Karine nedir çeşitleri nelerdir?
Karine Nedir ve Çeşitleri Nelerdir?
Karine, hukukta bir olayın veya durumun varlığından yola çıkarak, başka bir olayın veya durumun da var olduğu varsayımıdır. Yani, ortada sabit bir gerçek varsa, bu gerçek üzerinden mantıksal olarak başka bir sonuca ulaşılır. Bu, hukuk uygulamasında zaman kazanmak ve delil toplama yükünü hafifletmek için sıkça kullanılan bir yöntemdir. Deneyimlerime göre, karine kavramını anlamak, hukuki metinleri okurken veya bir hukuki durumu değerlendirirken sana büyük bir kolaylık sağlar.
Karine, aslında bir tür "hukuki çıkarım"dır. Günlük hayatta da farkında olmadan karine kullanırız. Örneğin, dumanın olduğu yerde mutlaka bir ateş olduğunu varsaymak gibi. Hukukta da bu mantık geçerlidir, ancak daha kesin kurallara ve tanımlara bağlıdır.
Karine Çeşitleri ve Örnekleri
Karineyi temel olarak iki ana gruba ayırabiliriz: Maddî Karine ve Hukukî Karine. Bu ayrım, karinenin ispat yükümlülüğünü nasıl etkilediğine göre yapılır.
Maddî Karine (Fiilî Karine)
Maddî karine, gerçek hayattaki olağan akışa, tecrübelere ve genel kabul görmüş bilgilere dayanan karinedir. Bu tür karinelerde, ispat yükümlülüğü genellikle aksini iddia edene geçer. Yani, bir karine söz konusu olduğunda, o karinenin doğru olmadığını iddia eden kişi bunu kanıtlamak durumunda kalır.
Örnek vermek gerekirse:
- Babalık Karinesi: Medeni Kanunumuzda, evlilik içinde veya бракın sona ermesinden itibaren 300 gün içinde doğan çocuğun, kocadan sayılacağı yönünde bir karine vardır. Yani, eğer bir çocuk evlilik süresi içinde doğmuşsa, o çocuğun babasının koca olduğu varsayılır. Kocanın bu durumu reddetmesi ve çocuğun kendisinden olmadığını ispat etmesi gerekir. Bu, çocuk verme olasılığı gibi somut bir gerçeğe dayanan maddî bir karinedir.
- İyiniyet Karinesi: Bir hakkı veya hukuki bir durumu kazanırken, kişinin iyiniyetli olduğu varsayılır. Örneğin, bir malı satın alan kişinin, o malın kendisine ait olduğuna samimiyetle inandığı varsayılır. Eğer bir kişi, o malın başkasına ait olduğunu biliyorsa veya bilmesi gerekiyorsa, iyiniyetli sayılmaz ve bu durumun ispat edilmesi gerekir.
Hukukî Karine
Hukukî karine ise, kanunda açıkça düzenlenmiş, belirli bir olgunun varlığından hareketle başka bir olgunun hukuken kabul edilmesi gerektiğini belirten karinelerdir. Bunlar da kendi içinde ikiye ayrılır:
- Kanunî Karine (Karine-i Kanunî)
Kanunî karine, kanunun açıkça bir olgunun varlığını kabul ettiği karinelerdir. Bunlar da ispat yükümlülüğünün nasıl değiştiğine göre ikiye ayrılır:
- Kesin Kanunî Karine (Mücbir Karine): Bu tür karinelerde, karinenin aksi, kural olarak ispat edilemez. Yani, kanun bir durumu kesin olarak kabul eder ve bunun aksini ileri sürmek mümkün değildir.
- Örnek: Tapuda kayıtlı bir taşınmaz malın mülkiyetinin kazanılmasında, tescil ile kazanılır. Yani, tapuda kayıtlı bir malın sahibi sizseniz, o mal sizin kabul edilir. Başka birinin sizden önce o mal üzerinde hak iddia etmesi, tescil edilmişse geçersizdir. (Tapu Kanunu'nun temel mantığı)
- Muteber Kanunî Karine (Karine-i Kabûlü): Bu tür karinelerde ise, karinenin aksini ispat etmek mümkündür. Yani, kanunun varsaydığı durumun doğru olmadığını ileri süren taraf, bunu kanıtlamakla yükümlüdür. Bu, yukarıda bahsettiğimiz maddî karinelere çok benzer bir işleyişe sahiptir ama kanun tarafından açıkça düzenlenmiş olması onu ayırır.
- Örnek: Bir kişi adına kayıtlı bir çekin, hamiline yazılı olsa bile, aslında başkasına ait olduğunu veya elde edilişinde yolsuzluk olduğunu ispat etmek gibi durumlar bu kapsama girebilir. (Çek Hukuku'nun bazı hükümleri)
- Hakim Karinesi (Hâkimin Karinesi)
Hakim karinesi, kanunda açıkça düzenlenmemiş olsa da, hakimin somut olayın özelliklerine, mantığa ve hayatın olağan akışına göre, bir olayın varlığından başka bir olayın varlığını çıkardığı karinelerdir. Hakim, elindeki delilleri değerlendirerek bu tür karinelere ulaşır.
- Örnek: Bir kişi, evinde kaçak sigara bulundurmakla suçlanıyor ve evinde yapılan aramada birden fazla paket kaçak sigara bulunuyor. Hakim, bu duruma bakarak, bu sigaraların kişinin ticari amaçla bulundurduğu ve sattığı yönünde bir karine oluşturabilir. Eğer kişi, sadece kişisel kullanım için bulundurduğunu ispat edemezse, bu karineyi kabul etmesi gerekebilir. Bu, hakimin elindeki delillere dayanarak vardığı bir sonuçtur.
Karine Kullanmanın Pratik Faydaları
Deneyimlerime göre, karineler hukuk davalarında işleri oldukça hızlandırır. Zaten kesinleşmiş bir olgu varsa, üzerinden başka bir olgunun varlığını mantıksal olarak çıkarabilmek, her şeyi baştan ispat etme yükümlülüğünü ortadan kaldırır. Bu, özellikle delil bulmanın zor olduğu durumlarda büyük bir kolaylıktır.
Sen de hukuki bir süreçle karşılaştığında, mevcut durumun hangi karineye uyduğunu anlamaya çalışarak süreci daha iyi kavrayabilirsin. Örneğin, bir kira sözleşmesinde kiracının kirayı ödediği ancak mal sahibinin kira sözleşmesinin feshedildiğini iddia ettiği bir durumda, kiracının kira ödemelerini gösteren makbuzları veya banka dekontları, sözleşmenin devam ettiğine dair bir karine oluşturabilir. Bu durumda, sözleşmenin feshedildiğini iddia eden mal sahibine iş düşer.
Unutma, karine hukukun temel araçlarından biridir ve doğru anlaşıldığında sana hukuki süreçlerde yol gösterebilir.