Kıbrıs'ın alınması hangi padişah?

Kıbrıs'ın Fethi: Hangi Padişahın Eseri?

Kıbrıs'ın Osmanlı İmparatorluğu'na geçişi, tarihimizin önemli dönüm noktalarından biridir. Bu büyük fetih, II. Selim devrinde gerçekleşmiştir. Yani "Kıbrıs'ın alınması hangi padişah?" sorusunun cevabı net olarak II. Selim'dir. Bu işin arkasındaki isim Sokollu Mehmet Paşa'dır ama padişahlık mührü II. Selim'in elindedir.

Deneyimlerime göre, bu tür büyük fetihlerin arkasında sadece bir kişi değil, güçlü bir devlet mekanizması ve vizyoner liderler bulunur. II. Selim, babası Kanuni Sultan Süleyman'ın mirasını devralan bir padişahtı ve onun döneminde de Osmanlı Devleti'nin gücü doruktaydı.

Neden Kıbrıs? Stratejik Önem ve Venedik Tehdidi

Kıbrıs'ın fethinin ardında yatan temel nedenleri anlamak için dönemin siyasi ve stratejik dengelerine bakmak gerekir.

  • Akdeniz Hakimiyeti: Kıbrıs, Akdeniz'in stratejik bir noktasında yer alıyordu. Osmanlı Devleti'nin Doğu Akdeniz'deki hakimiyetini pekiştirmesi ve Venedik gibi rakip denizci devletlerin etkisini kırması için adanın ele geçirilmesi büyük önem taşıyordu. Venedik Cumhuriyeti, adayı uzun yıllardır elinde tutuyordu ve Akdeniz ticaret yollarında önemli bir güçtü.
  • Ticaret Yolları: Kıbrıs, hem Mısır'a giden hem de Levant'tan gelen deniz ticaret yollarının üzerinde bulunuyordu. Adanın Venedik kontrolünde olması, Osmanlı ticaret gemileri için bir tehdit oluşturuyordu.
  • Dini ve Siyasi Prestij: Kutsal topraklara giden yolların güvenliği ve Akdeniz'deki Müslüman nüfusun durumu da fetih kararında etkili olmuştur. Adanın fethi, hem dini hem de siyasi prestiji artıracak bir hamleydi.

Bu nedenlerle, Venedik ile uzun süredir devam eden gerginlik, Kıbrıs'ın fethi için zemin hazırlamıştır.

Fetih Süreci: Zorlu Bir Mücadele

Kıbrıs'ın fethi kolay olmamıştır. Uzun ve kanlı bir kuşatma süreci yaşanmıştır.

  • Başlangıç: 1570 yılında Lala Mustafa Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu, Kıbrıs'a doğru harekete geçti. İlk hedef, adanın en güçlü savunmalarından biri olan Larnaka (Limasol) ve ardından Lefkoşa'ydı.
  • Lefkoşa'nın Düşüşü: Yaklaşık 40 gün süren şiddetli bir kuşatmanın ardından Lefkoşa, 9 Eylül 1570'te fethedildi. Bu, adanın fethinde kilit bir adımdı.
  • Magosa Kuşatması: Adanın en önemli limanlarından biri olan Magosa'nın (Gazimağusa) fethi ise daha uzun sürmüştür. Yaklaşık 11 ay süren kuşatmanın ardından, 1 Ağustos 1571'de Magosa da Osmanlı topraklarına katılmıştır. Bu kuşatma sırasında Venedik komutanı Marcantonio Bragadin'in gösterdiği direniş ve sonrasındaki trajik olaylar tarihe geçmiştir.

Deneyimlerime göre, bu tür kuşatmalar sadece askeri gücün değil, aynı zamanda lojistiğin, moralin ve stratejik zekanın da bir göstergesidir. Osmanlı askerlerinin gösterdiği azim ve kararlılık, bu zorlu görevin tamamlanmasını sağlamıştır.

Sonuçları: Akdeniz Dengelerinin Değişimi

Kıbrıs'ın fethi, sadece bir ada fetih olmanın ötesinde, Akdeniz'deki güç dengelerini kökten değiştirmiştir.

  • Osmanlı Üstünlüğü: Akdeniz'de Osmanlı hakimiyeti pekişmiş, Venedik'in gücü önemli ölçüde kırılmıştır. Bu, Osmanlı Devleti'nin denizlerdeki prestijini ve etkisini artırmıştır.
  • İnebahtı Savaşı: Kıbrıs'ın fethine bir tepki olarak, Hıristiyan ittifakı (Kutsal İttifak) İnebahtı'da Osmanlı donanmasına saldırmış ve büyük bir yenilgiye uğratmıştır. Ancak bu yenilgi, Osmanlı'nın Akdeniz'deki genel üstünlüğünü uzun vadede değiştirmemiştir. Donanmayı kısa sürede yeniden inşa etme kapasitesi, Osmanlı'nın gücünü göstermiştir.
  • Kıbrıs'ın Yönetimi: Kıbrıs, Osmanlı İmparatorluğu'nun bir eyaleti haline gelmiş ve yaklaşık 300 yıl boyunca Osmanlı hakimiyetinde kalmıştır. Adanın idari, ekonomik ve sosyal yapısı bu süreçte şekillenmiştir.

Eğer sen de tarihte bu tür büyük değişimlerin nasıl yaşandığını merak ediyorsan, Kıbrıs fethi gibi olayları incelemek sana çok şey katacaktır. Bu fetih, sadece bir toprak kazanımı değil, aynı zamanda bölgesel güç dinamiklerini değiştiren, stratejik bir zaferdir.