Harzemşahlar devletinin yıkılmasına hangi devlet etkili olmuş?
Harzemşahlar Devletinin Yıkılmasında Etkili Olan Devlet
Harzemşahlar Devleti'nin sonunu getiren temel güç hiç şüphesiz Moğol İmparatorluğu'dur. Bu devletin yıkılmasına giden süreç, tek bir olaya değil, bir dizi kritik gelişmeye dayanır. Gel, bu süreci biraz daha yakından inceleyelim.
Harzemşahlar,
- yüzyılın başlarında Orta Asya'nın en güçlü devletlerinden biriydi. Celaleddin Mengüberti gibi yetenekli hükümdarları olsa da, devletin iç dinamikleri ve dış politikaları onu zayıflatmaya başlamıştı. Moğol İmparatorluğu ise, Cengiz Han önderliğinde inanılmaz bir hızla genişlemekteydi ve Harzemşahlar'ın sınırları, bu büyüyen gücün tam karşısındaydı.
Otrar Faciası ve Savaşın Başlangıcı
Harzemşahlar'ın yıkılmasının fitilini ateşleyen en önemli olay, şüphesiz Otrar faciasıdır. 1219 yılında Cengiz Han, Harzemşahlar'a elçiler göndermiş ve dostluk ilişkileri kurmak istemişti. Ancak Harzemşah Sultanı Alâeddin Atsız'ın emriyle Otrar Valisi Gâir Han, Cengiz Han'ın elçilerini öldürüp mallarına el koydu. Bu durum, Cengiz Han için tam anlamıyla bir savaş ilanıydı.
Tecrübelerime göre, böylesine bir diplomatik cinayet, devletler arası ilişkilerde asla hafife alınmaması gereken bir hatadır. Birkaç tüccarın veya elçinin ölümü, devasa bir imparatorluğun gazabını üzerine çekmek için yeterli olabilir. Bu noktada Harzemşahlar'ın yaptığından ders çıkarmak lazım: diplomatik dokunulmazlık kutsaldır ve bu tür ihlallerin bedeli ağır olur.
Moğol İstilası ve Harzemşahlar'ın Dağılışı
Otrar olayının ardından Cengiz Han, devasa ordusuyla Harzemşahlar topraklarına girdi. 1220-1221 yılları arasındaki bu istila, Harzemşahlar için tam bir felaketti. Moğol ordusunun disiplini, askeri taktikleri ve acımasızlığı, Harzemşah ordusunu kısa sürede darmadağın etti. Buhara, Semerkant, Urgenç gibi önemli şehirler birer birer Moğolların eline geçti. Özellikle Urgenç kuşatması, şehrin tamamen yıkılmasına ve halkının katledilmesine yol açtı.
Harzemşah ordusunun sayısı tam olarak bilinmese de, Moğol ordusunun büyüklüğü ve aldığı eğitim göz önüne alındığında, sayılarının üstünlüğünden çok daha önemli olan, savaşma azimleri ve taktiklerinin yetersizliğiydi. Harzemşahlar, Cengiz Han'ın “gök gürültüsü” gibi gelen ordusu karşısında organize olamadı.
İç Çekişmeler ve Celaleddin Mengüberti'nin Mücadelesi
Harzemşahlar'ın zayıflamasında iç çekişmelerin de büyük payı oldu. Devletin siyasi birliği, özellikle Celaleddin Mengüberti'nin babası Alâeddin Atsız'dan sonra zayıflamıştı. Celaleddin, Moğol istilası sırasında büyük bir kahramanlık göstererek direnişi sürdürmeye çalıştı. Özellikle 1221'deki Talas Muharebesi'nde Moğollara karşı kazandığı zafer, onun ne kadar yetenekli bir komutan olduğunu gösteriyordu. Ancak bu başarı, devletin genel çöküşünü engelleyemedi.
Celaleddin'in mücadelesini izlerken, devletlerin en zor zamanlarında bile gösterilebilecek direnişin önemini görüyoruz. Tek bir liderin bile kararlılığı, ulusun hafızasında yer edebilir. Ancak devletin devamlılığı için sadece bir liderin değil, tüm yapının sağlam olması gerekir. Harzemşahlar'da bu maalesef yoktu.
Bu süreçte Harzemşahlar'ın sonunu getiren en önemli etken Moğol İmparatorluğu'nun askeri gücü ve Cengiz Han'ın stratejik dehasıydı. Ancak devletin kendi içindeki siyasi parçalanmışlık ve askeri zayıflıklar, Moğol ilerleyişini kolaylaştıran önemli faktörlerdi. Unutmamalısın ki, dış güçler her zaman fırsat kollarlar; içerdeki birliğimiz ne kadar güçlüyse, dışarıdan gelen tehditlere karşı o kadar dayanıklı oluruz.