Kül Tigin Yazıtı kim tarafından yazılmıştır?
Kül Tigin Yazıtı'nın Yazarı Kim?
Kül Tigin Yazıtı'nın kim tarafından kaleme alındığına dair kafa yoruyorsan, doğrudan konuya girelim. Bu muazzam abide, Yollug Tigin tarafından yazılmıştır.
Peki kim bu Yollug Tigin? Kendisi, Göktürk İmparatorluğu'nun önemli devlet adamlarından biriydi. Bilge Kağan'ın yeğeni, Kül Tigin'in ise kuzeni. Yani hem siyasi hem de akrabalık bağları güçlü bir şahsiyet.
Deneyimlerime göre, Yollug Tigin'in bu eseri kaleme almasının birkaç temel nedeni var:
- Devletin Şanını Yüceltme İsteği: Göktürkler, Orta Asya'da büyük bir güç haline gelmişlerdi. Yollug Tigin, bu gücü, zaferleri ve atalarının kahramanlıklarını gelecek nesillere aktarmak istemiş. Kül Tigin'in ölümünden sonra, onun mezar taşına bu destansı öyküyü kazıtması, hem bir anma hem de bir propaganda niteliği taşıyor.
- Kültürel Mirası Koruma Çabası: Yazılı kültürün henüz yaygınlaşmadığı bir dönemde, bu yazıtlar, Türk milletinin kimliğini, dilini ve tarihini somutlaştıran en önemli belgelerden biri. Yollug Tigin, bu bilinciyle hareket etmiş olmalı.
- Bilge Kağan'ın Talimatı: Yazıtın içeriğine baktığında, Bilge Kağan'ın da bu sürece dahil olduğunu anlıyorsun. Yollug Tigin'in, bizzat Bilge Kağan'ın isteği ve yönlendirmesiyle bu metni oluşturduğu düşünülüyor. Metnin dilindeki ve üslubundaki o resmiyet ve bilgece anlatım da bunu destekliyor.
Yollug Tigin'in bu yazıtı sadece bir mezar taşı yazısı değil. Aynı zamanda bir tarih kitabesi, bir kahramanlık destanı ve bir devlet ideolojisi beyanı. Yazıtın dili, o dönemin Türkçesi hakkında bize çok önemli bilgiler veriyor. 750'li yıllarda yazıldığı tahmin edilen bu eser, runik harflerle yazılmış ve yaklaşık 200'den fazla kelime içeriyor.
Eğer sen de bu tür tarihi eserlere ilgi duyuyorsan, Kül Tigin Yazıtı'nı okumanı ve anlamaya çalışmanı tavsiye ederim. Özellikle metnin içerisindeki "Türk milleti için", "babam İlteriş Kağan", "dedem Bumin Kağan" gibi ifadeler, o dönemin devlet anlayışını ve aidiyet duygusunu çok net bir şekilde ortaya koyuyor.
Unutma, bu yazıtlar sadece taş üzerine kazınmış harfler değil. Onlar, atalarımızın bize bıraktığı sesler, öyküler ve öğretiler.