Yaya ve müsellemler ne demektir?
Yaya ve Müsellemler: Osmanlı'nın Askeri Yapı Taşları
Osmanlı İmparatorluğu'nun askeri gücünün temelinde yatan iki önemli unsura, yani yayalara ve müsellemlere yakından bakalım. Bu iki grup, ordunun omurgasını oluşturuyor ve imparatorluğun fetihlerinde, topraklarını genişletmesinde kilit rol oynuyordu.
Yayalar, adından da anlaşılacağı gibi, piyade birlikleridir. İmparatorluğun her köşesinden, her sosyal kesiminden insanları bünyesinde barındırırdı. Savaş zamanı askere alınan bu birlikler, genelde çiftçilik, zanaatkârlık gibi mesleklerden gelirlerdi. Birim sayıları oldukça fazlaydı. Örneğin, Fatih Sultan Mehmet döneminde ordunun büyük bir çoğunluğu yayalardan oluşuyordu. Bu, sayısal üstünlük avantajı demekti. Yayaların savaş taktikleri, düşmanın saflarını kırmak, çevrelenmesini sağlamak ve topçuların önünü açmak gibi görevleri içerirdi. Yayaların silahları arasında kılıç, mızrak, ok ve yay bulunurdu. Zamanla ateşli silahların yaygınlaşmasıyla tüfekler de ana silahları arasına girdi.
Müsellemler ise Osmanlı ordusunun en eski süvari birliklerinden biridir. "Müsellem" kelimesi, "silahlandırılmış" veya "askere alınmış" anlamına gelir. Temel farkları, atlı olmalarıdır. Bu onlara hareket kabiliyeti ve hız avantajı sağlardı. Müsellemler, daha çok Anadolu'daki Türkmen kökenli askerlerden oluşurdu. Ata binme ve kılıç kullanma konusundaki ustalıkları sayesinde akınlar, keşif görevleri ve düşman süvarilerini karşılama gibi hayati görevleri üstlenirlerdi. Savaş alanında ani baskınlar düzenleyerek düşmanın düzenini bozabilirlerdi. Fatih Sultan Mehmet döneminde müsellemlerin sayısı yaklaşık 20.000 civarındaydı ve ordunun süvari gücünün önemli bir kısmını oluşturuyorlardı.
Deneyimlerime göre, bu iki birimin birlikte hareket etmesi ordunun gücünü katlayordu. Süvari olan müsellemler, düşmanı hızla sararak veya püskürterek yayaların daha organize bir şekilde ilerlemesini sağlardı. Yayalar ise sayısal üstünlükleri ve uzun süreli savaşlara dayanıklılıklarıyla savaşın gidişatını belirlerdi. Örneğin, bir kuşatmada, müsellemler dışarıdan gelen takviyeleri engellerken, yayalar surlara tırmanma veya top ateşiyle gedikler açma görevini üstlenirdi.
Pratik Önemi ve Günümüzle Bağlantısı
Bu tarihi askeri yapıların pratik önemi, günümüz askeri stratejilerinde bile izler taşır. Ordunun hem hareketli hem de sabit unsurlara sahip olması, farklı coğrafi koşullarda ve düşman tiplerine karşı etkili olmasını sağlar. Yayalar, piyade birliklerinin temelini oluştururken, müsellemlerin rolünü günümüzde modern süvari veya zırhlı birlikler üstlenir. Birliğin hem hız ve manevra kabiliyeti hem de sayısal güç ve dayanıklılık gerektiren farklı görevleri yerine getirebilmesi, başarılı bir askeri operasyonun anahtarıdır. Günümüzdeki tanklar, zırhlı personel taşıyıcılar ve hava indirme birlikleri, müsellemlerin hız ve etkisini, yayaların ise alan hakimiyeti ve sayısal gücünü farklı teknolojilerle birleştiren güncel örneklerdir.