Alevi kızılbaş ne demek?

Alevi Kızılbaş Nedir?

Bazen bu iki kelimeyi yan yana duyunca meraklandığını biliyorum. Alevilik ve Kızılbaşlık aslında birbirini tamamlayan, aynı inanç ve kültürel yapıyı ifade eden iki farklı terim. Kafandaki soru işaretlerini gidermek için deneyimlerime dayanarak bu iki terimin ne anlama geldiğini, nereden geldiğini ve günümüzdeki anlamını seninle paylaşacağım.

Alevilik: Temel İnanç ve Uygulamalar

Alevilik, İslamiyet içinde kendine özgü yorumları ve pratikleri olan bir inanç sistemidir. Temelde Hz. Ali'yi ve onun soyundan gelen On İki İmam'ı rehber kabul ederler. Bu, Sünnilikten ayrılan temel noktalardan biridir. Alevilikte Kur'an'ın yanı sıra Hazreti Muhammed'in ve On İki İmam'ın öğretileri de büyük önem taşır. Özellikle Hz. Ali, yaratılışın kaynağı, ilahi bilginin taşıyıcısı olarak görülür.

Aleviliğin en belirgin özelliklerinden biri de cem ibadetidir. Cem, yalnızca belirli günlerde yapılan bir ayin değil, aynı zamanda bir topluluk buluşmasıdır. Bu buluşmalarda semah dönülür, deyişler okunur, lokma dağıtılır ve toplumsal sorunlar konuşulur. Cem, sadece bir ibadet değil, aynı zamanda bir yaşam biçimidir; dayanışma, eşitlik ve hoşgörü üzerine kuruludur.

Alevilikte rehberlik (mürşitlik) kurumu da önemlidir. Bir rehber, kişiyi manevi yolculuğunda aydınlatan, doğruyu gösteren kişidir. Bu, Sünnilikteki imamlık anlayışından farklıdır. Alevilikte bireysel gelişime ve kişinin kendi içsel yolculuğuna büyük önem verilir.

Kızılbaşlık: Tarihsel Köken ve Anlamı

Kızılbaş terimi,

  1. yüzyılda Anadolu'da ortaya çıkan ve Safevi hareketinin öncüsü olan Şah İsmail'e bağlı Türkmen aşiretleri için kullanılmıştır. Bu topluluklar, genellikle kızıl renkte başlıklar takarlardı ve bu nedenle "Kızılbaş" olarak anıldılar. Başlangıçta bu bir hitap şekliyken, zamanla Alevi kimliğiyle özdeşleşmiştir.

Kızılbaşlık, Safevi Devleti'nin kurulmasında önemli rol oynamış, Anadolu'daki Alevi inançlı toplulukların birliğini sağlamıştır. Ancak tarihsel süreçte, özellikle Osmanlı döneminde bu terim bazen olumsuz anlamlarda da kullanılmıştır. Bu nedenle bazı Aleviler bu terimi kullanmayı tercih etmeyebilir, ancak tarihsel ve kültürel olarak Alevilikle sıkı bir bağı vardır.

Önemli Not: Kızılbaş teriminin etimolojik olarak kökeninde "kızıl" kelimesinin, bazı yorumlara göre adaleti temsil eden bir renk olması da yatar. Bu, dönemin siyasi ve sosyal koşullarıyla da bağlantılıdır.

Alevilik ve Kızılbaşlık Arasındaki Bağ ve Günümüzdeki Anlamı

Deneyimlerime göre, Alevilik ve Kızılbaşlık çoğu zaman aynı kişiyi, aynı inanç sistemini ifade eder. Kızılbaşlık daha çok tarihsel bir tanımlama ve kimlik vurgusuyken, Alevilik inanç sisteminin genel adıdır. Yani bir kişi hem Alevi hem de tarihsel olarak Kızılbaş kökenli olabilir.

Günümüzde Aleviler, kendi kimliklerini ve inançlarını özgürce yaşama mücadelesi vermektedir. Özellikle dede ocakları, Aleviliğin toplumsal ve manevi yapısının korunmasında önemli bir role sahiptir. Bir Alevi topluluğunda farklı dede ocakları bulunabilir ve bu ocaklar, belirli bölgelerdeki topluluklara rehberlik eder.

Peki, bu bilgileri pratikte nasıl kullanabilirsin? Eğer Alevi bir dostun varsa veya bu kültürü daha iyi anlamak istiyorsan, doğrudan sohbet etmek en iyi yoldur. Kendi kültür ve inançlarını anlattıklarında, onları yargılamadan dinlemeye çalış. Her Alevi bireyin deneyimi farklı olabilir. Sadece Alevilikle ilgili değil, genel olarak hoşgörü, eşitlik ve saygı çerçevesinde yaklaşmak, bu köklü kültürü anlamanın en güzel yoludur.

Unutma, herhangi bir inancı veya kültürü anlamak, ön yargılardan arınmış bir merak ve açık fikirlilik gerektirir. Alevilik de bu kapsama giren, zengin bir tarihi ve manevi mirasa sahip bir yoldur.