Teknokent ne iş yapar?

Teknokent'in İşlevi: Neler Yapıyorlar?

Teknokentler, aslında birer inovasyon ve teknoloji geliştirme ekosistemidir. Kulağa biraz karmaşık gelse de, özünde üniversiteler, özel sektör ve kamu arasındaki iş birliğini güçlendirerek yeni teknolojilerin üretilip ticarileşmesini sağlamayı hedeflerler. Yani, elinde parlak bir fikir veya teknoloji olan akademisyenler, araştırmacılar ve girişimciler için uygun bir zemin oluştururlar.

Deneyimlerime göre, teknokentlerin temel işlevlerini birkaç ana başlık altında toplayabiliriz:

  1. Ar-Ge Faaliyetlerinin Desteklenmesi ve Geliştirilmesi

Teknokentler, öncelikli olarak araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) faaliyetlerini destekler. Bu, sadece laboratuvarlarda deney yapmak anlamına gelmiyor. Üniversitelerdeki akademik bilgiyi alıp, bunu gerçek dünya problemlerine çözüm üretecek ürünlere veya hizmetlere dönüştürme sürecidir. Örneğin, bir üniversitedeki yazılım mühendisliği bölümünün geliştirdiği yapay zeka algoritmasını, bir teknokent firması alıp bunu e-ticaret siteleri için müşteri davranışlarını analiz eden bir yazılıma dönüştürebilir.

Buradaki kilit nokta, üniversite-sanayi iş birliğidir. Üniversitelerdeki bilgi birikimi, teknokentlerdeki firmalar tarafından sanayiye uygulanabilir hale getirilir. Bu sayede, hem akademisyenlerin çalışmaları somut çıktılara dönüşür hem de sanayinin rekabet gücü artar. Birçok teknokentte, firmalara Ar-Ge desteği, devlet teşviklerine erişim konusunda danışmanlık verilir. Hatta bazıları, patent başvurusu süreçlerinde de destek sağlayabilir.

Pratik Tavsiye: Eğer bir teknokentte firma kurmayı düşünüyorsan, üniversitelerin hangi bölümlerinin hangi alanlarda aktif olduğunu ve o bölümlerle potansiyel iş birliği fırsatlarını araştırmalısın. Hatta doğrudan ilgili bölümlerdeki öğretim üyeleriyle iletişime geçmekten çekinme.

  1. Girişimciliğin Teşvik Edilmesi ve Yeni Şirketlerin Kurulması

Teknokentler, yeni teknoloji tabanlı şirketlerin doğuşuna da ev sahipliği yapar. Yüksek potansiyelli fikirleri olan girişimciler, genellikle burada kendilerine sunulan altyapı ve desteklerden faydalanır. Bu altyapı sadece fiziksel ofis alanları değil; aynı zamanda toplantı odaları, konferans salonları, ortak çalışma alanları gibi birçok şeyi kapsar.

Örneğin, bir biyoteknoloji girişimcisi, temiz laboratuvar ekipmanlarına ve uygun bir çalışma ortamına ihtiyaç duyabilir. Teknokentler bu tür ihtiyaçları karşılar. Ayrıca, yeni kurulan firmalara mentorluk, iş geliştirme, pazarlama ve finansman bulma konularında da destekler sunulur. Bazı teknokentlerde, ulusal ve uluslararası kuluçka merkezleri bulunur. Bu merkezler, fikir aşamasındaki girişimcilere özel programlarla yol gösterir.

Son rakamlara baktığımda, Türkiye'deki teknokentlerde faaliyet gösteren firmaların büyük bir kısmının AR-GE yoğun sektörlerde çalıştığını görüyorum. Örneğin, yazılım, bilişim, genetik, ilaç, savunma sanayi gibi alanlarda faaliyet gösteren firmaların yoğunluğu oldukça yüksek.

Pratik Tavsiye: Teknokent bünyesindeki kuluçka programlarını ve hızlandırma (acceleration) programlarını mutlaka takip et. Bu programlar, iş modelini olgunlaştırmak ve ilk müşterilerini bulmak için sana önemli fırsatlar sunabilir.

  1. Teknoloji Transferi ve Ticarileştirme

Teknokentlerin en önemli fonksiyonlarından biri de, üniversitelerde üretilen teknolojilerin ticarileştirilmesini sağlamaktır. Yani, bir öğretim üyesinin laboratuvarda geliştirdiği bir prototipin, bir firmanın üretim hattına girmesi ve piyasaya sürülmesidir. Bu süreçte teknokentler, teknoloji transfer ofisleri (TTO) aracılığıyla köprü görevi görür.

TTO'lar, üniversitelerdeki patentlenebilir buluşları belirler, bu buluşların ticarileşme potansiyelini değerlendirir ve ilgili firmalarla eşleştirir. Bazen de bu teknolojiye yatırım yapacak melek yatırımcıları veya risk sermayesi şirketlerini bulmaya yardımcı olurlar. Örneğin, bir malzeme bilimi profesörünün geliştirdiği yeni bir kaplama teknolojisi, bir savunma sanayi firması tarafından lisanslanarak veya doğrudan teknokent bünyesindeki bir şirket tarafından üretilerek piyasaya sürülebilir.

Pratik Tavsiye: Eğer bir teknokentte firma kuruyorsan veya burada çalışıyorsan, teknokent içindeki diğer firmaların ne tür teknolojiler geliştirdiğini öğrenmeye çalış. Sinerji yaratabileceğin, iş birliği yapabileceğin alanlar mutlaka olacaktır.

Özetle, teknokentler inovasyonun kalbidir. Bilimsel bilgiyi ekonomiye dönüştürmek, yeni iş alanları yaratmak ve ülkenin teknolojik gelişimine katkı sağlamak için var olurlar. Eğer bu ekosistemin bir parçası olmayı düşünüyorsan, sundukları imkanları ve fırsatları iyi değerlendirmelisin.