Adlaşmış sıfat fiil sıfat fiil sayılır mı?
Adlaşmış Sıfat-Fiil ve Sıfat-Fiil İlişkisi: Birbirlerini Nasıl Etkilerler?
Şimdi gelelim o meşhur soruya: "Adlaşmış sıfat-fiil, sıfat-fiil sayılır mı?" Kısa ve net cevap: Evet, sayılır. Ama bu "sayılır" meselesi biraz detay istiyor. Deneyimlerime göre, bu konuyu kafanda netleştirmek için adlaşmış sıfat-fiilin oluşum sürecine ve işlevine odaklanmak gerekiyor. Temelde sıfat-fiiller, bir eylemi niteleyen veya belirten sözcük gruplarıdır. Adlaşmış sıfat-fiiller ise bu niteleme görevinden sıyrılıp, niteledikleri ismi kendi bünyelerine alarak "isimleşmiş" halleridir. Ama unutma, o ismin yerine geçseler bile, kökenlerindeki fiil anlamını ve sıfat-fiil ekini korurlar. Bu da onları hâlâ sıfat-fiil kategorisinde tutar.
Adlaşmış Sıfat-Fiilin Anatomisi: Nasıl Oluşur ve Neden Önemlidir?
Bir sıfat-fiilin adlaşması, aslında bir dil ekonomisi meselesidir. Tekrarı önlemek, ifadeyi daha akıcı hale getirmek için sıklıkla başvurulan bir yoldur. Şöyle düşün: "Koşan adam" yerine "koşan", "okuyan öğrenci" yerine "okuyan" demek, hem pratik hem de anlamı bozmayan bir kısaltmadır. Burada kritik nokta şu: Adlaşmış sıfat-fiil, nitelediği varlığın kendisi haline gelir. Örneğin, "gelen" dediğinde, artık "gelen kişi" veya "gelen kimse" gibi bir anlamı kastediyorsun. Bu durum, dilbilgisel olarak adlaşmış sıfat-fiilin isim çekim eklerini (hal ekleri, iyelik ekleri, çokluk ekleri vb.) alabilmesini sağlar. Örneğin, "gelenlere", "okuyanın" gibi kullanımlar. Bu, onların isim gibi işlev gördüğünün en somut kanıtıdır. Ancak bu isimleşme, onların sıfat-fiil olma özelliğini ortadan kaldırmaz; sadece işlevlerini genişletir.
Pratik bir ipucu: Bir kelimenin adlaşmış sıfat-fiil olup olmadığını anlamak için, o kelimenin yerine getirebileceğin bir isim ve bir sıfat-fiil öbeği kurmaya çalış. Eğer "koşan" kelimesi yerine "koşan insan" diyebiliyorsan ve anlam bozulmuyorsa, o kelime adlaşmış sıfat-fiildir. Bu basit testle çoğu zaman doğru sonuca ulaşırsın.
Sıfat-Fiiller ve Adlaşmış Sıfat-Fiiller Arasındaki Temel Farklar ve Ortak Yönler
İki kavram arasındaki ayrımı ve ortak noktaları netleştirmek, konuyu kavramana yardımcı olacaktır. İşte sana birkaç maddeyle özet:
- Ortak Yönler:
- Her ikisi de fiil kökenlidir ve fiilimsidir.
- Her ikisi de "-an/-en, -ası/-esi, -mez/-maz, -ar/-er, -dık/-dik/-duk/-dük, -acak/-ecek, -mış/-miş/-muş/-müş" eklerinden birini alır.
- Her ikisi de yan cümlecik kurma potansiyeline sahiptir (özellikle fiilimsi grupları).
- Temel Farklar:
- İşlev: Sıfat-fiil doğrudan bir ismi nitelerken ("gülen yüz"), adlaşmış sıfat-fiil nitelediği ismi kendi bünyesine alarak isimleşir ve cümle içinde isim gibi görev yapar ("gülen geldi").
- Çekim Ekleri: Sıfat-fiiller genellikle çekim eki almazken (çünkü niteledikleri isim alır), adlaşmış sıfat-fiiller isim gibi çekim ekleri alabilir ("gülenleri", "gülenin").
- Cümledeki Konum: Sıfat-fiiller genellikle isimden önce gelirken, adlaşmış sıfat-fiiller cümlenin öznesi, nesnesi, tümleci gibi ögeleri olabilir.
Bu ayrımı göz önünde bulundurmak, dil bilgisi analizlerinde hata yapmanı engeller. Unutma, bir şeyin adlaşmış olması, onun kökenini ve temel dil bilgisel yapısını değiştirmez.
Neden Bu Ayrım Önemli? Pratik Uygulamalar ve Sık Yapılan Hatalar
Bu ayrımın önemi sadece akademik bir merak meselesi değil, aynı zamanda doğru ve etkili iletişim kurmanın da anahtarıdır. Özellikle yazılı metinlerde veya resmi konuşmalarda anlam kaymalarını önlemek için bu bilgi çok değerlidir. Deneyimlerime göre, en sık yapılan hata, adlaşmış sıfat-fiili basit bir isim gibi algılamaktır. Bu durum, özellikle virgülden sonra cümle yapısı kurulurken veya zamirlerle ilgili kurallarda karışıklıklara yol açabilir.
Örneğin, "Gelenleri gördüm" cümlesinde "gelenleri" adlaşmış sıfat-fiil nesne görevindedir. Eğer bunu sadece bir isim gibi düşünürsen, bazen cümlenin anlam bütünlüğünü kaçırabilirsin. Veya "Koşan, ilk bitiren oldu" cümlesinde "koşan" adlaşmış sıfat-fiil özne görevindedir. Bu tür yapıları doğru analiz etmek, hem okuduğunu anlama becerini geliştirir hem de kendi metinlerini daha doğru ve akıcı yazmana olanak tanır.
Son bir tavsiye: Dil bilgisi kurallarını ezberlemekten ziyade, onların mantığını ve dil ekonomisine nasıl hizmet ettiğini anlamaya çalış. O zaman bu tür "Adlaşmış sıfat-fiil, sıfat-fiil sayılır mı?" gibi soruların cevapları zihninde çok daha netleşecektir. Bol pratikle bu konuyu tamamen içselleştireceğine eminim.