Hz muhammedin son seferi nereye olmuştur?

Hz. Muhammed'in Son Seferi: Veda Hutbesi ve İşaretleri

Hz. Muhammed (SAV)'in son seferi olarak kabul edilen olay, Hicret'in

  1. yılı, yani Miladi 632 yılına denk gelen Veda Haccı'dır. Bu, O'nun insanlığa veda mesajını ilettiği, dinin kemale erdiğini ilan ettiği ve ümmetine örnek bir hayat yaşamanın ve birbirlerine karşı sorumluluklarının altını çizdiği muazzam bir zaman dilimidir. Deneyimlerime göre, bu seferin önemi sadece bir coğrafi yolculuk olmasından değil, içerdiği manevi ve toplumsal mesajların derinliğinden kaynaklanır.

Hz. Muhammed (SAV), bu son haccını yerine getirmek üzere Mekke'ye doğru yola çıktığında, yanında yaklaşık 100.000 ile 140.000 arasında sahabe bulunuyordu. Bu sayı, dönemin şartları düşünüldüğünde inanılmaz bir kalabalık. Bu büyük toplulukla birlikte Müzdelife'de vakfe yapması, Mina'da kurban kesmesi ve şeytan taşlaması gibi haccın önemli ibadetlerini yerine getirmesi, ümmetine bu ibadetlerin nasıl yapılacağına dair canlı bir örnek teşkil etti.

Veda Hutbesi: Hayat Boyu Rehberiniz

Bu seferin en can alıcı noktası ise Veda Hutbesi'dir. Arefe günü, Cuma namazı sonrası Ebu Kubeys Dağı'nın eteğinde, yani günümüzde Mescid-i Nemire'nin bulunduğu yerde okunan bu hutbe, sadece bir konuşma değil, adeta insanlık için yazılmış bir anayasadır. Hutbede Hz. Muhammed (SAV), Müslümanların birbirlerine haram olduğunu belirttiği şeyler üzerine durdu. Özellikle şu noktaları vurgulamak gerekir:

  • Can Güvenliği: "Ey insanlar, mallarınız ve canlarınız, birbirinize, bu gününüzde, bu ayınızda haram olduğu gibi, kıyamete kadar haramdır." Bu ifade, insanın en temel hakkı olan can güvenliğini kutsal bir emanet olarak ortaya koyar. Günümüzde bile bu ilke, insan hakları sözleşmelerinin temelini oluşturur.
  • Mülkiyet Hakkı: "Biliniz ki, Rabbim bana böyle buyurmuştur: Halka verdiğiniz haklar hususunda Allah'tan korkunuz. Yine biliniz ki, Müslüman Müslümanın kardeşidir. Hiçbir Müslümana, kardeşinin malı helal olmaz. Ancak gönül rızasıyla verdiği takdirde başka." Bu, özel mülkiyetin kutsiyetini ve gaspın haramlığını net bir şekilde ortaya koyar. Bir şeyin alınabilmesi için gönül rızasının olması gerektiğini anlamak, günümüzdeki her türlü ticaret ve hukuki işlem için geçerli bir prensiptir.
  • Kadın Hakları: "Ey insanlar, kadınların hakları konusunda Allah'tan korkunuz. Onları Allah'ın emaneti olarak aldınız ve onların namuslarını Allah'ın adıyla helal kıldınız." Kadınların hukukunu, ekonomik ve sosyal statüsünü güvence altına alan bu sözler, dönemi için devrim niteliğindedir. Bugün bile kadın hakları konusunda yaşanan tartışmalarda bu ilkelere dönmek gerekir.
  • Faiz Yasağı: "Cahiliye devrinden kalma faizlerin hepsi, ayaklarımın altındadır. İlk kaldırdığım faiz de amcam Abbas'ın faizidir." Bu, ekonomik adaletin sağlanmasına yönelik önemli bir adımdır. Faizsiz bir toplum ideali, bugün de birçok insanın hayalidir.
  • Irkçılık ve Üstünlük Yoktur: "Ey insanlar! Rabbiniz birdir, babanız da birdir. Arap'ın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap'a takva müstesna üstünlüğü yoktur. Takva, yani Allah korkusu, kalplerdedir. Üstünlük ancak takvadadır." Bu, insanlık tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir eşitlik ilanıdır. Irk, soy veya milliyet temelinde ayrımcılığın kökten reddedilmesi, tüm insanlık için ilham verici bir mirastır.

Gizli İşaretler ve Son Günler

Hz. Muhammed (SAV)'in son seferi aynı zamanda, O'nun yavaş yavaş yaklaşan sonunun da işaretlerini taşıyan bir dönemdi. Bu seferden döndükten kısa bir süre sonra rahatsızlanacak ve vefat edecekti. Deneyimlerime göre, hayatının bu son anlarında dahi ümmetini en ince ayrıntısına kadar düşünmüş olması, onun örnekliğini daha da pekiştirir. Bu dönemde yaptığı dualar, vasiyetleri ve gösterdiği metanet, müminler için yaşamsal önem taşır. Örneğin, son günlerinde namazlara çıkamasa bile, ashaba namazı kıldırması için Hz. Ebu Bekir'i görevlendirmesi, liderlik ve ümmetin sorumluluğunu devretme konusunda ne kadar hassas olduğunu gösterir.

Pratik Çıkarımlar ve Günümüzle Bağlantısı

Bu son sefer ve Veda Hutbesi'nden çıkarılacak dersler, günümüz dünyası için bile çok değerlidir. Size önerim, bu hutbeyi okumanız ve içindeki prensipleri kendi hayatınızda uygulama çabası göstermenizdir.:

  • Adalet ve Eşitlik: Toplumumuzdaki ayrımcılıkları ve adaletsizlikleri gözden geçirin. Kendi çevrenizde, işte veya ailede eşitlik ve adalet prensiplerini ne kadar uyguladığınızı sorgulayın.
  • Sorumluluk Bilinci: Hz. Muhammed (SAV)'in ümmetine ve tüm insanlığa karşı gösterdiği sorumluluk bilincini kendimize model almalıyız. Ailemize, çevremize ve topluma karşı olan görevlerimizi yerine getirirken bu bilinci taşımalıyız.
  • Bilgiye Yatırım: Veda Hutbesi'ndeki bilgileri sadece okumakla kalmayıp, yaşantımıza aktarmak için çaba göstermeliyiz. Kuran ve Sünnet ışığında hayatımızı düzenlemeye çalışmak, bu mirasa sahip çıkmanın en güzel yoludur.

Hz. Muhammed'in son seferi, sadece bir veda değil, aynı zamanda bir talimatnameler bütünüdür. Bu talimatlara kulak vermek, hem bireysel hem de toplumsal huzurumuz için büyük önem taşır.