Hukukta faraziye ne demek?
Hukukta Faraziye: Bilmen Gerekenler
Hukukta faraziye, bir durumun veya olayın kesin olarak ispatlanamadığı ancak belirli koşullar altında doğru kabul edildiği bir prensiptir. Bunu şöyle düşün: Mahkemeye sunulan bir kanıt var ama o kanıtın doğruluğu %100 net değil. İşte tam bu noktada faraziye devreye girer ve bazı durumlarda o kanıtın doğru olduğunu varsayarak hareket edilir.
Deneyimlerime göre, faraziyeler özellikle ceza hukukunda ve medeni hukukta sıkça karşımıza çıkar. Neden mi? Çünkü hayat her zaman gri tonlarda ve her şeyin ilmek ilmek ispatlanması mümkün olmayabiliyor. Mahkemeler, adaleti sağlamak adına bazı varsayımlarda bulunarak işleri yürütebilir. Ama bu varsayımların da belli kuralları var.
Faraziyenin Temel Türleri ve Uygulamaları
Faraziyeleri genel olarak iki ana gruba ayırabiliriz:
- Kanuni Faraziye (Hukuki Karine): Kanun tarafından açıkça konulmuş ve aksi ispatlanamayan veya aksi ispatlanabilen faraziyelerdir.
- Fiili Faraziye (Fiili Karine): Belirli bir olgunun varlığı, başka bir olgunun varlığını güçlü bir şekilde desteklerse, o olgunun varlığı kabul edilir.
Örnekle açıklayalım: Ceza hukukunda, bir kişinin üzerinde suç aleti bulunması, o kişinin suçu işlediğine dair kuvvetli bir karine (faraziye) oluşturabilir. Ancak bu, kişinin kesinlikle suçlu olduğu anlamına gelmez. Kişi, bu faraziyenin aksini, yani o aletin neden üzerinde olduğunu açıklayarak ispat edebilir.
Medeni hukukta ise bir örnek şöyle: Bir kişi, uzun yıllardır kayıp ve kendisinden hiçbir haber alınamıyor. Bu durumda, belirli şartlar altında (örneğin, 5 yıl gibi bir süre boyunca), o kişinin öldüğü varsayılabilir. Bu varsayım, miras işlemlerinin yapılabilmesi için gereklidir. Eğer kişi daha sonra ortaya çıkarsa, bu faraziye ortadan kalkar.
Faraziyenin Önemi ve Sınırları
Faraziyeler, hukuki süreçlerin daha hızlı ve pratik ilerlemesini sağlar. Her olayı en ince detayına kadar ispatlamak hem zaman hem de kaynak israfı olurdu. Örneğin, bir boşanma davasında, tarafların uzun süredir ayrı yaşadığı kanıtlanırsa, mahkeme çoğu zaman "evlilik birliğinin temelden sarsıldığı" yönünde bir faraziye ile hareket edebilir. Bu, her küçük detayı tek tek açıklamak yerine süreci hızlandırır.
Ancak faraziyelerin de sınırları var. Bir faraziyenin kabul edilebilmesi için o faraziyeyi destekleyen somut delillerin olması gerekir. Kanuni faraziyelerde ise kanunun koyduğu şartların sağlanması esastır. Örneğin, babalık karinesi gibi konularda, kanun belirli bir süre içinde (örneğin evlilik içinde doğan çocuğun babası kocadır) bir varsayım koyar ama bu varsayımın aksini DNA testi gibi somut delillerle ispat etmek mümkündür.
Faraziyelerle Karşılaşınca Ne Yapmalı?
Eğer bir hukuki süreçte faraziye ile karşılaşırsan, öncelikle bu faraziyenin hangi temele dayandığını anlamaya çalış. Kanuni bir faraziye mi, yoksa fiili bir karine mi? Eğer faraziyenin senin aleyhine olduğunu düşünüyorsan, deneyimlerime göre en etkili yol, o faraziyenin aksini ispatlayacak somut deliller sunmaktır.
Unutma, faraziyeler sadece bir başlangıç noktasıdır. Hukukta her zaman ispat yükü ve karşı ispat hakkı vardır. Yani, sana karşı bir faraziye kurulmuşsa, bu senin lehine o faraziyenin tersini kanıtlama imkanını da beraberinde getirir. Bu yüzden sakin kalıp durumu iyi analiz etmek ve gerekirse bir hukuk uzmanından destek almak en doğrusudur.