Memede lezyon kanser midir?
Memede Lezyon Kansermidir?
Memede bir lezyon tespit edildiğinde akla ilk gelen soru budur ve bunu bilmek çok doğal. Deneyimlerime göre, bu sorunun cevabı karmaşık ama panik yapmadan durumu anlamak mümkün. Unutma, memedeki her lezyon kanser anlamına gelmez. Çoğu lezyon iyi huyludur.
Peki, bu lezyonun ne olduğunu nasıl anlarız? İşte burada tıbbi değerlendirme devreye giriyor. Doktorun yapacağı bir dizi inceleme sonucunda lezyonun niteliği belirlenir. Bu süreçte genellikle şu adımlar izlenir:
- Fizik Muayene: Doktor, memeyi dikkatlice muayene eder, herhangi bir kitle, şekil bozukluğu, cilt değişiklikleri veya akıntı olup olmadığını kontrol eder.
- Görüntüleme Yöntemleri:
- Mamografi: Özellikle 40 yaş üstü kadınlarda memenin röntgenidir. Küçük kalsiyum birikimlerini (mikrokalsifikasyonlar) veya belirgin kitleleri gösterebilir. Örneğin, bazı kalsiyum kümeleri iyi huylu olabilirken, bazıları erken evre kanserin habercisi olabilir.
- Ultrasonografi: Ses dalgaları kullanarak memenin iç yapısını gösterir. Özellikle yoğun memelerde veya mamografide görülemeyen küçük lezyonları değerlendirmek için kullanılır. Ultrason, kistin sıvı dolu mu yoksa katı mı olduğunu ayırt etmede oldukça başarılıdır.
- Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI): Daha karmaşık durumlarda veya yüksek riskli hastalarda tercih edilebilir. Çok daha detaylı görüntüler sunar.
- Biyopsi: Görüntüleme yöntemleriyle net bir tanı konulamayan durumlarda veya şüpheli bir lezyon görüldüğünde biyopsi yapılır. Lezyondan küçük bir doku örneği alınarak patolojik incelemeye gönderilir. Bu, kesin tanı koymanın en güvenilir yoludur. Biyopsi sonucu, lezyonun iyi huylu mu yoksa kötü huylu mu olduğunu net bir şekilde ortaya koyar. Örneğin, fibroadenomlar (iyi huylu tümörler) veya duktal karsinoma in situ (erken evre kanser) gibi farklı sonuçlar alınabilir.
Unutma: Biyopsi, bir lezyonun kanser olup olmadığını anlamanın en kesin yoludur. Kendi kendine teşhis koymaya çalışmak yerine, mutlaka bir sağlık profesyoneline başvurmalısın.
Memedeki Farklı Lezyon Türleri
Memede karşılaşılan lezyonlar sadece kanserle sınırlı değildir. Birçok iyi huylu (benign) durum da lezyon olarak karşımıza çıkabilir. Bu lezyonların tiplerini bilmek, olası bir durumda daha sakin kalmana yardımcı olacaktır.
Deneyimlerime göre, en sık karşılaşılan iyi huylu lezyonlardan bazıları şunlardır:
- Kistler: Memelerde en sık görülen iyi huylu lezyonlardır. İçleri sıvı dolu keseciklerdir. Genellikle ağrılı olabilirler ve adet döngüsüyle boyutları değişebilir.
- Fibroadenomlar: Özellikle genç kadınlarda görülen, sert, lastiksi ve kolayca hareket ettirilebilen iyi huylu tümörlerdir. Genellikle kanserleşme riski taşımazlar.
- Fibrokistik Değişiklikler: Meme dokusunda meydana gelen, genellikle hormonlarla ilişkili değişikliklerdir. Bu değişiklikler, memelerde hassasiyet, ağrı ve nodüleriteye neden olabilir.
- Papillomlar: Meme başı kanallarında gelişen küçük urlardır. Meme başından akıntıya neden olabilirler.
Bu iyi huylu lezyonlar, kanserle karıştırılabilir ancak kanser değillerdir. Ancak, bunların da bir doktor tarafından değerlendirilmesi ve takibinin yapılması önemlidir. Bazı durumlarda, iyi huylu lezyonlar üzerinde kanser gelişme riski olabilir, ancak bu durum oldukça nadirdir.
Erken Teşhisin Önemi ve Kendi Kendine Muayene
Memede bir lezyon fark edildiğinde veya doktor muayenesinde bir anormallik saptandığında, erken teşhisin hayati önem taşıdığını vurgulamak gerekir. Erken teşhis, tedavi başarısını önemli ölçüde artırır ve daha az agresif tedavi yöntemlerinin uygulanmasına olanak tanır.
Kendi kendine meme muayenesi, bu sürecin önemli bir parçasıdır. Ayda bir kez, tercihen adet döngüsünün sonunda, memelerini muayene etmen önerilir. Bu muayene sırasında şunlara dikkat etmelisin:
- Görünüm: Memelerde herhangi bir değişiklik, örneğin asimetri, ciltte çekilme, kızarıklık, ödem veya meme başı değişiklikleri var mı?
- Dokunma: Parmak uçlarınla memelerini dairesel hareketlerle, yukarıdan aşağıya veya ışınsal yönde nazikçe muayene et. İçinde ağrılı veya ağrısız, sert, yuvarlak veya düzensiz kitleler, sertlikler veya kalınlaşmalar var mı? Meme başından herhangi bir akıntı geliyor mu? Koltuk altlarında veya köprücük kemiği çevresinde şişlik var mı?
Eğer bu muayeneler sırasında herhangi bir değişiklik fark edersen, hemen bir sağlık kuruluşuna başvurmalısın. Unutma, her değişiklik kanser anlamına gelmez ancak bir doktor tarafından değerlendirilmesi şarttır.
Ayrıca, düzenli olarak doktor kontrollerini ve önerilen taramaları (mamografi, ultrason gibi) aksatmamak da erken teşhis için kritik öneme sahiptir. Örneğin, ülkemizde bazı tarama programları belirli yaş gruplarını hedef alırken, ailenizde meme kanseri öyküsü varsa doktorunuz daha erken yaşlarda ve daha sık tarama isteyebilir.
Pratik İpucu: Kendine bir hatırlatma koyabilirsin. Örneğin, her ayın belirli bir gününü (mesela ayın ilk pazartesi günü gibi) meme muayenesi günü olarak belirleyebilirsin. Bu, süreci düzenli hale getirmene yardımcı olur.