Risaletü'n-Nushiyye, Yunus Emre'nin önemli eserlerinden biri olarak tasavvuf edebiyatında özel bir yere sahiptir. Eserin didaktik yapısı ve içerdiği derin anlamlar, yüzyıllardır okuyucuların ilgisini çekmektedir. Ancak, Risaletü'n-Nushiyye'nin hangi ölçüyle yazıldığı konusu da merak edilen ve tartışılan bir husustur.
Aruz Ölçüsü ve Risaletü'n-Nushiyye
Aruz ölçüsü, özellikle divan edebiyatında sıklıkla kullanılan, hecelerin uzunluk ve kısalık değerlerine dayalı bir ölçüdür. Risaletü'n-Nushiyye'nin bazı bölümlerinde aruz veznine rastlamak mümkündür. Yunus Emre, aruzun farklı kalıplarını kullanarak eserine zenginlik katmıştır. Ancak, aruzun eserdeki kullanımının sınırlı olduğunu belirtmek gerekir.
Hece Ölçüsü ve Risaletü'n-Nushiyye
Hece ölçüsü, Türk edebiyatının milli ölçüsü olarak kabul edilir ve hece sayısına dayanır. Risaletü'n-Nushiyye'nin büyük bir bölümü hece ölçüsüyle yazılmıştır. Yunus Emre'nin yalın ve anlaşılır dil kullanma çabası, hece ölçüsünün tercih edilmesinde önemli bir etkendir. Eserin halka hitap etmesi ve kolay anlaşılması, hece ölçüsünün sunduğu akıcılık sayesinde mümkün olmuştur.
Sonuç
Risaletü'n-Nushiyye hem aruz hem de hece ölçüsüyle yazılmış olmakla birlikte, eserde ağırlıklı olarak hece ölçüsünün kullanıldığı söylenebilir. Yunus Emre, her iki ölçüyü de ustalıkla kullanarak eserine farklı bir boyut kazandırmış, hem divan edebiyatı hem de halk edebiyatı özelliklerini bir araya getirmiştir. Bu durum, Risaletü'n-Nushiyye'nin edebi değerini artırmış ve onu daha geniş bir okuyucu kitlesine ulaştırmıştır.