Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'in yaşadığı dönemde, İslamiyet'in doğuşu ve yayılışı esnasında, Arap Yarımadası'nda farklı takvim sistemleri kullanılıyordu. Ancak, tek bir resmi takvim uygulaması bulunmamaktaydı. Bölgedeki kabileler ve topluluklar, kendi geleneklerine ve ihtiyaçlarına göre farklı zaman ölçümleri ve takvimler kullanıyorlardı.
Arapların Kullandığı Takvimler
Peygamber Efendimiz zamanında Araplar, genellikle ay takvimini kullanmaktaydılar. Bu takvim, ayın hareketlerine göre düzenleniyordu ve bir yıl, yaklaşık 354 veya 355 gün sürüyordu. Ancak, bu takvimin en büyük sorunlarından biri, mevsimlerle uyumlu olmamasıydı. Bu nedenle, bazı kabileler ve topluluklar, takvimlerini mevsimlerle senkronize etmek için "nesi" adı verilen bir yöntemle takvimlerine ek aylar ekliyorlardı. Bu uygulama, Kuran'da yasaklanmıştır.
Hicri Takvimin Doğuşu
Hicri takvim, İslam dünyasında kullanılan ve Hz. Muhammed (s.a.v.)'in Mekke'den Medine'ye hicretini başlangıç noktası olarak alan bir takvimdir. Ancak, Hicri takvim, Peygamber Efendimiz'in vefatından sonra, Hz. Ömer'in halifeliği döneminde resmi olarak kabul edilmiştir. Bu takvim, tamamen ayın hareketlerine göre düzenlenir ve mevsimlerle herhangi bir bağlantısı yoktur.
Sonuç
Özetle, Peygamber Efendimiz zamanında Arap Yarımadası'nda farklı takvim uygulamaları bulunmaktaydı. Hicri takvim ise, Peygamber Efendimiz'in vefatından sonra resmiyet kazanmış ve İslam dünyasında yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bu takvim, İslam tarihinin önemli olaylarını belirlemede ve dini ritüellerin zamanlamasında temel referans noktası olmuştur.