Ayasofya cami kim neden kapattı?

08.03.2025 0 görüntülenme

Ayasofya, tarih boyunca farklı dönemlerde farklı amaçlarla kullanılan eşsiz bir yapıdır. Bu yapının kim tarafından ve neden kapandığı sorusu, birçok insanın merak ettiği konular arasında yer alır. Ayasofya'nın tarihi, dini, kültürel ve siyasi açıdan büyük öneme sahip olması, bu merakı daha da artırmaktadır. Şimdi, Ayasofya cami olarak bilinen bu yapının kapanma sürecini ve bunun arkasındaki sebepleri detaylı bir şekilde inceleyelim.

Ayasofya'nın Tarihsel Dönüşümü

Ayasofya, ilk olarak MS 537 yılında Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından bir kilise olarak inşa edilmiştir. Yapının mimarisi, dönemin en görkemli eserlerinden biri olarak kabul edilir. Ancak zaman içinde bölgedeki siyasi değişimler, Ayasofya'nın kullanım amacını da etkilemiştir. Osmanlı İmparatorluğu'nun İstanbul'u fethetmesinin ardından, Fatih Sultan Mehmet Ayasofya'yı bir camiye çevirmiştir. Bu dönüşüm, yapının tarihinde önemli bir kilometre taşı olmuştur.

Osmanlı döneminde Ayasofya cami olarak hizmet veren yapı, 1935 yılında ise müzeye dönüştürülmüştür. Bu karar, dönemin Türkiye Cumhuriyeti hükûmeti tarafından alınmış ve Ayasofya'nın kültürel miras olarak korunması hedeflenmiştir. Ancak bu süreçte, bazı kesimler tarafından eleştiriler de dile getirilmiştir. Özellikle dini sembol olarak görülen Ayasofya'nın müze statüsüne geçmesi, tartışmalara neden olmuştur.

Ayasofya Cami Neden Kapandı?

Ayasofya cami olarak adlandırılan bu yapının "kapalı" olarak nitelendirilmesi, aslında müzeye çevrilmesiyle ilgilidir. 1935'te alınan bu karar, yapının ibadete açık olmamasına neden olmuştur. Müze olarak hizmet veren Ayasofya, dünya çapında turistlerin ilgisini çekmiş ve kültürel bir değer olarak kabul görmüştür. Ancak bu durum, özellikle dindar kesimler tarafından olumsuz karşılanmıştır.

2020 yılında ise Adalet Bakanlığı'nın kararıyla Ayasofya'nın müze statüsü kaldırılmış ve tekrar cami olarak ibadete açılması sağlanmıştır. Bu gelişme, hem yurt içi hem de yurt dışında geniş yankı uyandırmıştır. Bazı çevreler, bu kararın siyasi bir hamle olduğunu savunurken, diğerleri ise Ayasofya'nın tarihi ve dini kimliğine geri döndüğü görüşündedir.

Tartışmalar ve Gelecek Beklentileri

Ayasofya cami olarak yeniden ibadete açılmasının ardından, uluslararası arenada da çeşitli tepkiler ortaya çıkmıştır. UNESCO dahil birçok kuruluş, Ayasofya'nın kültürel miras statüsünün korunması gerektiğini savunmuştur. Öte yandan, Türkiye'de bu karar genel olarak olumlu karşılanmıştır. Özellikle dindar topluluklar, Ayasofya'nın cami olarak kullanılmasını uzun yıllardır talep etmekteydi.

Gelecekte Ayasofya'nın nasıl bir yol izleyeceği ise hâlâ tartışma konusudur. Yapının hem dini hem de kültürel bir sembol olarak varlığı, onu her zaman gündemde tutmaktadır. Her ne kadar farklı bakış açıları olsa da, Ayasofya'nın dünya mirasının önemli bir parçası olduğu gerçeği değişmemektedir. Bu nedenle, yapının korunması ve gelecek nesillere aktarılması büyük önem taşımaktadır.

Sonuç olarak, Ayasofya cami olarak bilinen bu yapının kim tarafından ve neden kapandığı sorusu, tarihsel ve siyasi bir sürecin sonucudur. Bugün ise Ayasofya, hem ibadet yeri olarak hem de kültürel bir miras olarak varlığını sürdürmektedir. Yapının geleceği, tarih, din ve kültürün kesişim noktasında şekillenecektir.