Dolgulu diş neden kirilir?
Dolgulu Diş Neden Kırılır? İşin Aslı Nedir?
Dişinize dolgu yapıldıktan sonra "Acaba bu dolgu tutar mı?", "Ne zaman kırılır?" diye endişelenmen çok doğal. Deneyimlerime göre, dolgulu dişin kırılmasının tek bir sebebi yok. Birden çok faktörün bir araya gelmesiyle bu durum ortaya çıkıyor. Gel, bu işin detaylarına birlikte bakalım.
- Dolgu Malzemesinin Özellikleri ve Uygulaması
Kullandığımız dolgu malzemesinin türü ve diş hekiminin bu malzemeyi uygulama tekniği, dolgunun ömrünü doğrudan etkiler. Eskiden daha çok amalgam dolgular kullanılırdı. Bunlar metal bazlıdır ve zamanla genleşip büzülebilirler. Bu genleşme, dişte mikroskobik çatlaklara yol açabilir. Günümüzde yaygın olarak kullanılan kompozit dolgular ise daha estetik ve dişe daha iyi yapışırlar ama doğru teknikle uygulanmadıklarında veya aşırı yüke maruz kaldıklarında kırılma riskleri vardır.
Diş hekiminin dolgu yaparken kullandığı ışın cihazının gücü de önemlidir. Işığın dolgunun her yerine yeterince nüfuz etmemesi, dolgunun iç kısımlarının tam sertleşmemesine neden olabilir. Bu da zamanla dolgunun zayıflamasına ve kırılmasına zemin hazırlar. Bir diğer önemli nokta ise dolgunun dişle arasındaki adezyon (yapışma) gücü. Eğer diş yüzeyi yeterince temizlenmezse veya kullanılan adeziv materyal doğru uygulanmazsa, dolgu dişe tam olarak tutunamaz ve bir süre sonra kenarlarından kırılmaya başlayabilir.
- Dişin Üzerindeki Yük ve Yanlış Kullanım
Dişlerimiz, yediğimiz yiyecekleri çiğnemek için vardır ama bu, dişlerimizin birer "alet" gibi kullanılması gerektiği anlamına gelmez. Dudaklarında veya elinde bir paket mi açmaya çalışıyorsun? Ya da buz kırmak gibi sert bir maddeyi dişiyle ısırmak gibi bir alışkanlığın mı var? İşte bunlar dolgulu dişlerin en büyük düşmanlarıdır. Bu tür kuvvetler, dolgunun ve hatta dişin kendisinin beklenmedik bir şekilde kırılmasına yol açabilir. Diş hekimliğinde bu tür hareketler, dişlere gelen kuvvetin normal çiğneme kuvvetinin birkaç katı olabileceği şeklinde değerlendirilir.
Ayrıca, diş sıkma (bruksizm) veya gıcırdatma alışkanlığı olan kişilerde dolgulu dişler daha fazla risk altındadır. Geceleri dişlerini sıkmak, farkında olmadan dişlerinize ve dolgularınıza aşırı yük bindirir. Zamanla bu sürekli baskı, dolgunun kenarlarında veya dişte çatlaklar oluşturabilir. Bazı araştırmalar, diş sıkma alışkanlığı olan bireylerde dolgulu dişlerin kırılma riskinin, olmayanlara göre %30-40 daha fazla olabileceğini gösteriyor.
- Ağız Hijyeni ve Çürüğün Tekrar Oluşması
Dolgu yapılmış olması, dişin artık çürükten tamamen kurtulduğu anlamına gelmez. Eğer diş fırçalama ve diş ipi kullanımına özen göstermezsen, dolgunun kenarlarında plak birikimi devam eder. Bu plaklar, ağızdaki bakterilerle birleşerek dolgunun kenarlarında ve dişte tekrar çürük oluşturabilir. Buna ikincil çürük denir. İkincil çürükler, dolgunun dişe olan tutunmasını zayıflatır ve dolgunun altından ilerleyerek kırılmasına neden olabilir.
Dolgunun kenarlarında oluşan küçük bir çürük bile, zamanla büyüyerek dolgunun kendi dokusunu gevşetir. Diş hekimleri, bu tür çürükleri erken teşhis etmek için düzenli kontrollerde radyografik (röntgen) görüntülemeler kullanırlar. Eğer dolgunun altında önemli bir çürük oluşmuşsa, dolgunun kendi yapısı artık yeterli desteği sağlayamaz hale gelir ve bu da kırılmaya zemin hazırlar. Bu nedenle, dolgulu dişlere diğer dişlerinize gösterdiğiniz özenin fazlasını göstermeniz önemlidir.
- Dişin Konumu ve Çiğneme Mekaniği
Ağzımızdaki her dişin bir görevi vardır ve çiğneme sırasında üzerlerine binen yük miktarı farklıdır. Özellikle arka dişler, yani azı dişleri, çiğneme kuvvetinin büyük bir kısmını taşır. Eğer çene yapın veya çiğneme alışkanlığın nedeniyle belirli bir dişe daha fazla baskı uyguluyorsan, o dişteki dolgu daha çabuk yıpranabilir ve kırılma riski artar. Örneğin, tek taraflı çiğneme alışkanlığı olan kişilerde, sürekli kullanılan taraftaki dişlere daha fazla yük biner.
Ayrıca, ağzında eksik dişler varsa veya dişlerin çapraşıksa, çiğneme kuvveti dengeli dağılmaz. Bu durumda, mevcut dişler ve dolgular, olması gerekenden daha fazla zorlanır. Diş hekimleri, bu tür durumlarda dişlerin üzerindeki kuvveti dengelemek için రుగులు (kaplama) veya köprü tedavileri önerebilir. Eğer dişin pozisyonu zaten zayıfsa, üzerine bir de büyük bir dolgu yapılırsa, bu dolgunun dayanıklılığı doğal olarak azalır.
Önerilerim şunlardır:
- Diş hekiminin önerdiği şekilde günde en az iki kez dişlerini nazikçe fırçala ve her gün diş ipi kullan.
- Sert kabuklu yiyecekleri veya buz gibi maddeleri dişiyle kırmaya çalışma.
- Diş sıkma veya gıcırdatma gibi bir alışkanlığın varsa, mutlaka diş hekiminle konuşarak uygun gece plağını kullan.
- Düzenli olarak (genellikle 6 ayda bir) diş hekimi kontrollerini aksatma. Erken teşhis, büyük problemlerin önüne geçer.
- Ağzındaki eksik dişler varsa, bunları zaman kaybetmeden tamamlatmak, mevcut dişlerin ve dolguların üzerindeki yükü azaltacaktır.