o dönemin Türkistan coğrafyasında konuşulan Eski Türkçe ile kaleme alınmıştır.
Peki, bu Farsça meselesi nereden çıkıyor dersen, bunun birkaç temel sebebi var:
Neden Farsça Sanılıyor?
Deneyimlerime göre, bu yanılgının birkaç ana kaynağı var:
- İdari Dil Olarak Farsça: O dönemde Türkistan'da birçok devlet ve hanlıkta idari dil olarak Farsça kullanılıyordu. Bu durum, Farsça'nın entelektüel ve resmi çevrelerdeki hakimiyetini gösteriyor. Bu nedenle, bu coğrafyada ortaya çıkan edebi eserlerin de Farsça olabileceği düşünülüyor. Ancak Ahmed Yesevi'nin hedef kitlesi halktı ve onların anlayabileceği dil Türkçe idi.
- Bazı Farsça Etkiler ve Kelimeler: Ahmed Yesevi'nin eserlerinde dönemin kültürel etkileşimleri gereği bazı Farsça kelimeler ve terimler bulunabilir. Hatta bazı hikmetlerde Arapça ayet veya hadislerin çevirileri de yer alabilir. Bu, eserin ana dilinin Farsça olduğu anlamına gelmez; tıpkı günümüzde İngilizce veya Arapça kelimelerin Türkçeye girmesi gibi düşünebilirsin. Bu, dilin zenginleşmesidir, kimliğini değiştirmesi değil.
- Edebi Geleneğin Etkisi: Divan edebiyatı geleneği içinde Fars edebiyatının büyük bir etkisi olduğu inkâr edilemez. Ancak Divan-ı Hikmet, bu geleneğin erken ve kendi özgün damarını oluşturan bir eserdir. Ahmed Yesevi, halka ulaşmak ve dini öğretileri yaymak amacıyla kendi anadilini kullanmıştır.
Peki, Divan-ı Hikmet'in Dil Özellikleri Nelerdir?
Şimdi de eserin diline biraz daha yakından bakalım:
- Eski Türkçe Karakteri: Divan-ı Hikmet'in dili,
- ve
- yüzyıl Türkçesinin özelliklerini taşır. Bugün okuduğumuz metinler, o dönemin ses ve biçim özelliklerini yansıtan bir yazı diliyle karşımıza çıkar. Örneğin, bazı kelime sonlarındaki "-g" seslerinin belirginliği veya belirli fiil çekimleri, günümüz Türkçesinden farklılıklar gösterebilir.
- Sadelik ve Anlaşılırlık: Ahmed Yesevi'nin temel amacı, halka hitap etmek olduğu için kullandığı dil genellikle sade ve akıcıdır. Fars edebiyatının o dönemki süslü ve ağır dil anlayışından farklı olarak, Yesevi'nin hikmetleri daha anlaşılır bir üsluba sahiptir. Bu da eserin geniş kitlelere ulaşmasını sağlamıştır.
- Sembolik ve Metaforik Anlatım: Yesevi, tasavvufi düşüncelerini aktarırken bolca sembol ve metafor kullanmıştır. Bu sembollerin bazıları dönemin kültürel atmosferinden izler taşısa da, anlatımın temelindeki dil Türkçe'dir.
Divan-ı Hikmet'ten Örnekler ve İpuçları
Eğer Divan-ı Hikmet'in dilini merak ediyorsan, sana birkaç tavsiyem olacak:
- Güvenilir Kaynaklardan Okuma Yap: Divan-ı Hikmet'in günümüz Türkçesine çevrilmiş pek çok baskısı var. Araştırmanı yaparken, alanında uzman akademisyenlerin hazırladığı, dilbilimsel açıklamaları olan eserlere yönelmeni öneririm. Bu, metnin asıl dilini daha iyi anlamana yardımcı olur. Örneğin, bazı araştırmacılar, eserdeki kelime hazinesinin %90'ından fazlasının Eski Türkçe kökenli olduğunu belirtiyor.
- Karşılaştırmalı Okuma: Mümkünse, eski harfli metinlerle günümüz Türkçesine aktarılmış metinleri yan yana okumaya çalış. Bu, dilin nasıl bir evrim geçirdiğini ve Yesevi'nin kullandığı kelimelerin günümüzdeki karşılıklarını görmeni sağlar.
- Didaktik Boyutunu Unutma: Divan-ı Hikmet'in dili üzerine düşünürken, eserin temel amacının dini ve ahlaki öğütler vermek olduğunu aklında tut. Yesevi, en etkili şekilde ulaşabilmek için Türkçeyi seçmiştir. Bu, onun dil bilgeliğinin de bir göstergesidir.
Kısacası, Divan-ı Hikmet Farsça değildir; esas olarak Eski Türkçe'dir ve bu toprakların kültürel mirasının önemli bir parçasıdır. Bu eseri diline odaklanarak okuduğunda, sadece edebi bir şaheser değil, aynı zamanda dilimizin zenginliğine dair de pek çok şey keşfedeceksin.