Islam dinine göre moruk ne demek?
Islam'da Yaşlılık ve Saygı
Islam'da "moruk" kelimesinin doğrudan bir karşılığı olmasa da, yaşlılara karşı tutum ve bu yaş grubuna verilen değer, aslında "moruk" denilen insanların Islam'daki yerini anlamamıza yardımcı olur. Deneyimlerime göre, Islam, yaşlıları toplumun en saygıdeğer bireyleri olarak görür. Bu durum, sadece dini metinlerdeki emirlerden değil, aynı zamanda Hz. Muhammed'in (s.a.v.) uygulamalarından ve sahabelerin yaşlılara gösterdiği ihtimamdan da anlaşılır.
Yaşlılara Karşı Görevler ve Sorumluluklar
Islam'da yaşlılara karşı yerine getirilmesi gereken önemli görevler vardır. Bu görevler, hem bireysel hem de toplumsal sorumlulukları kapsar.
- Hürmet ve İhtimam Göstermek: Kur'an-ı Kerim'de, anne babaya iyilik emredilirken (örneğin, Enfal Suresi
- ayet), bu iyilik ve saygı, yaşlılıkta daha da belirginleşir. Hz. Muhammed (s.a.v.) bir hadis-i şerifinde, "Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir." buyurmuştur. Bu, yaşlılara karşı gösterilmesi gereken şefkat ve saygının ne kadar temel bir prensip olduğunu gösterir.
- Onların Görüşlerine Değer Vermek: Yaşlılar, hayat tecrübeleriyle dolu oldukları için toplumun bilgi ve hikmet kaynaklarıdır. Deneyimlerime göre, bir konuda karar alırken veya bir toplumsal meseleyi ele alırken, yaşlıların fikirlerini almak, onlara danışmak son derece değerlidir. Bu, hem onların tecrübelerinden istifade etmeyi sağlar hem de onların topluma aidiyet hissini güçlendirir.
- İhtiyaçlarını Karşılamak: Dinimiz, zayıf ve muhtaç durumda olanlara yardım etmeyi emreder. Yaşlılık, birçok insanın fiziksel ve maddi açıdan zorlanabileceği bir dönemdir. Bu nedenle, onların barınma, yiyecek, sağlık gibi temel ihtiyaçlarını karşılamak, yakınlarının ve toplumun görevidir. Fakir ve kimsesiz yaşlılara zekat ve sadaka verilmesi de bu kapsamdadır.
Yaşlılığın Huzur İçinde Geçmesi İçin Öneriler
Yaşlıların hayatlarının son dönemlerini huzur ve mutluluk içinde geçirmeleri için hem bireysel olarak hem de aile olarak yapılabilecekler vardır.
- Manevi Destek Sağlamak: Bu dönemde en çok ihtiyaç duyulan şeylerden biri manevi destektir. Onlarla vakit geçirmek, sohbet etmek, dini bilgilerini tazelemek, Kur'an okumak veya onlara okumak, namaz kılmalarına yardımcı olmak manevi bir bağ oluşturur. Kur'an'da "Sana Rûh'u (Cebrail'i) kendi emrimizle vahyettik. Sen, bilmez idin Kitap nedir, iman nedir? Fakat biz onu, kullarımızdan dilediğimizi, ruh (vahyimiz) ile hidayete erdirdiğimiz bir nur kıldık..." (Şura Suresi,
- ayet) buyrulur. Maneviyatın güçlenmesi, yaşlılıkta büyük bir tesellidir.
- Fiziksel ve Ruhsal Sağlıklarına Özen Göstermek: Yaşlılığın getirdiği sağlık sorunları düşünüldüğünde, düzenli doktor kontrolleri, ilaçlarının takibi ve onlara uygun beslenme alışkanlıkları kazandırmak önemlidir. Aynı zamanda, onların ruhsal olarak da iyi hissetmelerini sağlamak, yani yalnız olmadıklarını hissettirmek, psikolojik olarak da destek olmak büyük bir sevaptır.
- Onlara Değer Verdiğini Hissettirmek: En basit ama en etkili yöntemlerden biri, onlara sevildiğini ve değer verildiğini hissettirmektir. Küçük sürprizler, onlara özel ilgi göstermek, baş başa vakit geçirmek, onların hayata bağlılıklarını artıracaktır. Bu, sadece dini bir görev değil, aynı zamanda vicdani bir sorumluluktur.
Tarihten Örnekler
Islam tarihinde yaşlılara verilen öneme dair pek çok örnek bulmak mümkündür. Hz. Ebu Bekir'in yaşlılık dönemindeki hizmetkarlarını bile sık sık ziyaret ettiği ve onların ihtiyaçlarıyla ilgilendiği rivayet edilir. Ashab-ı Kiram'ın yaşlılarından sahabelerin dinledikleri, onlara öncelik verdikleri bilinir. Bu örnekler, dinimizin yaşlılara karşı ne kadar hassas bir yaklaşım sergilediğini açıkça ortaya koyar. Bu ilkeleri hayatımıza uyguladığımızda, hem kendi yaşlılıklarımız için hem de toplumun genel sağlığı için olumlu bir adım atmış oluruz.