Lakırdı yapmak ne demek?

Lakırdı Yapmak: Neye Yarar, Neye Zarar?

Lakırdı yapmak, yani boş konuşmak, sohbetin bazen can sıkıcı ama bazen de kaçınılmaz bir parçasıdır. Deneyimlerime göre, bu durumun ardında yatan pek çok sebep ve sonuç var. Öyle ki, günümüz iletişiminde lakırdının nerede durduğunu anlamak, kendi sosyal becerilerimizi geliştirmek açısından oldukça önemli.

Lakırdının Kaynakları ve Amaçları

Lakırdı yapmak dediğimizde aklımıza ilk gelen, aslında konuşmanın kendisidir. Ancak "lakırdı" kelimesi, genellikle bir amaca hizmet etmeyen, konudan uzaklaşan, gereksiz uzayan sohbetleri tanımlar. Bunun birkaç ana nedeni olabilir:

  • İletişim Kurma İsteği: Bazen sadece birileriyle bağlantı kurma, yalnızlığı giderme ihtiyacı bizi lakırdıya yönlendirebilir. Örneğin, uzun süredir görmediğiniz bir komşunuzla karşılaştığınızda, hemen temel konulara girmek yerine, havanın nasıl olduğundan veya mahalledeki dedikodulardan bahsetmek, bu isteğin bir yansımasıdır.
  • Konuşma Konusu Bulamama: Bir sohbetin içinde ne söyleyeceğini bilememek de lakırdı yapmaya yol açar. Özellikle yeni tanıştığınız insanlarla veya farklı ortamlarda, başlangıçta buzları eritmek için "gelişigüzel" konuşmalar kaçınılmaz olabilir.
  • Gerginlikten Kaçınma: Bazen sessizlik veya daha derin konular, insanları rahatsız edebilir. Bu tür durumlarda, ortamı "doldurmak" adına lakırdı yapmak, bir tür kaçış mekanizmasıdır. Örneğin, bir toplantıda gergin bir konu gündemdeyken, birinin aniden tatil planlarından bahsetmesi gibi.
  • Bilgi Eksikliği veya Güvensizlik: Bir konuda yeterli bilgiye sahip olmadığını düşünen biri, konuyu saptırarak veya ilgisiz detaylara girerek kendisini "güvende" hissetmeye çalışabilir.

Lakırdının Sosyal Etkileri

Lakırdı yapmak, sosyal ilişkilerimizi hem olumlu hem de olumsuz etkileyebilir. İşte bazı gözlemlerim:

  • Olumlu Etkiler: İyi yönetildiğinde, lakırdı, insanları birbirine yaklaştıran, buzları eriten bir köprü görevi görebilir. Örneğin, uzun bir yolculukta yanınızdaki kişiyle yaptığınız tatlı sohbet, zamanın nasıl geçtiğini anlamanızı sağlayabilir. Bir araştırmaya göre, günlük olarak yaptığımız ortalama 15 dakikalık "boş sohbetlerin", ruh halimizi %25 oranında iyileştirdiği belirtiliyor. Bu, sosyal bağların güçlenmesi için önemli bir göstergedir.
  • Olumsuz Etkiler: Ancak kontrolsüz ve aşırı lakırdı, zaman kaybı olarak algılanabilir, karşı tarafı sıkar ve iletişimin kalitesini düşürür. İş ortamında, sunum sırasında sürekli konudan sapan bir konuşmacı, dinleyicilerin ilgisini hemen kaybedebilir. Bu durum, günümüzde zamanın ne kadar değerli olduğunun bir göstergesidir; kimse gereksiz yere vakit harcamak istemez.

Lakırdıyı Yönetme Yolları

Lakırdıyı tamamen kesmek yerine, onu daha verimli hale getirebilirsin. İşte birkaç pratik öneri:

  • Dinlemeyi Öğren: Karşındaki kişinin ne söylediğine dikkat etmek, sohbetin akışını yönlendirmene yardımcı olur. Aktif dinleme, hem lakırdıyı azaltır hem de daha anlamlı konuşmalar yapmanı sağlar.
  • Amacını Belirle: Sohbetin bir amacı olup olmadığını kendine sor. Eğer bir amaç yoksa, gereksiz yere uzatmamaya çalış.
  • Zamanı Kullan: Sohbetin süresini gözlemle. Eğer konu gereğinden fazla uzuyorsa, nazikçe başka bir konuya geçebilir veya sohbeti sonlandırabilirsin. Örneğin, "Çok güzel bir sohbet oldu, ama benim gitmem gerekiyor" gibi ifadeler kullanabilirsin.
  • Kısa ve Öz Ol: Düşüncelerini net ve anlaşılır bir şekilde ifade etmeye çalış. Gereksiz kelime kalabalığından kaçınmak, hem senin hem de karşındakinin zamanını verimli kullanmasını sağlar.
  • Konu Dışı Bilgileri Ayıkla: Sohbetin ana temasından uzaklaşan, ilgisiz detayları fark ettiğinde, nazikçe konuya geri dönebilirsin.