Sizce Cumhuriyetin getirdiği yeniliklerin hak ve özgürlüklerin uygulanma amacı nedir?

Cumhuriyetin Getirdiği Yenilikler ve Hak-Özgürlüklerin Amacı: Neden Önemli?

Şimdi seninle Cumhuriyetin getirdiği o köklü değişimlerin, özellikle de hak ve özgürlüklerin uygulanmasındaki temel amacı konuşalım. Deneyimlerime göre, bu mesele sadece tarih kitaplarında kalmış bir konu değil; bugünkü yaşam kalitemizi, toplumsal yapımızı ve hatta bireysel potansiyelimizi doğrudan etkileyen bir gerçeklik.

  1. Bireyin Toplum İçindeki Konumunu Güçlendirmek: Vatandaş Olmak

Cumhuriyet öncesi dönemlerde, özellikle Osmanlı'nın son zamanlarında, bireylerin devletle olan ilişkisi daha çok "kul" statüsündeydi. Yani, padişahın iradesine bağlı, hakları ve özgürlükleri sınırlı bir konumdaydılar. Cumhuriyetin en büyük devrimlerinden biri, bu statüyü "vatandaş" statüsüne dönüştürmektir. Peki, bu ne anlama geliyor biliyor musun? Temel olarak şunları içeriyor:

  • Siyasal Katılım Hakkı: Artık sen de, ben de, bu ülkenin her vatandaşı seçme ve seçilme hakkına sahibiz. 1924 Anayasası ile başlayan bu süreç, kadınlara 1934'te Avrupa'daki birçok ülkeden önce verilen seçme ve seçilme hakkıyla zirveye ulaşmıştır. Bu, sadece bir oy kullanma meselesi değil; ülkenin geleceğinde söz sahibi olma, kararlara doğrudan veya dolaylı olarak etki etme gücüdür. Unutma, 2023 seçimlerinde yaklaşık 64 milyon seçmen sandığa gitti. Bu rakam, her bir bireyin siyasi iradesinin ne kadar büyük bir güç olduğunu gösteriyor.
  • Hukuk Önünde Eşitlik: Kanunlar karşısında zengin, fakir, kadın, erkek, köylü, şehirli herkesin eşit olması. Medeni Kanun'un kabulü (1926) ile kadınların miras, boşanma ve evlenme gibi konularda erkeklerle eşit haklara sahip olması bunun en somut örneklerinden biridir. Bu, keyfi uygulamaların önüne geçilmesi, herkesin aynı kurallara tabi olması ve adaletin sağlanması için kritik bir adımdır.
  • Bireysel Güvenlik ve Dokunulmazlık: Kimsenin keyfi olarak tutuklanamayacağı, özel hayatına müdahale edilemeyeceği, düşüncelerini ifade etme özgürlüğüne sahip olacağı bir düzen. Cumhuriyet, bireyin can ve mal güvenliğini, şeref ve haysiyetini devletin koruması altına almıştır.

Bu değişiklikler, bireyi pasif bir nesne olmaktan çıkarıp, aktif bir özne haline getirmeyi hedeflemiştir. Yani, artık sen sadece bir emir alıcı değil, aynı zamanda hakları olan, bu hakları talep edebilen ve kullanabilen bir bireysin.

  1. Toplumsal Gelişmeyi Hızlandırmak: Çağdaşlaşma ve İlerleme

Cumhuriyetin getirdiği yenilikler, sadece bireyin haklarını tanımlamakla kalmadı, aynı zamanda toplumu bir bütün olarak ileriye taşımayı amaçladı. Bu, çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşma idealinin bir parçasıydı ve hak ile özgürlüklerin bu süreçteki rolü çok büyüktü:

