Türk devletinin dini İslam'dır hangi ilke?

18.03.2025 1 görüntülenme Son güncelleme: 19.03.2025

Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan bu yana, devletin dininin ne olduğu konusu zaman zaman tartışmalara yol açmıştır. Özellikle 1928 yılında yapılan bir değişiklik, bu konuyu daha da karmaşık hale getirmiştir. Peki, "Türk devletinin dini İslam'dır" ifadesi hangi ilke ile ilgilidir? Bu sorunun cevabını ararken, laiklik ilkesinin ne anlama geldiğini ve Türkiye'deki tarihsel sürecini incelemek önemlidir.

Laiklik İlkesinin Anlamı ve Önemi

Laiklik, devletin din ve inançlar karşısında tarafsız olmasını, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasını ifade eder. Bu ilke, her bireyin din ve vicdan özgürlüğünü güvence altına alır. Laik bir devlette, hiçbir dine ayrıcalık tanınmaz ve tüm inançlar eşit mesafede değerlendirilir. Laiklik, demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün temel taşlarından biridir.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, laikliği modernleşme ve çağdaşlaşma hedefinin bir parçası olarak görmüştür. Ona göre, akıl ve bilimin rehberliğinde ilerlemek için dinin siyasi ve hukuki alandan ayrılması gerekmekteydi.

1924 Anayasası ve 1928 Değişikliği

Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk anayasası olan 1924 Anayasası'nın 2. maddesi, "Türkiye Devleti'nin dini, Din-i İslam'dır" hükmünü içeriyordu. Ancak, 1928 yılında yapılan bir değişiklikle bu madde anayasadan çıkarıldı. Bu değişiklik, Türkiye'nin laikleşme sürecinde önemli bir adım olarak kabul edilir. Bu değişiklikten sonra, anayasada devletin dininin İslam olduğuna dair bir ifade yer almamıştır.

Bu değişiklik, laiklik ilkesinin anayasal düzlemde daha da güçlenmesini sağlamıştır. Devletin dininin belirtilmemesi, tüm inançlara eşit mesafede durulması ve din özgürlüğünün korunması prensiplerine hizmet etmiştir. 1928 değişikliği, Türkiye'nin modernleşme ve çağdaşlaşma yolunda attığı önemli adımlardan biridir.

Günümüzde Laiklik İlkesi

Günümüzde Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda, devletin dininin ne olduğuna dair bir ifade bulunmamaktadır. Anayasa, laiklik ilkesini açıkça benimsemekte ve din ve vicdan özgürlüğünü güvence altına almaktadır. Laiklik, Türkiye'nin demokratik ve hukuk devleti niteliğinin korunması açısından hayati öneme sahiptir.

Özetle, "Türk devletinin dini İslam'dır" ifadesi, 1928 yılında yapılan anayasa değişikliği ile kaldırılmıştır. Bu değişiklik, laiklik ilkesinin güçlenmesine ve din ve devlet işlerinin ayrılmasına katkı sağlamıştır. Laiklik, Türkiye Cumhuriyeti'nin temel niteliklerinden biri olarak varlığını sürdürmektedir.