Psikolojide özdeşim kurma nedir?

Psikolojide Özdeşim Kurma: Kendini Başkasında Görmek

Özdeşim kurma, en basit haliyle bir bireyin, başka bir bireyi (veya bir grubu) kendisiyle neredeyse aynıymış gibi algılaması ve onun değerlerini, düşüncelerini, davranışlarını benimsemesidir. Bu, aslında hayatımızın her evresinde, farkında olarak ya da olmayarak yaptığımız, kimliğimizi şekillendiren temel mekanizmalardan biri.

Psikolojide özdeşim, özellikle çocukluk döneminde kimlik gelişimi için kritik öneme sahiptir. Çocuklar, anne babaları, öğretmenleri, daha sonra arkadaşları ve hatta popüler figürlerle özdeşim kurarak dünyayı öğrenir, kuralları kavrar ve kendi rollerini tanımlarlar. Örneğin, 5 yaşındaki bir çocuk, babasının bir tamirci olduğunu görerek, onun gibi eldiven takıp aletlerle oynamak isteyebilir. Bu, babasıyla kurduğu özdeşim sonucudur.

Özdeşim Kurmanın Temel Mekanizmaları ve Türleri

Özdeşim kurma sadece bir taklit değildir; daha derinlemesine bir içselleştirme sürecidir. Bir bireyin (özdeşim nesnesi) özelliklerini kendi kişiliğinin bir parçası haline getirmesi anlamına gelir. Bu içselleştirme, farklı biçimlerde ortaya çıkabilir:

  • Birincil Özdeşim: Genellikle bebeklik ve erken çocukluk döneminde görülür. Bebek, annesi veya ona bakım veren birincil figürle duygusal bir bağ kurar ve onun özelliklerini (ses tonu, mimikler vb.) bilinçsizce taklit etmeye başlar. Bu, erken dönemde güvenli bağlanmanın da bir göstergesidir.
  • İkincil Özdeşim: Okul çağı ve ergenlikle birlikte daha belirgin hale gelir. Çocuk, sevdiği, saygı duyduğu veya kendini yakın hissettiği kişileri (öğretmenler, büyük kardeşler, popüler arkadaşlar) rol model alır. Bu özdeşimler, bireyin değer yargılarını, ilgi alanlarını ve sosyal becerilerini etkiler. Örneğin, bir ergen, çok sevdiği bir müzisyenin giyim tarzını ve konuşma biçimini benimseyebilir.
  • Cinsiyet Kimliği Özdeşimi: Psikanalitik teoride önemli bir yer tutar. Erkek çocukların babalarıyla, kız çocukların ise anneleriyle özdeşim kurarak kendi cinsiyet rollerini öğrenmeleri bu kapsamdadır. Bu, sağlıklı bir toplumsal cinsiyet kimliği oluşumunun temel taşlarından biridir.

Deneyimlerime göre, özdeşim kurmanın gücü, kişinin özdeşim nesnesine duyduğu sevgi, saygı ve hayranlık derecesiyle doğru orantılıdır. Bir rol modelin başarıları, karakteri veya belirli yetenekleri, birey üzerinde daha kalıcı bir etki bırakabilir.

Özdeşim Kurma ve Kimlik Gelişimi Arasındaki Bağlantı

Kimlik gelişimi, ergenlik ve erken yetişkinlik dönemlerinde oldukça karmaşık bir süreçtir. Bu dönemde gençler, "Ben kimim?" sorusuna cevap ararken, çeşitli bireyler ve gruplarla özdeşim kurarak kendilerine bir yol çizerler. Farklı özdeşim nesnelerinin özelliklerini deneyerek, hangi özelliklerin kendilerine uyduğunu, hangilerinin uymadığını keşfederler.

Örneğin, bir genç, bir sporcuyla özdeşim kurarak disiplinli çalışma, azim gibi değerleri benimseyebilir. Başka bir genç ise bir sanatçıyla özdeşim kurarak yaratıcılığın ve duygusal ifade biçimlerinin önemini kavrayabilir. Bu süreçte, bazen farklı özdeşimlerden parçalar bir araya gelerek karmaşık bir kimlik örüntüsü oluşur.

