Türk Tarih Kurumu kim kurdu?
Türk Tarih Kurumu'nun Kuruluş Hikayesi: Kim Başlattı Bu Koca İşi?
Türk Tarih Kurumu'nun temellerinin nasıl atıldığını merak edenler için konuya doğrudan girelim. Bu önemli kurumun kuruluşunda en büyük pay sahibi elbette ki Mustafa Kemal Atatürk'tür. Türk milletinin köklerini, tarihini doğru bir şekilde öğrenmesi ve gelecek nesillere aktarması gerektiğini derinden hisseden Atatürk, bu alanda ciddi bir çalışma başlatılmasını istemiştir. Tarihimizin karanlık noktalarını aydınlatmak, yanlış bilgileri düzeltmek ve Türklerin dünya tarihindeki yerini bilimsel verilerle ortaya koymak temel amaçlardı.
Atatürk'ün Vizyonu ve Kurumun Doğuşu
Atatürk'ün kişisel merakı ve stratejik bir bakış açısı, Türk Tarih Kurumu'nun kurulmasına giden yolu açmıştır. 1930'lar, Türkiye Cumhuriyeti'nin kendi kimliğini sağlamlaştırma ve ulusal bilinci yükseltme çabalarının yoğunlaştığı bir dönemdi. Deneyimlerime göre, bir milletin geleceği, geçmişini doğru anlamasıyla doğrudan bağlantılıdır. Atatürk de tam olarak bunu hedeflemiştir.
Kuruluş süreci titizlikle yürütülmüştür:
- 1930: Türk Tarih Heyeti adı altında bir oluşumla başlayan süreç, temelleri atmıştır.
- 1931: 15 Nisan 1931'de "Türk Tarihi Teşkilatı" adı altında bir dernek kurulmuş ve bu, Türk Tarih Kurumu'nun ilk resmi adımı olmuştur.
- 1932: 23 Nisan 1932'de ise tüzüğü hazırlanarak "Türk Tarih Kurumu" adı altında tüzel kişilik kazanmıştır.
Bu süreçte, Atatürk'ün yakın çevresinden ve dönemin önemli aydınlarından da destek alınmıştır. Özellikle Prof. Dr. Afet İnan, bu sürecin yürütülmesinde ve kurumun ilk çalışmalarında kilit bir rol oynamıştır.
Kurumun Temel Amaçları ve Faaliyetleri
Türk Tarih Kurumu'nun kurulmasının ardındaki ana fikir, Türk tarihini bilimsel yöntemlerle araştırmak, yayınlamak ve yaymaktı. Bu, sadece akademik bir çaba değil, aynı zamanda ulusal kimliğin inşası için stratejik bir adımdı. Okuyucu olarak senin de bilmen gereken bazı temel amaçları şunlardır:
- Türk tarihinin her dönemini ve her yönünü bilimsel incelemeye tabi tutmak.
- Arkeolojik kazılar ve araştırmalarla tarihî bulguları gün yüzüne çıkarmak.
- Elde edilen bilgileri kitap, dergi ve diğer yayın organları aracılığıyla kamuoyuyla paylaşmak.
- Uluslararası bilimsel çevrelerle işbirliği yaparak Türk tarihini dünyaya tanıtmak.
Bu amaç doğrultusunda kurum, sayısız arkeolojik kazı ve araştırma projesine imza atmıştır. Örneğin, Alacahöyük kazıları, Hitit uygarlığına dair önemli bilgileri gün ışığına çıkarmış ve kurumun bu alandaki titiz çalışmasının somut bir örneğidir. Dönem itibarıyla yapılan çalışmalar, o zamanki dil ve anlayışla günümüz arasında bir köprü kurmamızı sağlamıştır.
Deneyimlerimden Yola Çıkarak Pratik Bir Tavsiye
Eğer sen de Türk tarihiyle ilgili derinlemesine bilgi edinmek istiyorsan, Türk Tarih Kurumu'nun yayınlarına göz atmanı şiddetle tavsiye ederim. Kurumun kendi web sitesinde veya çeşitli kütüphanelerde bulabileceğin yayınlar, konuyu bilmeyen biri için bile anlaşılır bir dille yazılmış olabilir. Özellikle kurumun kuruluşundan sonraki ilk yıllarda yaptığı yayınlar, dönemin atmosferini ve araştırmaların hangi zorluklarla yapıldığını anlamak açısından çok değerlidir. Tarihimizin birer parçası olan bu yayınlar, sana sadece bilgi vermekle kalmaz, aynı zamanda geçmişimize karşı duyduğun merakı da körükler.