Nasip olmak ne demek?
Nasip Olmak: Kader mi, Fırsat mı, Emek mi?
Deneyimlerime göre, "nasip olmak" kavramı Türk kültüründe sıkça kullanılan, derin anlamlar barındıran bir ifade. Genellikle bir şeyin gerçekleşmesi, bir fırsatın yakalanması veya bir sonuca ulaşılması durumunda dillendirilir. Pek çok kişi bunu tamamen kaderle ilişkilendirirken, aslında işin içinde çok daha fazlası var. Hadi gel, nasip olmanın katmanlarına birlikte bakalım.
- Nasip ve Emek İlişkisi: Oturarak Beklemek Nasip Değil!
"Nasip olmak" dendiğinde akla ilk gelen şeylerden biri, sanki hiçbir çaba göstermeden bir şeylerin kendiliğinden gerçekleşmesi yanılgısıdır. Oysa ki, deneyimlerime göre, bu büyük bir yanılgı. Nasip, genellikle emeğin ve çabanın bir sonucudur.
- Fırsatları Görmek ve Yakalamak: Nasip, bazen karşımıza çıkan bir fırsattır. Örneğin, 2000'li yılların başında internetin yaygınlaşmasıyla birlikte e-ticaret siteleri kuranlar, o dönemde bu "nasibi" iyi değerlendirmişlerdir. O zamanlar bu işe giren binlerce kişiden sadece bir kısmı başarılı oldu, çünkü doğru zamanda doğru adımı attılar ve emek verdiler. Bu, sadece "nasip" değil, aynı zamanda vizyon ve aksiyon alma becerisiydi.
- Hazırlıklı Olmak: Louis Pasteur'ün dediği gibi, "Şans, hazırlıklı zihinlere güler." Bir iş görüşmesine giderken konuya hakim olmak, sunumunu iyi hazırlamak, hatta giyimine özen göstermek, o işin sana "nasip olması" ihtimalini artırır. Diyelim ki, bir şirkette 100 kişi aynı pozisyona başvurdu. İşe alınan tek kişi oldun. Bu, sadece "nasip" değil, senin o pozisyona en uygun aday olmak için gösterdiğin çabanın ve hazırlığın sonucuydu.
- Süreklilik ve Azim: Bir işe başlarsın, zorluklarla karşılaşırsın. Pes etmeyip devam etmek, eksiklerini gidermek, kendini geliştirmek de nasibin kapısını aralar. Bir yazarın ilk kitabı belki çok satmaz, ama o yazar yazmaya devam ederse, kendini geliştirirse,
- veya
- kitabı çok satanlar listesine girebilir. Bu, ilk başta "nasip olmadı" gibi görünse de, sürekliliğin ve azmin nasibi getirdiğinin göstergesidir.
Unutma, oturduğun yerden piyango bileti almadan büyük ikramiyenin sana çıkmasını beklemek, nasip olmanın doğru bir tanımı değil. Nasip, genellikle senin attığın adımlara, gösterdiğin çabaya, harcadığın zamana ve enerjiye bağlıdır.
- Nasip ve Zamanlama: Doğru Zamanı Kollamak
Nasip kavramında zamanlama da kritik bir rol oynar. Bazen doğru çabayı göstermene rağmen, sonuç alamazsın. İşte burada "zamanı gelmemiş" veya "nasip olmamış" denir. Ancak bu, tamamen pasif bir bekleme hali değildir.
- Pazar Koşulları ve Trendler: Bir ürün veya hizmet geliştirirsin, çok emek verirsin ama pazar henüz buna hazır değildir. Örneğin, 90'lı yıllarda online alışveriş platformları denemeleri oldu ama internet altyapısı ve kullanıcı alışkanlıkları henüz oturmadığı için pek başarılı olamadılar. Ancak 2000'li yılların ortalarından itibaren bu durum değişti. Yani, o fikrin "nasip olması" için doğru zamanın gelmesi gerekiyordu. Senin çaban + doğru pazar zamanı = nasip.
