Her nasip vaktine esirdir sözü kime ait?

Her Nasip Vaktine Esirdir Sözü Kime Ait?

Bu güzel sözün kime ait olduğu konusunda kesin ve net bir bilgi bulmak pek mümkün değil. Tarih boyunca pek çok bilgenin, şairin ve hatta halk ozanının benzer ifadeler kullandığını görüyoruz. Ancak "Her nasip vaktine esirdir" kalıbı, özellikle İslam kültüründe ve tasavvufi düşüncede derin karşılık bulan, genel bir hikmete işaret eder.

Bu söz, aslında hayatımızdaki zamanlama ve kısmet anlayışını çok iyi özetliyor. Deneyimlerime göre, bu ifadeyi hayatlarının bir döneminde mutlaka duymuş veya kullanmış pek çok insan var. Belki bir evlilik telaşında, belki bir iş kurma girişiminde, belki de hayallerini gerçekleştirmek için beklerken bu sözü duymuşsundur. Kısaca, hepimizin hayatında bir noktada "vakit" ve "nasip" kavramlarının ne kadar iç içe geçtiğini gösteren bir durum yaşanmıştır.

Nasip ve Vakit Kavramlarının Anlamı

Bu sözün temelinde yatan iki anahtar kelime var: nasip ve vakit.

  • Nasip: Kelime anlamı olarak "payımıza düşen", "rızık" veya "kısmet" demektir. Ancak daha derinlemesine bakıldığında, bu sadece maddi bir karşılık değil, aynı zamanda hayatımıza giren insanları, yaşadığımız olayları, sahip olduğumuz fırsatları da kapsayan geniş bir kavramdır. Örneğin, belirli bir yeteneğe sahip olmanız bir nasipken, bu yeteneği doğru zamanda kullanma imkanı bulmanız da yine nasiple ilgilidir.
  • Vakit: Zamanın kendisi. Ancak bu sözdeki "vakit", sadece takvim yapraklarının ilerlemesi değil, aynı zamanda olgunlaşma zamanı, hazır olma zamanı ve doğru an anlamına gelir. Bir tohumun filizlenmesi için toprağın uygun hale gelmesi, güneşin ve suyun yeterli olması gibi, bizim hayatımızdaki olayların gerçekleşmesi için de belirli şartların ve zamanların oluşması gerekir.

Bu iki kavramı bir araya getirdiğimizde, "Her nasip vaktine esirdir" ifadesi, hiçbir şeyin ne erken ne de geç olmadığını, her güzel şeyin kendi zamanı geldiğinde mutlaka gerçekleşeceğini ifade eder. Bu, bir nevi ilahi takvime olan bir güveni de içinde barındırır.

Hayatımızdan Örnekler

Bu prensibi hayatımızın pek çok alanında görebiliriz:

  • Kariyer: Birçok insan, kariyerinde istediği noktaya gelmek için yıllarca çabalar. Bazen bir fırsat tam önümüze gelir, ancak o an hazır değilizdir. Başka bir zaman ise, henüz hazır olmadığımız bir fırsat kaçar gider. Ancak doğru zamanda, doğru bilgi ve tecrübeye sahip olduğumuzda, beklenmedik bir kapı açılabilir. Deneyimlerime göre, sabırla bekleyip kendimizi geliştirenler, doğru zamanda gelen teklifleri daha iyi değerlendirebiliyor. Örneğin, bir yazılımcının belirli bir programlama dilini öğrenmesi birkaç yıl sürebilir. Bu bilgiyi öğrendiği an, o dille ilgili bir proje çıktığında hemen değerlendirebilir. Bu, onun "vakti" ile "nasibi"nin kesiştiği an olabilir.
  • İlişkiler: Aşk ve evlilik de bu sözün en çok yankı bulduğu alanlardan. Kimi insanlar genç yaşta evlenir ve mutlu olurlar, kimi insanlar ise hayatlarının ortasında "kısmetleri" ile tanışırlar. Önemli olan, bu süreçte aceleci davranmadan, kendi "vaktini" beklemeyi bilmektir.
  • Kişisel Gelişim: Yeni bir dil öğrenmek, bir enstrüman çalmak veya bir hobi edinmek gibi kişisel gelişim hedefleri de benzer bir mantıkla işler. Bazen bir kursa kaydoluruz ama zaman ayıramayız. Bir süre sonra, hayatımızda daha fazla boşluk oluştuğunda veya bu konuya olan isteğimiz daha da arttığında, o işi başarabiliriz.

Pratik İpuçları ve Öneriler

Bu sözü hem bir teselli hem de bir motivasyon kaynağı olarak kullanabiliriz:

  • Sabırlı Olun: İstediğiniz bir şeyin hemen gerçekleşmemesi, onun olmayacağı anlamına gelmez. Sabırla, dualarınızla ve çabanızla beklemeye devam edin.
  • Kendinizi Geliştirin: "Vakit" dediğimiz şey, aynı zamanda sizin de kendinizi o nasibe hazırlama zamanınızdır. Ne istiyorsanız, o konuda bilgi ve becerilerinizi artırın. Örneğin, yurt dışında yaşamak istiyorsanız, o ülkenin dilini öğrenmeye şimdiden başlayabilirsiniz.
  • Fırsatları Görmeyi Öğrenin: Kimi zaman "vakit" geldiğinde, fırsat farklı bir kılıkta karşımıza çıkabilir. Etrafınıza dikkatli bakın ve her zaman yeni olasılıklara açık olun.
  • Şükredin: Sahip olduklarınız için şükretmek, hem ruhunuza iyi gelir hem de yeni kapıların açılmasına vesile olabilir.
  • Kontrol Edemeyeceklerinizi Kabullenin: Bazı şeyler bizim kontrolümüzde değildir. Neyi ne zaman yaşayacağımız gibi. Bu gerçeği kabullenmek, stresten uzaklaşmanıza yardımcı olur.

Sonuç olarak, "Her nasip vaktine esirdir" sözü, hayatın akışına güvenmemiz gerektiğini hatırlatan güçlü bir öğüttür. Bu sözü bir pasiflik sebebi değil, bir aktif sabır ve bekleyiş göstergesi olarak görmeliyiz. Kendi payımıza düşeni almak için çalışırken, aynı zamanda doğru zamanı da kollamayı bilmeliyiz.