Tasavvuf da nisbet ne demek?

Tasavvufta Nisbet Ne Demek?

Tasavvufta nisbet, kelimenin tam anlamıyla ilişki, bağlantı, oran, aidiyet, mensubiyet demektir. Ama tasavvufi bağlamda bu çok daha derin bir anlam taşır. Sen bir mürşide intisap ettiğinde, onunla manevi bir bağ kurarsın. İşte bu bağa nisbet deriz. Bu sadece hiyerarşik bir ilişki değil, aynı zamanda mürşidin manevi halinin, feyzinin, tecrübesinin sana akışını sağlayan bir kanaldır. Deneyimlerime göre, nisbet olmadan tasavvuf yolunda ilerlemek neredeyse imkansızdır. Çünkü bu, adeta bir elektrik akımına bağlanmak gibidir; sen kendi başına bir ampul olabilirsin ama akım olmadan ışık veremezsin.

Nisbetin Temel Unsurları ve İşleyişi

Nisbet, birkaç temel unsur üzerine bina edilir ve işleyişi de bu unsurların bir araya gelmesiyle şekillenir:

  • Manevi Bağ (Ruhani İrtibat): Bu, nisbetin temelidir. Fiziksel bir yakınlık veya sürekli sohbet gerektirmez. Mürşidin kalbiyle müridin kalbi arasında kurulan ruhani bir frekans uyumudur. Örneğin, bir mürşidin vefatından sonra bile nisbetin devam ettiğini gözlemlemişimdir. Bu, manevi mirasın aktarımıdır. Bu bağ, çoğu zaman müridin ihlası, samimiyeti ve mürşidine duyduğu sevgiyle güçlenir.
  • Feyz Akışı: Nisbet, mürşitten müride feyz akışını sağlar. Feyz, ilahi lütufların, manevi enerjinin, keşfin ve bilginin müride aktarılmasıdır. Bu, çoğu zaman hissedilir bir enerji akışı, kalpte bir genişleme, huzur veya ani idrakler şeklinde tezahür edebilir. Yüzlerce insanın aynı anda zikir halkasında toplandığında yaşadığı ortak ve yoğun hal, bu feyzin toplu tezahürüne güzel bir örnektir. Mürşidin nazarıyla (bakışı), sohbetiyle veya hatta sadece düşüncesiyle bile feyz aktarımı gerçekleşebilir.
  • Hâl Aktarımı: Nisbet sayesinde mürşidin manevi halleri, tecrübeleri ve irfanı müride intikal eder. Bu, müridin kendi çabalarıyla yıllar sürecek bir tekamülü, nisbet sayesinde çok daha kısa sürede ve daha az zorlanarak yaşamasını sağlar. Örneğin, bir mürşidin tevekkül hali, müride de sirayet edebilir ve müridin hayatındaki zorluklara karşı bakış açısını değiştirebilir. Bu, adeta bir ustanın tecrübesinin çırağa aktarılması gibidir; çırak her şeyi yaşamak zorunda kalmaz, ustanın tecrübesinden ders alır.

Nisbetin Faydaları ve Önemi

Nisbetin tasavvuf yolundaki faydaları saymakla bitmez. Deneyimlerime göre, bu yolculukta nisbet, bir navigasyon cihazı ve aynı zamanda bir yakıt deposu gibidir:

  • Manevi Rehberlik: Yolun karanlık ve bilinmez kısımlarında mürşidin nisbeti, müride doğru yolu gösteren bir ışık feneri gibidir. Müridin karşılaştığı manevi engelleri aşmasında, vesveselerden kurtulmasında ve doğru kararlar vermesinde yardımcı olur. Bazen rüyalar aracılığıyla, bazen de ani ilhamlarla bu rehberlik hissedilebilir.
  • Hızlandırılmış Tekamül: Nisbet, müridin manevi tekamül sürecini hızlandırır. Mürşidin yıllar süren tecrübesi ve birikimi, nisbet yoluyla müride aktarılarak onun daha kısa sürede mertebe kat etmesini sağlar. Bu, bir tohumun verimli toprağa ekilmesi gibidir; daha hızlı ve sağlıklı büyür.
  • Koruma ve Destek: Tasavvuf yolunda ruhsal saldırılar, negatif enerjiler veya nefsani tuzaklar olabilir. Nisbet, müridi bu tür olumsuz etkilerden koruyan manevi bir kalkandır. Mürşidin duası ve manevi desteği, müridin zor zamanlarında ona güç verir. Birçok müridin, zor bir durumla karşılaştığında içinden mürşidini anmasıyla bir rahatlama veya çözüm bulduğunu duymuşumdur.
  • Sırat-ı Müstakim Üzere Kalmak: Nisbet, müridin doğru yoldan sapmamasını sağlar. Özellikle nefsani arzuların ve şeytani vesveselerin yoğun olduğu anlarda, mürşidin nisbeti müridi dengeye getirir ve istikameti korumasına yardımcı olur. Bu, adeta bir ipe bağlı olarak yüksek bir yerden yürümek gibidir; ip seni düşmekten korur.

Nisbeti Güçlendirme Yolları: Pratik İpuçları

Nisbet, pasif bir ilişki değildir; müridin de aktif çabasını gerektirir. İşte nisbeti güçlendirmek için deneyimlediğim ve gördüğüm pratik yollar:

  • Mürşide Bağlılık ve Muhabbet: Nisbetin en temel yakıtı mürşide duyulan samimi sevgi ve bağlılıktır. Kalpten gelen bu sevgi, manevi bağı güçlendirir. Mürşidin sözlerine, tavsiyelerine uymak, onu gıyabında bile hayırla anmak bu bağı besler.
  • Zikir ve Virdlere Devamlılık: Mürşidin verdiği zikirler ve virdler, nisbetin pratik uygulama alanıdır. Bu zikirler, mürid ile mürşidin manevi frekansını uyumlar ve feyz akışını kolaylaştırır. Düzenli ve ihlaslı bir şekilde bu virdleri yapmak, adeta bir antenin sinyal almasını güçlendirmek gibidir.
  • Sohbetlere Katılım: Mürşidin fiziki sohbetlerine katılmak, nisbeti en doğrudan güçlendiren yollardan biridir. Sohbetler, mürşidin halinin ve feyzinin yoğun bir şekilde hissedildiği ortamlardır. Eğer fiziki katılım mümkün değilse, ses kayıtlarını dinlemek veya yazılı sohbetlerini okumak da nisbeti besler.
  • Mürşidin Rızasını Gözetmek: Mürşidin rızasını kazanmaya çalışmak, onun tavsiyelerine uymak ve onun yolunda ilerlemek, nisbeti derinleştirir. Bu, sadece dışsal bir uyum değil, aynı zamanda içsel bir teslimiyet ve güveni de ifade eder.
  • Mürşidi Hatırlamak (Rabıta): Mürşidi kalben hatırlamak, onu düşünmek ve ona yönelmek (rabıta), nisbeti canlı tutar. Bu, özellikle zor zamanlarda veya manevi bir ihtiyaç hissedildiğinde çok etkili olabilir. Bu, basit bir meditasyon değil, adeta kalbi mürşidin kalbine bağlama çabasıdır.