Eğer bir bireyde bu dönemde yeterli özdeşim kurulamazsa veya kurulan özdeşimler sağlıklı değilse, bu durum kimlik karmaşasına yol açabilir. Kişi, ne istediğini, neye değer verdiğini bilemez hale gelebilir. Bu nedenle, çevremizdeki gençlerin sağlıklı rol modeller bulmasına yardımcı olmak önemlidir.

Özdeşim Kurmanın Zorlukları ve Olumsuz Yönleri

Her ne kadar özdeşim kurma kimlik gelişimi için temel bir mekanizma olsa da, bazı durumlarda zorluklar veya olumsuz sonuçlar doğurabilir. Özellikle:

  • Sağlıksız Rol Modellerle Özdeşim: Birey, zararlı alışkanlıkları olan, şiddete eğilimli veya etik olmayan davranışlar sergileyen bir kişiyle özdeşim kurarsa, bu olumsuz özellikleri kendi kişiliğine dahil etme riski taşır. Örneğin, bir genç, yasa dışı işler yapan bir mahalle büyüğüyle özdeşim kurduğunda, onun suç odaklı yaşam tarzını benimseyebilir.
  • Aşırı ve Eleştirel Olmayan Özdeşim: Bazen bireyler, özdeşim kurdukları kişinin tüm özelliklerini, hatta olumsuz olanları bile sorgusuz sualsiz kabul edebilirler. Bu, kendi bireyselliklerinin gelişmesini engelleyebilir ve sürekli başkalarının gölgesinde kalmalarına neden olabilir.
  • Kimlik Karmaşası: Ergenlik döneminde birden fazla çelişkili özdeşim kaynağı olması, kişinin kendi kimliğini bütünleştirmesini zorlaştırabilir. Bu durumda, kişi sürekli bir kimlik arayışı içinde olabilir.

Özdeşim kurarken bilinçli olmak ve kendimize hangi özelliklerin iyi geldiğini, hangilerinin zararlı olduğunu sormak önemlidir. Kendi değerlerimizi ve hedeflerimizi belirlemek, başkalarıyla sağlıklı bir şekilde özdeşim kurmamıza yardımcı olur.

Özdeşim Kurma Sürecini Nasıl Daha Sağlıklı Hale Getirebiliriz?

Kendimiz ve çevremizdekiler için özdeşim kurma sürecini daha verimli hale getirmek adına şunları deneyebilirsin:

  • Farklı Rol Modeller Keşfet: Tek bir kişiye odaklanmak yerine, farklı alanlardan, farklı yeteneklere sahip insanları incele. Bu, daha zengin ve esnek bir kimlik yapısı oluşturmana yardımcı olur.
  • Eleştirel Bakış Açısı Geliştir: Özdeşim kurduğun kişinin tüm yönlerini olduğu gibi kabul etmek yerine, hangi özelliklerini takdir ettiğini, hangilerini kendi hayatına entegre etmek istediğini sorgula. Bu, kendi bireyselliğini korumanı sağlar.
  • Değerlerine Uyan Özdeşimler Seç: Senin için önemli olan değerlerle örtüşen insanları rol model olarak seçmek, sana ilham verirken aynı zamanda kendi değer sistemini güçlendirir.
  • Kendini Tanı: Kendi güçlü ve zayıf yönlerini, ilgi alanlarını ve tutkularını anlamak, kiminle özdeşim kuracağın konusunda sana yol gösterir. Kendini tanımak, başkalarının etkisi altında kaybolmanı engeller.
  • Çevrendeki Gençlere Rehberlik Et: Çocukların ve gençlerin olumlu rol modellerle tanışmalarına yardımcı olmak, onlara farklı yaşam biçimleri ve başarı hikayeleri sunmak, sağlıklı kimlik gelişimi için önemli bir destektir.

Özdeşim kurma, hayatın doğal bir parçasıdır. Önemli olan, bu süreci bilinçli bir şekilde yönetmek ve kendimiz için en iyisini seçmektir.