Tapşırma ne demek edebiyat?

Tapşırma Nedir Edebiyatta?

Edebiyatta tapşırma, daha çok modern şiirin içinde karşımıza çıkan, okuyucuyla doğrudan bir iletişim kurma biçimidir. Şiirin bütününe yayılmış bir duygu, düşünce veya tema etrafında, şairin adeta okuyucuya seslendiği, onunla bir diyalog kurduğu durumlarda tapşırmadan bahsedebiliriz. Bu, yalnızca "ey sevgili" gibi klasik hitaplarla sınırlı kalmaz; daha incelikli, daha bireysel bir bağ kurma çabasıdır.

Deneyimlerime göre, tapşırmanın en belirgin özelliği, şairin metin içinde bir "ben" olmaktan çıkarak, okuyucunun "sen"ini harekete geçirmesidir. Bu, okuyucuyu pasif bir dinleyici olmaktan çıkarıp aktif bir katılımcı haline getirir. Şiirin anlamı, bu etkileşimle birlikte derinleşir ve okuyucu kendi kişisel deneyimleriyle şiiri yeniden yorumlar.

Tapşırmanın Temel Özellikleri ve İşlevleri

Tapşırma, okuyucu ile metin arasındaki duvarı yıkar. Şair, sanki karşısında oturan birine anlatıyormuş gibi, kelimeleri seçer. Bu samimiyet, okuyucunun şiire daha kolay bağlanmasını sağlar. Örneğin, Attilâ İlhan'ın bazı şiirlerinde, "Sen miydin o adam" gibi doğrudan seslenişler, okuyucuyu o anın içine çeker. Bu, şiirin sadece şairin iç dünyasıyla sınırlı kalmayıp, okuyucunun da bu dünyanın bir parçası olmasını sağlamasıdır.

Tapşırma, şiirin duygusal yoğunluğunu artırır. Şairin kendi yalnızlığını, umutlarını veya hayal kırıklıklarını doğrudan okuyucuya aktarması, bu duyguların daha etkili bir şekilde hissedilmesine neden olur. Bu doğrudanlık, karmaşık duyguları basitleştirmek yerine, onların derinliğini okuyucuya hissettirir.

Örnekler ve Uygulamalar

Türk edebiyatında tapşırma örnekleri aradığımızda, özellikle modern ve postmodern şiire bakmak gerekir. Cemal Süreya'nın şiirlerindeki samimi dil, bazen okuyucuya doğrudan bir yakınlık hissi verir. Örneğin, "Sen de bilirsin, bu eski İstanbul'u sevmek..." gibi dizeler, okuyucuyu kendi İstanbul anılarıyla buluşturabilir. Bu, şairin okuyucunun hafızasına ve deneyimlerine doğrudan bir atıfta bulunmasıdır.

Orhan Veli Kanık'ın "İstanbul'u Dinliyorum" şiirindeki "Uğraşır didinirsin günde birkaç kez, / Sorduğun bir soruya verdiğin cevap bile / Birkaç gün sonra seni şaşırtır." gibi dizeler, bireyin kendi iç sorgulamasına bir gönderme olarak okunabilir. Bu türden ifadeler, okuyucuyu kendi hayatının içine taşıyan bir ayna görevi görür.

Tapşırmayı Anlama ve Kullanma Pratiği

Eğer bir okuyucu olarak şiirlerde tapşırmayı daha iyi anlamak istiyorsan, şairin doğrudan "sen" diye hitap ettiği yerlere dikkat et. Bu hitapların şiirin genel temasıyla nasıl örtüştüğünü düşün. Şairin bu hitapla neyi amaçladığını sorgula. Kendi hayatından, kendi deneyimlerinden yola çıkarak o "sen"in kim olabileceğini hayal et.

Eğer şiir yazıyorsan ve okuyucuyla daha güçlü bir bağ kurmak istiyorsan, samimi bir dil kullanmaya özen göster. Kendi düşüncelerini ve duygularını ifade ederken, okuyucuyu da bu sürece dahil edebilecek doğrudan ifadelerden çekinme. Ancak bunu yaparken yapmacık olmamaya dikkat et. Samimiyetin doğallıktan geldiğini unutma. Şiirinde belirlediğin bir tema varsa, bu temayla ilgili okuyucunun da benzer deneyimleri yaşayabileceği noktaları bulup onlara dokunmaya çalış.