Atatürk ilkeleri ne zaman CHP programına girdi?
Atatürk İlkeleri CHP Programına Ne Zaman Girdi?
CHP'nin programına Atatürk ilkelerinin ne zaman girdiğini anlamak için biraz tarihin tozlu sayfalarına bakmak gerekiyor. Bu öyle birdenbire olmuş bir hadise değil, süregelen bir evrim ve kabullenme süreci. Eğer bu konuyu merak ediyorsan, doğrudan konuya girelim.
Kuruluş ve İlk Yıllar: Temeller Atılırken
CHP'nin temelleri Cumhuriyet Halk Fırkası (CHF) olarak atıldığında, doğal olarak kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'tü. Bu nedenle, fırkanın ilk programı ve tüzüğü, zaten Atatürk'ün düşünce sistemini yansıtıyordu. Ancak burada önemli bir nokta var: Atatürk ilkeleri kavramı, tam olarak bugünkü anlamıyla, yani 6 okun bir bütün halinde markalaşması ve siyasi programın temelini oluşturması süreci, biraz daha sonra şekillenmiştir. İlk yıllarda odak noktası, yeni devletin inşası, milli egemenliğin sağlanması ve çağdaşlaşmanın temellerinin atılmasıydı. Laiklik, milliyetçilik, cumhuriyetçilik gibi temel ilkeler zaten varoluş sebebiydi.
İlkelere Resmi Kimlik Kazanması: 1930'lar ve Sonrası
Atatürk ilkelerinin CHP programına "resmen" ve "tam" olarak entegre edilmesi süreci, 1930'lu yıllarda daha belirginleşti. Özellikle 1931'de CHF'nin tüzüğünde ilkeler maddeler halinde yer almaya başladı. Ama asıl önemli adım, 1935 Kurultayı'nda atıldı. Bu kurultayda, CHF'nin programı önemli ölçüde güncellendi ve 6 okun sembolize ettiği ilkeler, yani Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Laiklik ve İnkılapçılık, partinin ana gayesi ve programı olarak net bir şekilde ifade edildi. Bu tarihten sonra, CHP'nin programı, bu ilkeler üzerine inşa edildi diyebiliriz.
6 Ok'un Simgesel ve Programatik Anlamı
Deneyimlerime göre, 6 okun CHP programına girmesi sadece isimsel bir değişiklik değil, aynı zamanda bir felsefenin, bir devlet ve toplum modelinin partinin DNA'sına işlenmesi anlamına geliyordu. Neden mi?;
- Cumhuriyetçilik: Milli egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olması ve devlet yönetiminin cumhuriyet esasına dayanması. Bu, CHP'nin varlık nedeninin ta kendisi.
- Milliyetçilik: Ülkenin bölünmez bütünlüğü, milli birlik ve beraberlik, ortak dil, kültür ve geçmiş üzerinden birleşme.
- Halkçılık: Sınıfsız, imtiyazsız kaynaşmış bir kitle olarak halkın yönetime katılımı ve toplumsal adaletin sağlanması.
- Devletçilik: Devletin ekonomik kalkınmada öncü rol oynaması, özel sermayenin yetersiz kaldığı alanlarda yatırımlar yapması. Bu, dönemin ekonomik koşullarının bir gereğiydi.
- Laiklik: Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması, vicdan özgürlüğünün güvence altına alınması. Çağdaşlaşmanın olmazsa olmazı.
- İnkılapçılık: Toplumu çağdaş uygarlık seviyesine çıkarma amacıyla yapılan köklü devrimlere bağlılık ve yeniliklere açık olma.
Bu ilkelerin 1935'te programın temelini oluşturması, CHP'nin kimliğini belirleyen an oldu. Bu ilkeler, partinin gelecek yıllardaki siyasi duruşunu ve politika üretimini şekillendirdi.
Öğrenmek ve Uygulamak İçin
Eğer sen de bu konuya meraklıysan, CHP'nin geçmiş programlarını inceleyebilirsin. Özellikle 1930'lar ve sonrasına ait kongre kararlarını ve parti tüzüklerini okumak, bu ilkelerin nasıl bir süreçle yerleştiğini daha net görmeni sağlar. Tarihi belge niteliğindeki bu metinler, sana somut veriler sunacaktır.