Tutarlı olma felsefede ne demek?

Felsefede Tutarlılık: Boş Laf Değil, Bir Yaşam Biçimi

Felsefede tutarlılık dediğimiz şey, aslında hayatın temel direklerinden biri. Bir binayı ayakta tutan çelik iskelet gibi düşün. Fikirlerin, inançların ve eylemlerin birbiriyle çelişmeden, mantıksal bir bütünlük içinde ilerlemesi anlamına geliyor. Bu sadece teorik bir kavram değil, deneyimlerime göre doğrudan senin yaşam kaliteni etkileyen bir şey.

  1. Mantıksal Tutarlılık: Fikirlerinin Çarpışmasını Önlemek

Mantıksal tutarlılık, en temel anlamıyla, birbirine zıt önermeleri aynı anda doğru kabul etmemek demektir. Mesela, bir yandan "Herkesin özgür iradesi vardır" derken, diğer yandan "İnsanların tüm eylemleri önceden belirlenmiştir" diyorsan, işte orada bir tutarsızlık var. Ya da daha basit bir örnek: "Ben dürüstlüğe çok önem veririm" deyip, sonra bir arkadaşının arkasından dedikodu yapıyorsan, bu da bir tutarsızlık.

Bu tutarsızlıklar, özellikle büyük düşünürlerin argümanlarında karşımıza çıkar. Örneğin, Aristoteles'in Üçüncü Halas Prensibi (orta durum ilkesi), bir şeyin aynı anda hem kendisi olup hem de kendisi olamayacağını söyler. Yani, "Bu bir masa ve bu bir masa değildir" diyemezsin aynı anda, aynı koşullar altında. Bu, mantığın temel taşıdır. Eğer sen de kendi fikirlerinde bu tür çelişkiler barındırıyorsan, düşünce yapın sağlam olmaz ve bu da güvenilirliğini zedeler.

Pratik İpucu: Kendi düşüncelerini sorgularken, "Bu söylediğim, daha önce söylediklerimle çelişiyor mu?" sorusunu kendine sor. Bir konu hakkında net bir duruşun varsa, bunu destekleyen gerekçelerini de tutarlı bir şekilde sıralayabilmelisin. Eğer bir konuda fikrin değişiyorsa bile, eski fikrinden neden vazgeçtiğini mantıksal bir sıra içinde açıklayabilmelisin.

  1. Pratik Tutarlılık: Sözün Özün Bir Olması

Felsefedeki tutarlılık sadece düşünce düzeyinde kalmaz. Önemli olan, bu tutarlılığı eylemlerine de yansıtabilmendir. Örneğin, etik bir ilkeye (mesela adalete) inanıyorsan, bunu sadece konuşmalarında değil, günlük yaşamındaki tüm kararlarında da sergilemelisin. Eğer "Herkesin emeğine saygı duymalıyız" diyorsan ama bir çalışanı hak etmediği şekilde düşük ücrete çalıştırıyorsan, işte orada derin bir tutarsızlık var.

Deneyimlerime göre, bu tür pratik tutarsızlıklar, insanların sana olan güvenini sarsar. Bir politikacının "Çevreye duyarlıyım" deyip, sonra büyük bir fosil yakıt şirketinden bağış alması gibi durumlar, halkın o politikacıya olan inancını düşürür. Kendi hayatında da bu böyle. Tutarlı bir insan, sözünün eri olarak görülür ve bu da sana hem içsel bir huzur verir hem de çevrendekilerin saygısını kazanmanı sağlar.

Pratik İpucu: Belirli değerlere sahipsen, bu değerleri yansıtan davranışlarda bulunmaya özen göster. Hangi konularda hassas olduğunu ve hangi prensiplere bağlı kaldığını belirle. Sonra, günlük kararlarını bu prensiplere göre şekillendirmeye çalış. Unutma, 30 bin saatlik bir araştırmanın (Malcolm Gladwell'in "Outliers" kitabında bahsettiği gibi) uzmanlık kazandırdığı düşünülürse, tutarlı bir yaşam sürmek de zamanla kazanılan bir beceridir. Küçük adımlarla başla.

  1. Tutarlı Gelişim: İlerleme ve Değişim

Tutarlılık, statik olmak anlamına gelmez. Aksine, tutarlı bir gelişim, zaman içinde evrilme sürecinde bile bir mantıksal bağın korunmasıdır. İnsanlar olarak öğreniriz, tecrübe kazanırız ve fikirlerimiz değişebilir. Önemli olan, bu değişimlerin aniden ve tutarsızca değil, yeni bilgiler ve deneyimler ışığında mantıksal bir süreçle gerçekleşmesidir.

Örneğin, gençken belirli bir siyasi görüşe sahip olabilirsin. Ancak yaş ilerledikçe, daha fazla bilgi edindikçe ve farklı insanlarla tanıştıkça, bu görüşlerin bazıları değişebilir. Önemli olan, bu değişimleri "eskiden buna inanıyordum ama şimdi farklı düşünüyorum çünkü..." şeklinde tutarlı bir şekilde açıklayabilmektir. Aniden tam ters bir yöne savrulmak tutarlı bir gelişim sayılmaz.

Sokrates'in meşhur "Bilgi erdemdir" anlayışı da bir tür tutarlılık arayışıdır. Eğer bir şeyi doğru biliyorsan, ona uygun davranırsın. Eğer davranmıyorsan, ya o şeyi tam olarak bilmediğini ya da bilgiyi eyleme dökme konusunda bir tutarsızlık yaşadığını gösterir.

Pratik İpucu: Öğrenme sürecinde olan biteni kaydetmek, tutarlı gelişimi takip etmene yardımcı olabilir. Bir günlük tutmak veya önemli düşüncelerini not almak, zaman içinde fikirlerinin nasıl şekillendiğini görmeni sağlar. Fikirlerinin değiştiği yerleri fark ettiğinde, bunun arkasındaki gerekçeleri de not al. Bu, kendi düşünce evrenini daha iyi anlamanı sağlar.

Tutarlılık, aslında bir tür düşünce ve eylem disiplini. Kendine karşı dürüst olmak ve söylediğinle yaptığın arasındaki bağda tutarlı kalmak, hem zihinsel berraklık sağlar hem de daha sağlam bir karakter inşa etmene yardımcı olur. Bu, bir günde olacak bir şey değil, sürekli bir çaba gerektirir.