Kimler ilik nakli yapabilir?
Kimler İlik Nakli Yapabilir?
İlik nakli, lösemi, lenfoma, aplastik anemi gibi kan hastalıklarının tedavisinde hayat kurtaran bir yöntem. Peki, bu karmaşık ve bir o kadar da umut dolu süreci kimler başlatabilir, kimler "donör" olabilir? Deneyimlerime göre, bu sorunun cevabı aslında sanıldığından daha geniş bir kitleyi kapsıyor.
Öncelikle, ilik nakli yapabilmek için temel şart, kendi kök hücrelerinizin veya başkasının kök hücrelerinin hastaya aktarılabilmesidir. Bu iki ana yöntem var:
- Otolog Nakil: Bu yöntemde hastanın kendi sağlıklı kök hücreleri alınır, yüksek doz kemoterapi veya radyoterapi ile hastalıklı hücreler yok edildikten sonra bu sağlıklı kök hücreler hastaya geri verilir. Yani burada donör hastanın kendisidir. Bu, özellikle bazı lenfoma ve multipl miyelom türlerinde tercih edilen bir yöntemdir.
- Allojenik Nakil: İşte bu noktada "başkası" devreye giriyor. Allojenik nakil, hastanın kendi kök hücreleri yerine, başka bir sağlıklı bireyden alınan kök hücrelerin hastaya aktarılmasıdır. Bu donörler de kendi içinde birkaç gruba ayrılır:
- Akraba Donörler: En ideal ve en sık karşılaşılan durum, hastanın kardeşlerinden birinin donör olmasıdır. Kardeşler arasında doku uyumu (HLA uyumu) genellikle daha yüksektir. Bu, naklin başarı şansını artıran en önemli faktörlerden biridir. İstatistiksel olarak, bir hastanın %25 ila %30 oranında tam uyumlu bir kardeş donör bulma olasılığı vardır.
- Akraba Dışı Donörler: Eğer hastanın kardeşleri arasında uyumlu bir donör bulunamazsa, o zaman devreye ulusal ve uluslararası kemik iliği veritabanları girer. Bu veritabanlarında kayıtlı, gönüllü donörler bulunur. Dünya genelinde milyonlarca insan bu veritabanlarında kayıtlıdır ve bir hastanın ihtiyaç duyduğu uyumlu donörü bulma olasılığı, bu veritabanlarının genişliği ve çeşitliliği ile doğru orantılıdır.
Peki, birinin ilik nakli için donör olabilmesi için hangi şartlar aranır? Bu oldukça önemli bir konu ve bilmeniz gereken temel noktalar şunlardır:
Sağlık Durumu ve Yaş Sınırları
Bir donörün gönüllü olarak kök hücre bağışında bulunabilmesi için belirli sağlık kriterlerini karşılaması gerekir. Deneyimlerime göre, bu kriterler hem donörün hem de alıcının sağlığı için titizlikle değerlendirilir:
- Genel Sağlık Durumu: Donörün ciddi kronik hastalıkları (kalp, akciğer, böbrek yetmezliği gibi) olmamalıdır. Kanser öyküsü de genellikle donörlük için engel teşkil eder.
- Enfeksiyon Durumu: Aktif enfeksiyonun (örneğin grip, zatürre gibi) bulunmaması önemlidir. Hepatit B, Hepatit C, HIV gibi bulaşıcı hastalıkların kesinlikle olmaması gerekir.
- Yaş Aralığı: Genellikle 18-60 yaş arası bireyler donör olabilir. Ancak bazı durumlarda, özellikle akraba dışı donörlerde, 60 yaş üzeri bireylerin de bağış yapabilmesi mümkündür. Bu yaş sınırları, merkezin politikalarına ve donörün genel sağlık durumuna göre esneklik gösterebilir.
- Vücut Ağırlığı: Genellikle 50 kg altı bireyler donör olamaz.
- Gebelik Durumu: Gebelik donörlük için engel değildir ancak bağış süreci anne ve bebek sağlığı açısından dikkatli değerlendirilir.
