Semazenlerin amacı nedir?

Semazenlerin Amacı: Vuslat ve İnsan-ı Kamil Olma Yolculuğu

Semazenlerin o büyüleyici dönüşünü izlerken aklına "Acaba neden dönüyorlar?" sorusu geliyordur. Bu sadece bir gösteri, bir dans değil; kökleri derin bir tasavvufi geleneğe dayanan, amacı oldukça katmanlı ve anlam yüklü bir ritüeldir. Deneyimlerime göre, semazenlerin dönüşü dört temel ana amaca hizmet eder ve bu amaçlar birbirini tamamlar niteliktedir.

  1. Vuslata Erme ve Hak'la Bütünleşme

Semazenlerin dönüşünün en temel amacı, Hak'la vuslat, yani Allah'a ulaşma ve onunla bir olma arayışıdır. Bu, fiziksel bir birleşme değil, manevi bir yakınlaşma ve idrak halidir. Sema, kâinattaki her şeyin dönüşünü, atomdan galaksilere kadar her şeyin kendi ekseni etrafında dönerek varoluşunu sürdürmesini taklit eder. Semazen, bu dönüşle kendini evrenin ritmine bırakır, benliğini (nefsini) terbiye ederek fani olanı aşma ve Baki olana yönelme çabasına girer.

Mevlevî geleneğinde sema, bir zikir ve tefekkür biçimidir. Semazenin sağ eli yukarıya dönük, Hak'tan feyzi, rahmeti aldığına işaret ederken, sol eli aşağıya dönük, aldığı bu feyzi yeryüzüne, insanlığa dağıttığını simgeler. Bu duruş, "Hak'tan alır, halka veririz" anlayışının fiziksel bir tezahürüdür. Semazen dönerken, dünya ile bağlarını koparır, zaman ve mekân algısını yitirir ve kendini tamamen manevi bir akışa bırakır. Bu hal, bir nevi trans hali olup, kişinin benlik perdesinin aralanmasına ve ilahi aşkın deneyimlenmesine zemin hazırlar. Hz. Mevlânâ'nın "Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun, etme. Başka bir yar, başka bir dosta meyl ediyorsun, etme." dizelerindeki o derin özlem ve birleşme arzusu, semazenin her dönüşünde hissedilir.

  1. Nefs Terbiyesi ve Benliğin Yok Edilmesi

Sema, aynı zamanda nefs terbiyesi ve benliğin yok edilmesi, yani "fenafillah" makamına ulaşma yolculuğudur. Semazenin sırtındaki hırka, yani tennure, mezar taşını; sikkesi, yani külahı, mezar taşını simgeler. Semazen semaya başlarken hırkasını çıkarır, bu da nefsini, dünyevi arzu ve bağlarını geride bırakma, ölüme hazırlanma ve Allah'ın huzurunda arınma niyetini gösterir.

Dönüş sırasında semazenin gözleri yarı kapalıdır veya yere bakar. Bu, dış dünyadan gelecek uyaranları minimize ederek içsel bir yoğunlaşmayı sağlamaktır. Tek bir noktaya odaklanmak yerine, dervişin başı hafifçe sağa eğiktir. Bu duruş, kalbin bulunduğu yöne, yani manevi merkezine yönelişi temsil eder. Dönüş, baş dönmesine neden olsa da, semazen bu fiziksel zorluğu aşarak bedensel sınırlamaların ötesine geçmeyi ve nefsini terbiye etmeyi hedefler. Deneyimlerime göre, bu dönüş, bir tür meditasyon gibidir. Düzenli pratikle, semazenin zihni sakinleşir, egosu zayıflar ve kişi daha alçakgönüllü bir hale gelir. Bu, İslam tasavvufundaki "ölmeden önce ölme" felsefesinin somut bir pratiğidir.

  1. İnsan-ı Kamil Olma Yolculuğu ve Ahlaki Gelişim

Sema, sadece kişisel bir dönüşüm değil, aynı zamanda insan-ı kamil olma yolculuğu ve ahlaki gelişim sürecidir. İnsan-ı kamil, kemale ermiş, ahlaki ve manevi olarak olgunlaşmış insan demektir. Sema, semazeni bu yolda ilerlemeye teşvik eder.

Semazenin dönüşü sırasında attığı adımlar, bir yandan evrensel dönüşü taklit ederken, diğer yandan da kişinin kendi iç dünyasındaki adımları, yani manevi ilerlemesini temsil eder. Her dönüş, bir önceki halden daha ileriye gitme, daha fazla arınma ve daha fazla bilgelik kazanma çabasıdır. Bu süreçte semazen, hoşgörü, tevazu, cömertlik, sabır gibi erdemleri içselleştirir. Sema, bir tür ibadettir ve ibadetle kişi, Allah'a yakınlaşırken, aynı zamanda ahlaki değerlerini de yükseltir. Mevlevîlikte, "Edeb yâ hû" (Ey Allahım, edepli ol!) düsturu çok önemlidir. Sema, bu edebi, yani inceliği, nazikliği ve saygıyı kişinin davranışlarına yansıtmasını sağlar. Pratik olarak, semazenlerin günlük hayatlarında da bu ahlaki değerleri taşıdıklarını, daha sakin, daha anlayışlı ve daha sevgi dolu olduklarını gözlemleyebilirsin. Bu, sadece sema anında değil, hayatın her alanında devam eden bir gelişim sürecidir.

  1. Toplumsal Mesaj ve İnsanlığa Hizmet

Semazenlerin dönüşü, sadece bireysel bir deneyim değil, aynı zamanda toplumsal bir mesaj ve insanlığa hizmet etme amacı da taşır. Sema, izleyiciye bir öğüt, bir ilham kaynağı sunar.

Sema, ilahi aşkın ve birliğin evrensel bir sembolüdür. Semazenin dönüşü, farklı inançlardan, kültürlerden ve kökenlerden gelen insanları bir araya getiren, barış ve hoşgörü mesajını yayan bir araçtır. Mevlevîlik, "Gel, gel, ne olursan ol yine gel!" felsefesiyle tüm insanları kucaklar. Sema, bu kapsayıcı anlayışın bir göstergesidir. Semazenler, dönüşleriyle sadece kendilerini değil, izleyenleri de manevi bir atmosfere taşır, onları içsel bir yolculuğa davet eder. Bu, bir nevi "sessiz vaaz"dır. Dönüşün ritmi, müziğin tınısı ve semazenlerin ahenkli hareketleri, insan ruhuna dokunur ve onları daha yüksek bir bilince davet eder. Deneyimlerime göre, sema ayinleri, özellikle yabancı ziyaretçiler üzerinde derin bir etki bırakır. Bu, sadece kültürel bir mirasın sergilenmesi değil, aynı zamanda insanlığın ortak manevi değerlerine yapılan bir vurgudur. Sema, insanlara birlik, beraberlik ve karşılıklı sevgi mesajını iletirken, aynı zamanda dünyanın gürültüsünden ve karmaşasından bir an için uzaklaşma ve iç huzuru bulma fırsatı sunar.