- Kişisel Gelişim ve Olgunlaşma: Bazen bir şeyi çok istersin ama henüz o olgunluğa erişmemişsindir. Bir yönetici pozisyonuna terfi etmek istersin ama henüz liderlik vasıfların tam oturmamıştır. Deneyimlerime göre, bu tür durumlarda "nasip olmadı" demek yerine, "henüz hazır değilim, kendimi geliştirmem gerekiyor" demek daha doğru. Sen kendini geliştirdikçe, o pozisyonun sana "nasip olması" ihtimali artar. Bu, pasif bir bekleme değil, aktif bir kendini geliştirme sürecidir.
- Beklenmedik Gelişmeler: Hayatta bazen gerçekten de kontrolümüz dışında beklenmedik olaylar gelişir. Bir deprem, bir salgın hastalık, küresel bir ekonomik kriz... Bunlar planlarını alt üst edebilir, bir şeylerin "nasip olmasını" geciktirebilir veya engelleyebilir. Bu gibi durumlarda kabullenmek ve yeni duruma adapte olmak önemlidir. Ancak burada da tamamen pasif kalmak yerine, yeni duruma göre strateji geliştirmek, alternatif yollar aramak nasibin farklı bir kapıdan gelmesini sağlayabilir. Örneğin, pandemi döneminde fiziksel mağazası kapanan bir esnafın, online satışa yönelmesi ve bu sayede işini devam ettirmesi, nasibin farklı bir yoldan tecelli etmesidir.
Zamanlama, kontrol edemediğimiz dış faktörleri içerse de, senin bu zamanlamaya nasıl tepki verdiğin ve kendini nasıl konumlandırdığın, nasibin sana gelme şeklini belirler.
- Nasip ve Bakış Açısı: Şükür ve Ders Çıkarma
Nasip kavramının bir diğer önemli boyutu ise, olaylara nasıl baktığımızla ilgili. Bir şeyin gerçekleşmemesi durumunda "nasip değilmiş" demek, bazen bir teslimiyet, bazen de bir teselli kaynağı olabilir. Ancak önemli olan, bu ifadenin arkasındaki düşünce ve eylemdir.
- Şükür ve Memnuniyet: Nasip olan şeyler için şükretmek, elindekinin değerini bilmek, mutluluğu artırır. Diyelim ki, çok istediğin bir ev sana nasip oldu. Bu sadece "şans" değil, belki de yıllarca biriktirdiğin paranın, araştırdığın semtlerin, gösterdiğin çabanın bir sonucuydu. Bu durumda "nasip oldu" demenin yanı sıra, şükretmek ve kıymetini bilmek önemlidir.
- Ders Çıkarma ve Yeniden Deneme: Bir şeyin sana "nasip olmaması" durumunda, bunu bir son değil, bir başlangıç olarak görmek gerekir. Neden nasip olmadı? Ben neleri eksik yaptım? Hangi adımlarım yanlıştı? Bu soruları sormak ve ders çıkarmak, bir sonraki denemende başarılı olmanın anahtarıdır. Örneğin, bir iş kurdun ve battın. "Nasip değilmiş" deyip kenara çekilmek yerine, batma nedenlerini analiz etmek, hatalarından ders çıkarmak ve yeni bir iş fikriyle tekrar denemek, nasibin farklı bir şekilde sana gelmesini sağlayabilir. Amerika'daki startup kültüründe başarısızlık, bir "ders" olarak görülür ve yatırımcılar, daha önce "batmış" girişimcileri daha tecrübeli bulabilirler.
- "Hayırlısı" ve İçsel Huzur: Bazen gerçekten de sonuçlar bizim lehimize gelişmez. Bu durumlarda "hayırlısı buymuş" demek, bir kabullenme ve içsel huzur bulma biçimidir. Deneyimlerime göre, bu, pasiflik değil, gereken çabayı gösterdikten sonra sonucu tevekkülle karşılama halidir. Bu, "nasip olmadı" deyip küsmek yerine, "belki de benim için daha iyi bir yol varmış" diyerek yeni olasılıklara açık olmaktır. Belki o iş sana nasip olmadı ama 3 ay sonra çok daha iyi bir teklif geldi. Bu da nasibin farklı bir şekilde tecelli etmesidir.
Sonuç olarak, "nasip olmak" sadece kaderin bir cilvesi değil, senin çabanın, doğru zamanlamayı yakalama becerinin ve olaylara karşı geliştirdiğin bakış açısının bir bileşimidir. Unutma, nasip genellikle kapıyı çalmaz, senin gidip o kapıyı aralamanı, hatta bazen zorlamanı bekler.