Kamusi Türkî kimin eseri?

"Kamusi Türkî" Kimin Eseri?

"Kamusi Türkî" denilince akla ilk gelen isim Şemseddin Sami'dir. Bu devasa eser, Türk dilbilim tarihinin en önemli kilometre taşlarından biri olarak kabul edilir. Şemseddin Sami'nin kendisi de zaten Tanzimat dönemi aydınlarından biri olarak oldukça tanınmış bir isim. Şam'da doğmuş, eğitimini orada almış ama hayatının büyük bir kısmını Osmanlı İmparatorluğu'nun dil ve kültür hayatına adamıştır. Dilimize birçok kelime kazandırmış, yayıncılık faaliyetlerinde bulunmuş, hatta tiyatro eserleri yazmıştır. Yani öyle sadece bir gün oturup da "Kamusi Türkî"yi yazmış birisi değil, ömrünü dilimize ve kültürümüze vermiş bir aydınımız.

Eserin Önemi ve İçeriği

"Kamusi Türkî"yi neden bu kadar önemsiyoruz? Çünkü bu sözlük, o zamana kadar yapılmış en kapsamlı ve sistemli Türkçe sözlüktür. Şemseddin Sami, eseri hazırlarken sadece kelime anlamlarını vermekle kalmamış, aynı zamanda kelimelerin kökenlerini, gramer özelliklerini ve kullanımlarını da açıklamaya çalışmış. Bu yönüyle, günümüzdeki sözlük anlayışının temellerini atmış diyebiliriz. Eserin ilk baskısı 1899 yılında yapılmış ve yaklaşık 1250 sayfadan oluşuyor. Düşünsene, tek bir kişinin emeğiyle o dönemde böylesine bir hacimde ve derinlikte bir eser ortaya koymak inanılmaz bir çaba gerektiriyor. İçerisinde 20.000 civarında madde başı kelime bulunuyor ve her birinin açıklaması titizlikle yapılmış. Kelimelerin Arapça, Farsça ve diğer dillerden alınma olup olmadığını belirtmesi de bizim gibi dil meraklıları için büyük bir kolaylık sağlıyor.

Pratik İpuçları ve Deneyimler

Deneyimlerime göre, "Kamusi Türkî"yi kullanmak isteyenler için birkaç önemli nokta var. Öncelikle, bu sözlük eski harflerle yazılmış. Yani okumadan önce biraz Osmanlı Türkçesi bilginizin olması gerekiyor. Eğer bu konuda bir engeliniz varsa, günümüz Türkçesine aktarılmış veya Latin harflerine çevrilmiş versiyonlarını bulmaya çalışabilirsiniz. Ancak orijinal metnin ruhunu hissetmek için eski harflerle okumak elbette daha farklı bir deneyim sunar. Bir diğer önerim ise, sadece anlamını öğrenmek için değil, bir kelimenin kullanım bağlamını ve hangi dönemde daha yaygın olduğunu anlamak için de bu sözlüğe başvurmanız. Kelime dağarcığını zenginleştirmek isteyenler için eşsiz bir kaynak. Örneğin, eskiden daha sık kullanılan ama günümüzde pek karşılaşmadığımız kelimeleri bu sözlükte bulabilir, dilimizin ne kadar zenginleştiğini veya değiştiğini gözlemleyebilirsiniz.

Şemseddin Sami'nin Diğer Çalışmaları ve Mirası

Şemseddin Sami'yi sadece "Kamusi Türkî" ile anmak haksızlık olur. Kendisi aynı zamanda "Kamus-ı Fransevî" gibi Fransızca-Türkçe sözlükler de hazırlamıştır. Bu da onun dil konusundaki ne kadar geniş bir yelpazede çalıştığının bir göstergesi. Ayrıca, edebiyatımızda önemli bir yere sahip olan "Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat" adlı romanın yazarıdır. Bu roman, Türk edebiyatındaki ilk yerli romanlardan biri olarak kabul edilir. Kısacası, Şemseddin Sami sadece bir sözlükçü değil, aynı zamanda bir edebiyatçı, bir gazeteci ve bir aydın olarak Osmanlı aydınlanma dönemine büyük katkılar sunmuş bir isimdir. Onun eserleri, dilimizin gelişimini anlamak ve geçmişimizdeki kültürel birikimi keşfetmek için hala çok değerli.