3 boğaz köprüsünün adı nedir?

İstanbul'un Devleri: Boğaz Köprüleri ve İsimleri

İstanbul denince akla ilk gelenlerden biri de o muhteşem köprüler, değil mi? Üçüncüsü de yapıldıktan sonra artık bambaşka bir hava kazandı boğazımız. Gelin, bu dev yapıların isimlerine ve biraz da detaylarına bir göz atalım.

  1. Boğaziçi Köprüsü (15 Temmuz Şehitler Köprüsü)

Bu köprüyü bilmeyenimiz yoktur. 1973 yılında açıldığında ülkemiz için bir devrimdi adeta. Tarihi bir adı var ama bilirsin, 2016'daki o hain darbe girişiminden sonra ismi 15 Temmuz Şehitler Köprüsü olarak değiştirildi. Bu da anlamlı bir vefa borcu. Köprünün yapımında kullanılan çelik miktarı o kadar fazla ki, aklın alır gibi değil. Tam 160 bin ton! Açıldığı dönemde dünyanın en uzun asma köprülerinden biriydi ve İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayarak ulaşımda devrim yarattı.

  1. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü

İkinci köprü bu. İsmini fethettiğimiz büyük sultandan almış. 1988 yılında hizmete girdi ve Avrupa ile Asya'yı karayoluyla üçüncü kez birbirine bağladı. Toplam uzunluğu yaklaşık 1.5 km, ancak ana açıklığı yani kuleler arasındaki mesafesi 1.090 metre. Bu da onu oldukça etkileyici bir mühendislik harikası yapıyor. Deneyimlerime göre, özellikle akşamları ışıklandırmasıyla adeta bir gerdanlık gibi parlıyor boğazda. Trafik yoğunluğu fazla olsa da, İstanbul'un iki yakası arasındaki bağlantı için vazgeçilmez bir nokta.

  1. Yavuz Sultan Selim Köprüsü

İşte en yenisi, üçüncü köprü! 2016 yılında açılan bu devasa yapı, otoyol ve tren yolu geçişini bir arada sunuyor. İsmini de yine tarihi bir figür olan Yavuz Sultan Selim'den alıyor. Bu köprünün en dikkat çekici yanı, üzerinde çift hatlı tren yolu bulunması. Yani hem otomobiller hem de trenler buradan geçebiliyor. Köprünün kendisi 1.875 metre uzunluğunda ve Dünya'nın en geniş asma köprülerinden biri aynı zamanda. Üzerindeki tren yolu hattı sayesinde, İstanbul trafiğini önemli ölçüde rahatlatma potansiyeline sahip. Hatta bu köprü, aynı zamanda dünyanın en uzun demiryolu açıklığına sahip asma köprüsüdür. Bu özelliğiyle de mühendislik dünyasında kendine sağlam bir yer edindi.

Bu üç köprü, sadece birer ulaşım aracı değil, aynı zamanda İstanbul'un gelişiminin, modernleşmesinin ve ne kadar büyük bir şehir olduğunun da birer simgesi. Her birinin kendine özgü bir hikayesi ve mühendislik başarısı var. İstanbul'u ziyaret edersen, bu muhteşem yapıları mutlaka yakından görmelisin.