  • Eğitimde Fırsat Eşitliği: Tevhid-i Tedrisat Kanunu (1924) ile eğitimde birlik sağlanması ve kız-erkek ayrımı yapılmaksızın herkese eşit eğitim imkanı sunulması, toplumsal kalkınmanın temel taşıdır. Okuma yazma oranları, Cumhuriyetin ilk yıllarında %10'lar civarındayken, bugün %97'lerin üzerindedir. Bu artış, bireylerin bilgiye erişimini, dolayısıyla da toplumsal üretkenliği ve yenilikçiliği doğrudan etkilemiştir. Bilgili ve düşünebilen bireyler, daha iyi kararlar alır, daha iyi işler yapar ve topluma daha fazla katkı sağlar.
  • Bilimsel Düşüncenin Yaygınlaşması: Medreselerin kapatılması, üniversitelerin modern bilime uygun hale getirilmesi, bilimsel araştırmanın ve özgür düşüncenin önünü açmıştır. Bilimin ışığında hareket etmek, batıl inançlardan ve dogmatik yaklaşımlardan sıyrılarak rasyonel çözümler üretmek, bir ülkenin ilerlemesi için olmazsa olmazdır.
  • Seküler Yapılanma: Laiklik ilkesi, din ve devlet işlerinin ayrılmasını sağlayarak, farklı inançlara sahip bireylerin bir arada huzur içinde yaşamasını güvence altına almıştır. Bu, toplumsal barışın sağlanması ve bireylerin inançları nedeniyle ayrımcılığa uğramasının engellenmesi açısından hayati öneme sahiptir. Laiklik, bir dayatma değil, aksine özgürlüklerin güvencesidir. Herkes kendi inancını özgürce yaşayabilir, ancak devletin dinler arasında taraf tutmaması esastır.

Bu adımlar, toplumu ortaçağ zihniyetinden kurtarıp, akıl ve bilimin rehberliğinde ilerleyen, dinamik ve üretken bir yapıya kavuşturmayı hedeflemiştir. Hak ve özgürlükler, bu sürecin motor gücü olmuştur.

  1. Ulusal Egemenliğin Tesis Edilmesi: Kendi Kaderini Belirleme Hakkı

Cumhuriyetin getirdiği hak ve özgürlüklerin en temel amaçlarından biri de, ulusal egemenliğin, yani milletin kendi kendini yönetme hakkının tam anlamıyla tesis edilmesidir. Bu, bireyin özgürlüğünden bağımsız düşünülemez:

  • Saltanatın Kaldırılması (1922): Bu, kişisel egemenliğin son bulması ve egemenliğin kayıtsız şartsız millete geçmesi anlamına geliyordu. Artık bir kişi değil, millet adına seçilmiş temsilciler ülkeyi yönetecekti.
  • Cumhuriyetin İlanı (1923): Egemenliğin millete ait olduğunun anayasal olarak tesciliydi. Bu, sadece bir yönetim biçimi değişikliği değil, aynı zamanda bireylerin siyasal hayata katılımını ve kendi kaderlerini belirleme hakkını güvence altına alan bir ilandı.
  • Siyasi Partilerin Kurulması: Farklı fikirlerin, görüşlerin ve taleplerin siyasi arenada temsil edilebilmesi için çok partili hayata geçiş denemeleri (1924'te Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, 1930'da Serbest Cumhuriyet Fırkası) ve nihayetinde 1946'da çok partili hayata geçilmesi, ulusal egemenliğin bir gereğidir. Çünkü farklı görüşler, farklı çözüm yolları sunar ve bu da toplumsal dinamizmi artırır.

Bu adımlar, bireyin sadece kişisel haklara sahip olmasını değil, aynı zamanda ülkenin yönetiminde söz sahibi olmasını, yani kendi kaderini belirleme hakkına sahip olmasını sağlamıştır. Bir ülkenin gerçek anlamda bağımsız olabilmesi için, milletin kendi iradesiyle yönetilmesi şarttır. Hak ve özgürlükler, bu iradenin tezahür etme biçimidir.

Özetle, Cumhuriyetin getirdiği tüm bu yenilikler ve hak ile özgürlüklerin uygulanma amacı, bireyi daha özgür, daha bilgili, daha üretken ve kendi kaderine sahip çıkan bir vatandaş haline getirmekti. Bu da toplumu daha güçlü, daha çağdaş ve daha müreffeh bir yapıya kavuşturmanın anahtarıydı. Senin de bu hakları ve özgürlükleri bilmen, koruman ve kullanman, bu büyük mirasın devamlılığı için hayati önem taşıyor.