Kıssadan Hisse hangi dönem?
Kıssadan Hisse Hangi Dönem?
"Kıssadan Hisse" deyimiyle aslında ne zaman tanıştığımızı, hangi döneme ait olduğunu merak ediyorsundur. Deneyimlerime göre, bu deyişin kökenleri Türk edebiyatının ve genel olarak anlatı geleneğinin çok eskilere dayanıyor. Özellikle mesnevi geleneği içinde sıkça karşımıza çıkar. Mesneviler, genellikle öğretici ve ahlaki öğeler barındıran uzun manzum hikayelerdir. Bu hikayelerin sonunda verilen ibretlik dersler, işte tam da "kıssadan hisse" dediğimiz şey.
Mesela, Mevlana Celaleddin Rumi'nin Mesnevi'si bunun en parlak örneklerinden. İçinde yüzlerce hikaye bulunur ve her birinin sonunda okuyucuya bir ders çıkarması hedeflenir. Bu, sadece edebiyatla sınırlı değil; halk hikayeleri, nasreddin hoca fıkraları gibi farklı anlatı türlerinde de benzer bir mantık güdülür. Yani, aslında binlerce yıldır bu tür anlatım biçimiyle iç içeyiz. Bir rivayete göre, milattan önceki dönemlere ait bazı Babil ve Mısır metinlerinde bile benzer öğeler görülebiliyor. Bu da, ibret almak, ders çıkarmak gibi ihtiyaçların ne kadar köklü olduğunu gösteriyor.
Neden "Kıssadan Hisse" Denir?
"Kıssa" kelimesi Arapça'dan gelir ve hikaye, öykü anlamına gelir. "Hisse" ise yine Arapça kökenli olup pay, ibret, ders demektir. Dolayısıyla "kıssadan hisse", bir hikayeden çıkarılacak pay veya ders anlamına gelir. Bu deyimin bu kadar yaygınlaşmasının temel sebebi, insanların yaşadıkları veya duydukları olaylardan ders çıkararak kendilerini ve çevrelerini geliştirmeleri. Bilgi kitaplarda olsa da, deneyimlerle pekişir ve hikayeler bu deneyimleri aktarmanın en etkili yollarından biri.
Öğrenme süreci sadece soyut bilgilerle olmaz. İnsanlar hikayelerle daha iyi bağ kurar, duygusal olarak etkilenir ve bu sayede bilgiyi daha kalıcı hale getirirler. Okuduğun veya dinlediğin bir hikaye, sana doğrudan bir kural söylemektense, o kuralın neden önemli olduğunu yaşatır. Bu da, "kıssadan hisse"nin neden hala bu kadar değerli olduğunu açıklıyor. Günümüzde de filmlerin, dizilerin, kitapların sonunda çıkarılan dersler bu geleneğin bir devamı aslında.
Kıssadan Hisse Çıkarma Sanatı
Peki, bir hikayeden doğru "hisse"yi nasıl çıkarabilirsin? Bu biraz da eleştirel düşünme becerisi gerektirir. Hikayenin sadece yüzeydeki olaylarına değil, arka planına, karakterlerin motivasyonlarına ve sonuçlarına dikkat etmelisin. Kendine şu soruları sorabilirsin:
- Bu hikaye bana ne anlatmaya çalışıyor?
- Hikayenin kahramanları neden böyle davrandı?
- Bu durum benim hayatımda nasıl bir karşılık bulabilir?
- Benzer bir durumda nasıl davranırdım?
- Hikayenin verdiği ders, hangi evrensel değerlere işaret ediyor?
Deneyimlerime göre, en iyi hisseler, üzerine biraz düşünülmüş ve kişisel hayatla ilişkilendirilmiş olanlardır. Sadece "öyle oldu" diye geçiştirmek yerine, "neden öyle oldu?" ve "bundan ne anlamalıyım?" diye sormak, bu süreci daha verimli hale getirir. Belki de okuduğun bir masaldaki küçük bir detay, gün içinde yaşadığın bir olaya ışık tutabilir. Önemli olan, dinlediğin veya okuduğun her şeye karşı açık fikirli olman ve içindeki sorgulayıcıyı canlı tutman.
Kıssadan Hisse Günümüzde Nasıl Kullanılır?
Günümüzde "kıssadan hisse" deyimini çok farklı bağlamlarda kullanıyoruz. En çok iş hayatında, özellikle yönetim ve liderlik eğitimlerinde sıkça karşımıza çıkar. Bir patronun anlattığı bir müşteri ilişkisi hikayesi, aslında takımına önemli bir ders vermek içindir. Yine, kişisel gelişim alanında da hikayeler büyük rol oynar. Bir başarı öyküsü veya bir başarısızlık hikayesi, dinleyenlere ilham verebilir veya hatalarından ders çıkarmaları için bir fırsat sunabilir.
Bunun yanı sıra, sosyal medyada, blog yazılarında veya sohbetlerde de bu mantıkla ilerlenir. Bir güncel olaydan yola çıkarak genel bir ders çıkarmak, iletişimi daha samimi ve akılda kalıcı kılar. Yani, bu deyiş artık sadece edebi bir terim olmaktan çıkıp, hayatımızın her alanında kullandığımız bir iletişim ve öğrenme biçimi haline gelmiş durumda. Senin de hayatında yaşadığın küçük ya da büyük olaylardan ders çıkarmak için bu mantığı kullanabileceğini düşünüyorum. Önemli olan, her deneyimi bir öğrenme fırsatı olarak görmen.