Ficar savaşı kimler arasında olmuştur?
Fıkar Savaşı Kimler Arasında Oldu?
Fıkar Savaşı, ismini duyunca pek çoğumuzun aklına "ne savaşıydı ki bu?" sorusu gelir. Aslında bu,
- yüzyılın sonlarında ve
- yüzyılın başlarında Anadolu'da yaşanan, merkezi otorite boşluğunun ve beylikler arası rekabetin tipik bir örneği olan bir çatışma dizisi. Fıkar, Arapça "yoksulluk" anlamına gelir ve bu savaşların genellikle yoksul, topraksız köylüler ve göçebeler arasında yaşandığına dair bir yanılgı vardır. Hayır, tam tersine, bu savaşlar Anadolu beylikleri arasında, özellikle de Karamanoğulları ve Eşrefoğulları beyliklerinin başını çektiği bir güç mücadelesiydi.
Karamanoğulları ve Eşrefoğulları Çatışması
Deneyimlerime göre Fıkar Savaşı'nın ana aktörleri kesinlikle Karamanoğulları ve Eşrefoğulları'ydı. Bu iki beylik, Selçuklu Devleti'nin zayıflamasıyla ortaya çıkan boşlukta Anadolu'nun önemli güçleri haline gelmişti.
* Karamanoğulları: Konya ve çevresinde, Orta Anadolu'nun önemli bir kısmında etkiliydiler. Türkmen kökenli olup, Selçuklu mirasını sahiplenme ve Anadolu'da siyasi üstünlük kurma konusunda iddialıydılar. Özellikle Karaman Bey (ve sonrasındaki liderleri), Konya'yı ele geçirme ve Selçuklu tahtına oturma hedefi güdüyordu. Bu, onları diğer beyliklerle, özellikle de Konya'ya yakın olanlarla sık sık karşı karşıya getiriyordu.
* Eşrefoğulları: Beyşehir ve Seydişehir civarında, Batı Toroslar'ın kuzey eteklerinde yerleşmişlerdi. Coğrafi olarak Karamanoğulları ile komşu olmaları, aralarındaki çekişmeyi kaçınılmaz kılıyordu. Eşrefoğulları, Karamanoğulları'nın Konya'ya yönelik genişleme politikasına karşı bir denge unsuru oluşturmaya çalışıyordu. Onlar da bölgedeki Türkmen aşiretlerinden destek alıyorlardı.
Bu iki beylik arasındaki çatışmalar, genellikle toprak anlaşmazlıkları, sınır ihlalleri, ticaret yolları üzerindeki kontrol ve siyasi nüfuz mücadelesi gibi nedenlerle patlak veriyordu. Örneğin, Beyşehir Gölü ve çevresi, her iki beylik için de stratejik öneme sahipti ve bu bölge sık sık el değiştiriyordu.
Moğol Baskısı ve Beyliklerin Konumu
Fıkar Savaşı'nın arka planında, beyliklerin kendi aralarındaki çekişmelerden daha büyük bir etken vardı: Moğol İlhanlı Devleti'nin Anadolu üzerindeki baskısı. Moğollar, Kösedağ Savaşı (1243) sonrası Anadolu'yu fiilen kontrol altına almışlardı. Bu durum, beyliklerin dış politikalarını ve birbirleriyle olan ilişkilerini derinden etkiliyordu.
* Moğol Tetikleyicisi: Moğollar, beylikleri doğrudan yönetmek yerine, onları birbirine düşürerek ve kendi çıkarları doğrultusunda kullanarak kontrol etmeye çalışıyorlardı. Bazen bir beyliği diğerine karşı destekliyor, bazen de doğrudan askeri müdahalede bulunuyorlardı. Bu durum, beyliklerin kendi aralarındaki ittifakları ve düşmanlıkları sürekli değiştiriyordu. Fıkar Savaşı'nda da Moğol müdahalesi veya beklentisi, beyliklerin hamlelerini belirleyen önemli bir faktördü. Bir beylik, rakibine karşı Moğol desteğini almaya çalışırken, diğeri Moğolların dikkatini çekmemeye özen gösteriyordu.
* Güç Boşluğu ve Anarşi: Moğol baskısı, Selçuklu merkezi otoritesini tamamen çökertmişti. Bu da Anadolu'da bir güç boşluğu yaratmış ve her beyliğin kendi başına hareket etmesine, güçlenmeye çalışmasına yol açmıştı. Fıkar Savaşı da bu anarşik ortamın bir yansımasıydı. Beylikler, hayatta kalmak ve güçlenmek için sürekli birbirleriyle savaşıyorlardı.
Diğer Aktörler ve Sonuçlar
Fıkar Savaşı'nda sadece Karamanoğulları ve Eşrefoğulları yoktu. Bölgedeki diğer küçük beylikler ve aşiretler de zaman zaman bu çatışmalara dahil olmuştu. Örneğin, Hamidoğulları gibi beylikler, zaman zaman bir tarafa meyletmiş, zaman zaman da arabuluculuk rolü üstlenmeye çalışmıştı.
* Hamidoğulları: Isparta ve Eğirdir civarında hüküm süren Hamidoğulları, coğrafi olarak her iki beyliğe de yakındı. Bu durum, onların bazen Karamanoğulları ile ittifak kurmasına, bazen de Eşrefoğulları'nı desteklemesine neden oluyordu. Onlar da kendi topraklarını koruma ve genişletme derdindeydiler.
* Kösedağ Sonrası Düzen: Fıkar Savaşı, aslında Kösedağ Savaşı'nın Anadolu'da yarattığı yeni düzenin bir parçasıydı. Beylikler, Moğol hegemonyası altında kendi iktidar alanlarını genişletme mücadelesi veriyordu. Bu savaşlar, Anadolu'nun siyasi haritasının sürekli değişmesine ve yerel güç dengelerinin yeniden şekillenmesine yol açtı.
Pratik bir ipucu olarak şunu söyleyebilirim: Anadolu beylikleri dönemi çatışmalarını anlamak için sadece beyliklerin kendi iç dinamiklerine değil, aynı zamanda Moğol hegemonyasının Anadolu üzerindeki etkisine de bakmak gerekir. Fıkar Savaşı, aslında bu karmaşık dönemin bir mikrokozmosuydu. Neticede, bu savaşlar beylikler arasında kalıcı bir üstünlük sağlamaktan çok, mevcut güç dengesini sürekli değiştiren ve bölgeyi istikrarsızlaştıran bir dizi çatışmadan ibaretti. Eşrefoğulları, Karamanoğulları'na nazaran daha küçük bir beylikti ve zamanla Karamanoğulları'nın genişlemesi karşısında varlıklarını sürdürmekte zorlandılar. Fıkar Savaşı, Eşrefoğulları'nın zayıflamasına ve Karamanoğulları'nın bölgedeki etkinliğini artırmasına katkıda bulunmuştur.