Ilk dinozor fosili nerede ne zaman bulundu?
İlk Dinozor Fosili Nerede ve Ne Zaman Bulundu?
Dinozorların gizemli dünyasına ilk adımımızı attığın zamanları merak ediyorsan, doğru yerdesin. Deneyimlerime göre, bu devasa yaratıkların izlerini süren ilk keşifler aslında oldukça yakın tarihimizde,
- yüzyılın başlarında başladı. Yani sanıldığı kadar uzak geçmişte değil. Bu ilk bulgular, günümüzdeki devasa müzeleri dolduran koleksiyonların sadece bir başlangıcıydı.
İlk Tanımlanan Dinozor: Megalosaurus
Dinozorların bilimsel olarak ilk tanımlanan üyesi Megalosaurus'tur. Adı, Yunanca'da "büyük kertenkele" anlamına gelir ve bu ismi sonuna kadar hak ediyor. 1824 yılında İngiliz jeolog ve paleontolog William Buckland, İngiltere'deki Oxfordshire'da bulunan bir taş ocağında bulunan bu canlının fosillerini inceleyerek ona bu ismi verdi. Buckland, fosilleri daha önce bulunan bazı sürüngen fosilleriyle karşılaştırdı ancak Megalosaurus'un kendine özgü birçok özelliği olduğunu fark etti. Bu, dinozorlar çağının başlamasından çok önce, aslında onların varlığını ilk kez bilimsel dünyaya duyuran adımdı.
Megalosaurus, yaklaşık 160 milyon yıl önce, Jura döneminde yaşamış, büyük bir etoburdu. Tahminlere göre 9 metreye kadar uzayabiliyor ve 1 ton civarında bir ağırlığa sahip olabiliyordu. Bu, o dönemin en büyük kara hayvanlarından biriydi. Buckland'ın çalışması, o dönemde henüz "dinozor" terimi icat edilmemişken, bu büyük fosil kalıntılarının ne kadar önemli olduğunu gösteriyordu.
"Dinosauria" Teriminin Doğuşu ve Diğer İlk Keşifler
Megalosaurus'un keşfinden kısa bir süre sonra, 1842 yılında, İngiliz paleontolog Richard Owen, Megalosaurus, Iguanodon ve Hylaeosaurus gibi daha önce keşfedilmiş bu devasa fosil sürüngenlerini tek bir grupta toplamak için "Dinosauria" (Korkunç Kertenkeleler) terimini kullandı. Bu terim, dinozorların benzersiz özelliklerini vurguluyordu ve bu yeni, heyecan verici canlı grubunun bilimsel bir kimlik kazanmasını sağladı. Owen'ın bu sınıflandırması, dinozorların sadece büyük ve eski sürüngenler olmadığını, kendi başlarına ayrı bir sınıf olduklarını ortaya koydu.
- Iguanodon: 1825 yılında Gideon Mantell tarafından keşfedildi. Adı, iguananın dişlerine benzeyen dişlerinden geliyor. Otoburdu ve özellikle ön parmağındaki sivri çıkıntısıyla dikkat çekiyordu.
- Hylaeosaurus: 1833 yılında Gideon Mantell tarafından tanımlandı. Genellikle zırhlı bir dinozor olarak bilinir.
Bu ilk üç dinozorun fosilleri, İngiltere'nin çeşitli bölgelerinden çıkarıldı. Bu keşifler, dünyanın dört bir yanındaki bilim insanlarını ve meraklıları heyecanlandırdı ve dinozor fosili avcılığının başlangıcı oldu. Eğer sen de bir gün bir fosil bulursan, bil ki bu büyük keşiflerin bir parçası olabilirsin!
İlk Bulunan Dinozor Kemikleri Neredeydi?
Yukarıda bahsettiğim gibi, ilk bilimsel olarak tanımlanan dinozor fosilleri, İngiltere'de bulundu. Spesifik olarak, Megalosaurus'un fosilleri Oxfordshire'daki Stonesfield bölgesindeki bir taş ocağından çıkarıldı. Iguanodon ve Hylaeosaurus fosilleri de yine İngiltere'nin farklı bölgelerindeki jeolojik oluşumlardan elde edildi. Bu bölgeler, o dönemde dinozorların yaşamış olduğu döneme ait tortul kayaçlarla doluydu ve bu da fosillerin korunarak günümüze ulaşmasını sağladı.
Deneyimlerime göre, bir fosilin bulunması için gereken koşullar oldukça özeldir. Bir canlının ölümü sonrası hızla gömülerek, çürüyüp yok olmaktan kurtulması ve zamanla minerallerle yer değiştirerek taşlaşması gerekir. İngiltere'nin bazı bölgelerindeki kalın tortul tabakalar, bu süreci desteklemiş ve ilk dinozor fosillerinin gün yüzüne çıkmasına olanak tanımıştır. Eğer fosil avcılığına ilgi duyuyorsan, öncelikle fosil bulma olasılığının yüksek olduğu jeolojik bölgeleri araştırman faydalı olacaktır.