Gariban kime denir?

Gariban Kime Denir?

Gariban, en basit tanımıyla, maddi imkanları yetersiz olan, hayatını idame ettirmekte zorlanan kişilere denir. Ancak bu kavram, sadece parasızlıkla sınırlı değil; hayatın çeşitli alanlarında dezavantajlı konumda olan, güçsüzlük ve çaresizlik hisseden herkes için kullanılabilir. Benim deneyimlerime göre, garibanlık, bir durumdan çok bir haldir.

Garibanlığın Boyutları

Garibanlığın en belirgin boyutu elbette maddi yetersizliktir. Gelirinin asgari ücretin altında kaldığı, temel ihtiyaçlarını dahi karşılamakta güçlük çektiği durumlar buna örnek. Türkiye'de TÜİK verilerine göre yoksulluk sınırı 2023 itibarıyla yaklaşık 20 bin TL'nin üzerindeyken, asgari ücretin altında yaşayan milyonlarca insan mevcut. Bu insanlar, barınma, gıda, sağlık, eğitim gibi temel haklara erişimde ciddi zorluklar yaşarlar. Mesela, kira ödemekte zorlanan, elektrik faturasını ödeyemediği için ışıkları kısık yanan, çocuğunun okul masraflarını karşılayamayan bir aile, durumun somut göstergeleridir.

Ancak garibanlık sadece para ile ilgili değildir. Sosyal ve psikolojik boyutları da vardır. Örneğin, bir kişinin eğitim imkanlarının kısıtlı olması, kendini ifade etmekte zorlanması, toplumsal baskı altında ezilmesi, yetersizlik hissi yaşaması da garibanlığın bir parçasıdır. Köyde yaşayan, yeterli eğitim alamamış, büyük şehre gelmiş ama iş bulamayan genç bir adam, bilgi ve beceri eksikliği nedeniyle kendini gariban hissedebilir. Aynı şekilde, yaşlılık, hastalık veya engellilik nedeniyle kimseye muhtaç duruma düşmek de çaresizlik hissini beraberinde getirir.

Bir diğer önemli boyut ise hukuki ve bürokratik engellerdir. Yasal haklarından haberi olmayan, avukat tutacak gücü olmayan, devletin sunduğu imkanlara erişim konusunda bilgi ve beceriden yoksun kişilerin durumu da garibanlığı pekiştirir. Örneğin, bir evrakı eksik olduğu için bir yardım alamayan veya bir hakkını arayamayan kişi, bu sistemin içinde kaybolmuş hisseder.

Garibanlara Nasıl Yaklaşmalı?

Eğer etrafınızda garibanlık içinde yaşayan insanlar varsa, onlara yaklaşımınızda şu noktaları göz önünde bulundurabilirsiniz:

  • Empati Kurmak: Kendi yaşamınızla onların yaşamlarını karşılaştırmak yerine, onların yerine kendinizi koymaya çalışın. Onların nelerle mücadele ettiğini anlamaya gayret edin.
  • Saygı Göstermek: Garibanlık bir kusur değildir. Hiç kimse bilinçli olarak bu duruma düşmez. Onlara karşı küçümseyici veya acıyan bir tavır yerine, saygı ve anlayış gösterin.
  • Pratik Destek Sunmak: Sadece maddi yardım değil, bilgi, beceri veya zaman gibi farklı kaynaklarla da destek olabilirsiniz. Bir öğrencinin derslerine yardım etmek, bir yaşlıya market alışverişinde destek olmak gibi küçük ama anlamlı hareketler büyük fark yaratabilir.
  • Bilgi Paylaşımı: Devletin veya sivil toplum kuruluşlarının sunduğu imkanlar hakkında bilgi sahibi olun ve bu bilgiyi ihtiyacı olanlarla paylaşın. Bazen doğru bilgi, bir kapı aralar.
  • Kendi Deneyimlerinizden Ders Çıkarmak: Kendi hayatınızda zor zamanlar geçirdiyseniz, o deneyimlerden çıkardığınız dersleri başkalarının faydasına kullanabilirsiniz. Bu, hem size hem de karşınızdaki kişiye iyi gelecektir.

Deneyimlerime göre, en büyük garibanlık, umudunu kaybetmektir. Bu nedenle, destek sunarken aynı zamanda onlara umut aşılamak da çok önemlidir. Küçük bir yardım, bir çift anlayışlı söz, bir umut ışığı olabilir.