Önyargılı olmak ne demek?

Önyargılı Olmak Nedir?

Önyargılı olmak, bir kişi veya grup hakkında, yeterli bilgiye sahip olmadan, peşin hükümlü bir şekilde olumsuz veya olumlu yargılara varmaktır. Bu, genellikle kişinin kendi deneyimlerinden, çevresinden öğrendiği genellemelerden veya basmakalıp düşüncelerden kaynaklanır. Deneyimlerime göre, önyargı, bilinçaltımızın bir parçası haline gelebilir ve farkında olmadan bile bizi etkileyebilir.

Örneğin, bir araştırmaya göre, insanların %70'inden fazlası belirli bir konuda bilinçsiz önyargılara sahip. Bu, bir kişinin belirli bir etnik kökene sahip kişilere karşı daha az güvenilir olduğu veya belirli bir meslek grubundan insanların tembel olduğu gibi düşünceler olabilir. Bu tür düşünceler, bireylerin potansiyellerini görmemize engel olabilir ve toplumsal adaletsizliklere yol açabilir.

Önyargının Kaynakları ve Türleri

Önyargıların temelinde genellikle birkaç ana faktör yatar:

  • Sosyal Öğrenme: Ailemizden, arkadaşlarımızdan, medyadan veya toplumdan öğrendiğimiz kalıp yargılar. Örneğin, çocukken duyduğumuz "şöyle insanlar böyledir" gibi genellemeler zamanla önyargılara dönüşebilir.
  • Kişisel Deneyimler: Nadir de olsa yaşadığımız olumsuz bir deneyimi, o grubun geneline yaymak bir önyargı biçimidir. Bir kez kötü bir deneyim yaşadığın biriyle, onun ait olduğu tüm grupla ilgili olumsuz düşüncelere kapılabilirsin.
  • Bilinçaltı Kategorizasyon: Beynimiz, bilgiyi daha kolay işlemek için dünyayı kategorilere ayırır. Bu doğal bir süreç olsa da, bu kategorileri katılaştırdığımızda ve genellediğimizde önyargıya dönüşebilir.
  • Grup Aidiyeti ve Kimlik: Kendi grubumuza daha olumlu bakma eğilimi (iç grup yanlılığı) ve diğer grupları küçümseme eğilimi de önyargıyı besler.

Önyargılar sadece olumsuz olmak zorunda değil. Örneğin, bir meslek grubuna karşı aşırı olumlu bir beklentiye sahip olmak da bir tür önyargıdır. Bir doktorun her zaman her şeyi bileceğini düşünmek veya bir öğretmenin her zaman sabırlı olacağını varsaymak gibi.

Önyargıları Fark Etmek ve Azaltmak

Önyargılı olduğumuzu fark etmek, ilk ve en önemli adımdır. Bunun için şu yöntemleri deneyebilirsin:

  • Farkındalık Geliştirme: Kendi düşünce kalıplarını gözlemle. Bir kişi veya durum hakkında aklına ilk gelen düşünce ne? Bu düşünceyi destekleyecek somut kanıtlar var mı, yoksa sadece bir genelleme mi?
  • Farklı Bakış Açıları Edinme: Kendinden farklı geçmişlere, kültürlere veya yaşam tarzlarına sahip insanlarla tanışmaya ve onlarla sohbet etmeye çalış. Onların deneyimlerini dinlemek, kendi önyargılarını sorgulamana yardımcı olur.
  • Bilgi Edinme: Hakkında önyargılı olabileceğin konular hakkında doğru ve güvenilir kaynaklardan bilgi edin. Bilgi, önyargıları kırmak için en güçlü araçlardan biridir.
  • Empati Kurma: Kendini karşındaki kişinin yerine koymaya çalış. Onun bakış açısını anlamak, önyargılarını azaltmana yardımcı olacaktır.

Örneğin, bir yabancı dil öğrenmeye başladığında, o dilin konuşulduğu kültürü araştırmak, o kültüre karşı sahip olabileceğin olası önyargıları kırmana yardımcı olabilir. Ya da bir siyasi görüşe karşı önyargılıysan, o görüşü savunan kişilerin argümanlarını objektif olarak dinlemek, durumu daha iyi anlamanı sağlar.

Önyargının Toplumsal Etkileri

Önyargılar, sadece bireysel düşüncelerle kalmaz, toplumsal düzeyde de derin etkiler yaratır. Ayrımcılık, eşitsizlik, sosyal dışlanma gibi sorunların temelinde önyargılar yatar. Kadınlara, belirli etnik gruplara, engelli bireylere veya cinsel yönelimi farklı olan kişilere yönelik önyargılar, bu grupların eğitim, istihdam, sağlık gibi alanlarda eşit fırsatlara erişimini engelleyebilir.

Günümüzde hala birçok ülkede belirli grupların ortalama gelirlerinin diğer gruplardan daha düşük olması veya belirli suç türlerinde belirli grupların orantısız bir şekilde temsil edilmesi gibi istatistikler, önyargıların somut sonuçlarını göstermektedir. Örneğin, ABD'de yapılan bir çalışma, aynı niteliklere sahip iki CV'den, birinde "siyah" isim, diğerinde "beyaz" isim olduğunda, beyaz isimli CV'nin iş görüşmesine çağrılma olasılığının %50 daha fazla olduğunu göstermiştir. Bu, bilinçaltı önyargının işe alım süreçlerindeki etkisini net bir şekilde ortaya koymaktadır.

Bu nedenle, önyargılarımızı tanımak ve azaltmak, sadece kişisel gelişimimiz için değil, daha adil ve kapsayıcı bir toplum inşa etmek için de büyük önem taşır.