Feodalite nedir 6 sınıf?

Feodalite Nedir?
  1. Sınıf Seviyesinde Bir Bakış

Feodalite, aslında bizim ortaokul yıllarımızda sosyal bilgiler derslerinde karşılaştığımız bir terim. Ama gelin biz bunu biraz daha yakından tanıyalım, sanki o dersin bir parçasıymışız gibi. Feodalite, kabaca toprağın ve gücün belli kişilerin elinde toplandığı, halkın ise büyük ölçüde bu kişilere bağlı yaşadığı bir sistem.

Deneyimlerime göre, feodaliteyi anlamak için öncelikle temel yapı taşlarını bilmek gerekiyor. Bu yapı taşları şunlar:

  • Kral (Monark): En tepede, ülkenin sahibi olduğu düşünülen kişi. Ancak bu sahiplik genelde kağıt üzerinde kalırdı. Gerçek güç, toprağın sahibi olan senyörlerdeydi.
  • Senyör (Vassal): Kraldan veya daha büyük bir senyörden toprak (fief) alan soylu. Bu toprak karşılığında krala veya üst senyöre askerlik ve danışmanlık gibi hizmetler sunmak zorundaydı.
  • Şövalye (Vasalların Vassalları): Senyörlerden toprak alan daha küçük toprak sahipleri. Onlar da senyörlerine benzer yükümlülükler getirirlerdi.
  • Serf (Köylü): Toprağa bağlı olan, toprağı işleyen ama toprağın sahibi olmayan kişi. Ailesiyle birlikte senyörün toprağında yaşar, toprağı ekip biçer ve karşılığında senyörden koruma görürdü. Serfler, toprağı terk edemezlerdi. Bu durum, neredeyse bir tür kölelik gibi düşünülebilir, ama tam olarak kölelik değildi. Serfin kendi küçük bir arazisi olabilirdi ve ailesinin geçimini sağlayabilirdi.

Toprak Bağlantısı ve Hizmet Sistemi

Feodalitenin can damarı topraktı. Tüm sistem, toprağın kimde olduğu ve bu toprağın karşılığında kimin kime ne hizmet edeceği üzerine kuruluydu. Kral tüm ülkenin sahibi olsa da, bu ülkeyi kendisi yönetemezdi. Bu yüzden ülkeyi parçalara ayırıp büyük senyörlere verirdi. Örneğin, bir kralın yaklaşık 1000 toprağı varsa, bunları 10 önemli senyöre verebilirdi. Bu senyörler de kendi topraklarını daha küçük parçalara ayırıp altlarındaki şövalyelere verebilirlerdi.

Bu bir nevi zincirleme bir hizmet ağıydı. Senyör, krala bağlıydı, şövalyeler senyöre bağlıydı ve serfler de senyöre bağlıydı. Bir senyörün krala karşı görevleri arasında yılda belirli günlerde orduyla gitmek, bazen para ödemek veya kralın sarayında belirli bir süre kalmak gibi yükümlülükler bulunurdu. Bu hizmetler karşılığında senyör, kraldan toprak ve toprak üzerindeki tüm hakları (vergi toplama, adalet sağlama gibi) alırdı.

Deneyimlerime göre, bu sistemdeki en büyük problem, gücün bu kadar parçalı olmasıydı. Bazen bir senyör, kraldan daha güçlü olabilirdi. Bu da merkezi otoriteyi zayıflatırdı. Örneğin,

  1. yüzyılda Fransa'da krallığın aslında çok az bir gücü vardı, asıl güç büyük dükler ve kontlar gibi senyörlerdeydi.

Serflerin Hayatı ve Yükümlülükleri

Feodal sistemin en büyük kitlesi olan serfler, hayatlarını toprağa bağlı olarak sürdürürlerdi. Onlar için toprak işlemek ve senyöre hizmet etmek temel yaşam biçimiydi. Bu hizmetler sadece tarlada çalışmakla kalmazdı. Senyörün şatosunun bakımını yapmak, şölenlerinde hizmet etmek, hatta senyörün değirmenini, fırınını kullanmak zorunda olmak gibi çeşitli görevleri de olurdu.

Bir serfin ortalama bir yılda 3 gün senyörün tarlasında çalışması beklenirdi. Bunun yanında topladıkları ürünün belli bir kısmını senyöre vermek zorundaydılar. Bu oran, toprağın büyüklüğüne ve senyörün gücüne göre değişirdi. Örneğin, bazı yerlerde serfler hasadın %50'sini senyöre vermek zorunda kalırdı. Bu, serflerin hayatını oldukça zorlaştırırdı ve kendi geçimlerini sağlamaları için çok dikkatli olmaları gerekirdi.

Bir serf, senyörün izni olmadan toprağı terk edemez, hatta evlenmek için bile senyörden izin almak zorundaydı. Bu durum, serflerin özgürlüklerini kısıtlar, ancak karşılığında senyörden savaş zamanlarında korunma hakkı tanırdı. Senyörün şatosu, serflerin saldırılara karşı sığınabileceği en güvenli yerdi.

Feodalitenin Yaygınlaşması ve Çöküşü

Feodalite, aslında bir güvenlik ihtiyacından doğdu. Kavimler göçü ve sürekli savaşlar yaşandığı bir dönemde, halkın korunmaya ihtiyacı vardı. İşte tam bu noktada senyörlerin şatoları ve askerleri devreye girdi. İnsanlar, kendilerini daha güvende hissettikleri senyörlerin topraklarına yerleşerek, karşılığında hizmet etmeyi kabul ettiler.

Feodalite, Avrupa'da özellikle

  1. yüzyıldan
  2. yüzyıla kadar hakim bir sistemdi. Ancak bu sistemin bazı zayıf noktaları vardı. Senyörlerin kendi aralarındaki anlaşmazlıklar, sürekli savaşlar ve kralın otoritesinin zayıflaması feodalitenin zamanla zayıflamasına neden oldu. Ticaretin gelişmesi, şehirlerin büyümesi ve paranın ekonomide daha fazla yer bulmasıyla birlikte, toprak yerine para üzerinden yapılan anlaşmalar daha önemli hale geldi. Bu da feodal sistemin temelini oluşturan toprak bağını zayıflattı ve nihayetinde çöküşüne yol açtı.

Senin için pratik bir öneri: Feodaliteyi daha iyi anlamak için o döneme ait filmleri izleyebilir veya kitapları okuyabilirsin. Ancak okurken veya izlerken, o dönemin insanlarının hayatlarını, haklarını ve görevlerini hayal etmeye çalış. Örneğin, bir şövalyenin yemin törenini izlerken, o yeminlerin aslında ne kadar ciddi bir bağlayıcılığı olduğunu düşün.