Emsile kaça ayrılır?
Emsile Kaça Ayrılır?
Emsile, Arapça sarf ilminin temel taşlarından biri ve özellikle dil bilgisi başlangıcında karşına çıkan önemli bir konu. Temelde, fiillerin çekimlenmesinde kullanılan mastar (masdar) halinden türeyen ve fiilin anlamını, zamanını, kipini ve öznesini belirten kelime grubuna denir. Yani anlayacağın, bir fiilin ne zaman, kim tarafından ve nasıl yapıldığını gösteren bir çeşit şablon gibi düşünebilirsin.
Kimi kaynaklarda ve hocaların anlatımında emsile daha çok "masdar" ve "fiil" ayrımıyla başlar. Ama derinleştiğimizde, emsilenin asıl ayrımını zaman ve kipleme üzerinden yapmak daha doğru olur. Deneyimlerime göre, emsile temel olarak şu ana başlıklarda incelenir:
- Mazi (Geçmiş Zaman): Geçmişte gerçekleşmiş eylemleri ifade eder. Kendi içinde de farklılıklar gösterir.
- Muzari (Şimdiki/Gelecek Zaman): Hem şimdiki hem de gelecek zamanı kapsar. Kip ve zaman belirteçleriyle farklı anlamlar kazanır.
- Emir (İstek/Buyruk Kipi): Bir işin yapılmasını veya yapılmamasını ifade eder.
Şimdi bu başlıkları biraz daha açalım ki kafanda tam olarak otursun.
Mazi (Geçmiş Zaman) Emsileleri
Mazi, geçmişte yapılmış bir eylemi anlatır. Bunu da farklı yoğunluklarda ve zaman dilimlerinde gösterebiliriz. Temel ayrımı şunlardır:
- Mazi-i Mutlak: Hiçbir ekle, bağlaçla desteklenmeden doğrudan geçmişi ifade eder. En temel geçmiş zamandır. Örneğin, "Ketebe" (Yazdı).
- Mazi-i Karîb: Yakın geçmişte olmuş bir eylemi anlatır. "Kad" harfiyle gelir. Örneğin, "Kad ketebe" (Yazdı - şimdi yazdı gibi).
- Mazi-i Baîd: Uzak geçmişte olmuş bir eylemi anlatır. "Kâne" ve "kad" ile gelir. Örneğin, "Kâne ketebe" (Yazmıştı).
- Mazi-i İstihdam: Sürekli tekrar eden, alışkanlık haline gelmiş geçmiş eylemleri ifade eder. Genellikle muzari fiille gelir, ama anlamı mazi olur. Örneğin, "Yekûlu fi’l-emri'l-kadîm" (Eski emri söylermiş gibi).
- Mazi-i Şekki: Şüpheyi ifade eden geçmiş zaman. "Kâne"nin ardından muzari fiil gelir. Örneğin, "Kâne yensuru" (Yardım ediyordu - belki ediyordu gibi).
Bu ayrım, özellikle Kur'an-ı Kerim'in anlaşılmasında ve hadis metinlerinin yorumlanmasında çok önemlidir. Örneğin, bir ayette "yevm-i kânet" deniyorsa, bu uzak bir geçmişi işaret eder.
Muzari (Şimdiki/Gelecek Zaman) Emsileleri
Muzari, hem şimdi hem de gelecekte olabilecek eylemleri kapsar. Buradaki ayrım daha çok kip ve zaman belirteçleriyle olur:
- Muzari-i Muraf': Herhangi bir ek almamış, temel haldeki muzari fiildir. Hem şimdiki hem de gelecek zamanı ifade edebilir. Örneğin, "Yensuru" (Yardım eder / Yardım ediyor / Yardım edecek).
- Muzari-i Mansub: "En", "len", "key", "hatta", "li" gibi harflerle muzari fiilin sonunu fetha ile okuduğumuz haldir. Genellikle geleceği veya bir amacı ifade eder. Örneğin, "En yensura" (Yardım etmesi için). "Len yensura" ise kesinlikle yardım etmeyecek demektir.
- Muzari-i Meczum: "Lem", "lâm-ı nehiy", "in", "izâ" gibi harflerle muzari fiilin sonunu cezm ile okuduğumuz haldir. Genellikle olumsuzluk, yasaklama veya şart ifade eder. Örneğin, "Lem yensur" (Yardım etmedi - geçmişte), "La tensur" (Yardım etme - emir şeklinde).
Deneyimlerime göre, muzariyi iyi anlamak, Arapça metinlerdeki zaman ve kip oyunlarını çözmenin anahtarıdır. Özellikle harf-i cerlerle gelen "len" ve "lâm" gibi edatların anlamı nasıl değiştirdiğine dikkat etmek gerekir.
Emir (İstek/Buyruk Kipi) Emsileleri
Emir, doğrudan bir fiilin yapılmasını istemeyi ifade eder. Kendi içinde bir ayrımı olmasa da, olumlusu ve olumsuzu olarak düşünebiliriz:
- Emr-i Hazır: Karşımızdaki kişiye bir şeyi yapmasını emrettiğimiz veya istediğimiz kip. Genellikle muzari fiilden türetilir. Örneğin, "Unsur" (Yardım et!).
- Nehy-i Hazır: Karşımızdaki kişiye bir şeyi yapmamasını emrettiğimiz veya yasakladığımız kip. Muzari fiilin başına "la" gelerek oluşur. Örneğin, "La tensur" (Yardım etme!).
Bu emir kipleri, özellikle dua ve niyazlarda veya doğrudan bir talepte bulunurken kullanılır. "Ey Rabbim, bana merhamet et" derken kullandığımız yapının temelidir.
Son olarak şunu söyleyebilirim: Emsile, kelimelerin nasıl şekillendiğini ve mana kazandığını anlamak için harika bir başlangıç noktası. Her bir ayrımı öğrenirken bol bol örnek görmek, hatta kendi kendine basit fiilleri çekimleyerek pratik yapmak sana çok şey katacaktır. Unutma, dil öğrenmenin en iyi yolu tekrar ve uygulamaktır.