Bu kriterler, donörlük başvurusunda bulunan kişiden alınan detaylı tıbbi öykü ve yapılacak kan testleri ile doğrulanır. Unutmayın, amacımız hastaya fayda sağlamak olduğu kadar, donörün de sağlığını riske atmamaktır.
Doku Uyumu (HLA Tipi)
Allojenik nakilde en kritik nokta, donör ile alıcı arasındaki doku uyumudur. Bu uyum, İnsan Lökosit Antijenleri (HLA) adı verilen proteinler aracılığıyla belirlenir. Bu proteinler, vücudumuzun bağışıklık sisteminin "kendini tanıma" mekanizmasında rol oynar. Eğer donör ve alıcının HLA tipleri uyumlu değilse, alıcının vücudu donörden gelen kök hücreleri "yabancı" olarak algılayıp reddedebilir (greft reddi) veya donörden gelen bağışıklık hücreleri alıcının vücuduna saldırabilir (graft-versus-host hastalığı - GVHD).
HLA uyumunu belirlemek için kan örneği yeterlidir. Bu örnek üzerinde yapılan testlerle 10 farklı HLA geni (HLA-A, B, C, DR, DQ gibi) eşleştirilir. Ne kadar fazla HLA geni uyumluysa, başarı şansı o kadar artar. Kardeşlerde bu uyumun yüksek olma olasılığı bu yüzdendir. Akraba dışı donör aranırken de veritabanlarında bu HLA tipleri bilgilerine göre tarama yapılır.
Pratik İpucu: Eğer ilik nakli için bir yakınınızın donör olmasını düşünüyorsanız, öncelikle kendi çevrenizde kimlerin donör olabileceğini ve sağlık durumlarının uygun olup olmadığını araştırmanız süreci hızlandırabilir. Ayrıca, ilik nakli merkezlerinin web sitelerinde veya Sağlık Bakanlığı'nın ilgili birimlerinin duyurularında donörlük süreci hakkında daha fazla bilgi bulabilirsiniz.
Kök Hücre Toplama Yöntemleri
Donörlük kararı alındıktan ve sağlık durumu uygun görüldükten sonra, kök hücre toplama süreci başlar. Günümüzde iki ana yöntem kullanılır ve hangisinin tercih edileceği hastanın durumuna ve donörün rahatlığına göre belirlenir:
- Periferik Kök Hücre Toplama: Bu, günümüzde en sık kullanılan yöntemdir. Donöre, birkaç gün boyunca filgrastim (büyüme faktörü) adı verilen bir ilaç enjekte edilir. Bu ilaç, kemik iliğindeki kök hücrelerin kana karışmasını sağlar. Ardından, donör bir diyaliz makinesine benzer bir cihazla kan dolaşımına bağlanır. Cihaz, donörün kanını dışarı çeker, içindeki faydalı kök hücreleri ayırır ve kalan kanı tekrar donöre geri verir. Bu işlem genellikle birkaç saat sürer ve ayakta tedavi şeklinde yapılır. İki gün üst üste tekrarlanabilir.
- Kemik İliği Aspirasyonu: Bu yöntem, daha geleneksel olanıdır ve daha az sıklıkla tercih edilir. Donör, genel anestezi altında veya lokal anestezi ile yapılır. Kalça kemiğinin arka kısmından özel iğnelerle girilerek kemik iliğinden sıvı şeklinde kök hücreler toplanır. Bu işlem hastanede yatış gerektirir ve işlem sonrası hafif ağrı ve yorgunluk hissedilebilir.
Her iki yöntemde de donörün sağlığı yakından takip edilir. Deneyimlerime göre, periferik kök hücre toplama yöntemi daha az invaziv olduğu için donörler tarafından daha kolay tolere edilir. Önemli olan, bu sürecin bir insana umut ışığı olmak için yapıldığını bilmek ve bu kutsal görevi yerine getirirken kendi sağlığını da ön planda tutmaktır.
Unutmayın, siz de bir ilik nakli donörü olabilirsiniz. Türkiye'de Kızılay ve Türk Kök gibi kuruluşlar aracılığıyla gönüllü donör kayıtları yapılmaktadır. Bir gün bir hayat kurtarmak isterseniz, bu yola başvurabilirsiniz.