4 Eylül Sivas Kongresi nedir?

4 Eylül Sivas Kongresi: Anadolu'nun Kaderini Belirleyen An

Anadolu toprakları işgal altındayken, milletin kaderi Sivas'ta çizildi. 4 Eylül 1919'da toplanan Sivas Kongresi, milli mücadele tarihimizin en kritik dönüm noktalarından biridir. Bu kongre, yalnızca bir toplantı değil, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atıldığı bir platformdu. Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde, yurdun dört bir yanından gelen temsilciler, milletin bağımsızlık iradesini dünyaya ilan ettiler.

Manda ve Himaye Tartışmaları: Karşıt Görüşler ve Ortak Hedef

Sivas Kongresi'nin en hararetli tartışmalarından biri manda ve himaye meselesiydi. O dönemde, bazı kesimler ağır şartlara rağmen büyük devletlerin himayesine girmeyi çözüm olarak görüyordu. Ancak Atatürk ve onunla birlikte hareket eden milli mücadeleciler, tam bağımsızlık ilkesinden asla taviz vermedi. Deneyimlerime göre, bu kararlılık, Türk milletinin kendi kaderini kendi belirleme azminin somut bir göstergesiydi. Kongreye katılan 29 delegenin neredeyse tamamı, manda fikrini reddederek, tam bağımsızlık kararını destekledi. Bu, o dönemin siyasi atmosferi düşünüldüğünde oldukça cesur bir duruştu.

Temsil Heyeti'nin Güçlendirilmesi ve Milli Egemenlik

Sivas Kongresi'nde alınan en önemli kararlardan biri de Temsil Heyetinin yetkilerinin genişletilmesiydi. Erzurum Kongresi'nde oluşturulan ve başlangıçta sadece Doğu Anadolu'yu temsil eden Temsil Heyeti, Sivas Kongresi ile tüm yurdu temsil eder hale geldi. Mustafa Kemal Atatürk'ün başkanlığındaki Temsil Heyeti, artık Anadolu ve Rumeli'deki milli direnişin tek temsilcisiydi. Bu, aynı zamanda milli egemenlik ilkesinin bir adım daha güçlenmesi anlamına geliyordu. Temsil Heyeti, ülkenin siyasi ve askeri meselelerinde söz sahibi olmaya başladı ve İstanbul Hükümeti üzerindeki baskıyı artırdı.

"Milli Sınırlar" ve "İşgal Edilmemiş Vatan Toprakları" İlkesi

Sivas Kongresi'nde ortaya konulan en net ilkelerden biri de "milli sınırlar" kavramıydı. Kongre kararlarında, "Türklerin çoğunlukta olduğu vatan toprakları bölünmez bir bütündür" denilerek, ülkenin sınırları net bir şekilde çizildi. Bu, o dönemin güç dengeleri göz önüne alındığında son derece stratejik bir yaklaşımdı. Ayrıca, "Millet, hiçbir sınırlama olmaksızın tam bağımsızlığa sahiptir" ilkesi de teyit edildi. Bu kararlar, sonradan Büyük Millet Meclisi tarafından da benimsenen ve milli mücadelenin temelini oluşturan ilkelerdi.

Sivas Kongresi'nin başarısı, Türk milletinin birlik ve beraberlik içinde hareket etme gücünü gösterdi. Eğer o gün, manda fikri kabul edilmiş olsaydı, bugün bildiğimiz Türkiye Cumhuriyeti'nden çok farklı bir tablo ile karşı karşıya kalabilirdik. Bu nedenle, Sivas Kongresi'nin kararlarını ve alınan ilkeleri anlamak, milli egemenlik ve bağımsızlığın ne denli değerli olduğunu kavramak için önemlidir. Milli mücadele ruhunu yaşatmak adına, bu kritik anları hatırlamak hepimizin sorumluluğudur.