İstanbul Sözleşmesi cinsel yönelim maddesi nedir?

İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadele edilmesini amaçlayan uluslararası bir insan hakları sözleşmesidir. Sözleşme, 2011 yılında imzaya açılmış ve birçok ülke tarafından onaylanmıştır. Ancak, bazı çevrelerde sözleşmenin içeriği, özellikle de cinsel yönelim maddesi tartışmalara yol açmıştır.

İstanbul Sözleşmesi ve LGBTİ+ Hakları

İstanbul Sözleşmesi'nin temel amacı, kadınları her türlü şiddetten korumak ve şiddeti önlemektir. Sözleşme, ayrımcılık yasağı ilkesini benimser ve bu ilke doğrultusunda, şiddetin önlenmesi ve mağdurların korunması süreçlerinde cinsel yönelim de dahil olmak üzere hiçbir ayrımcılığa izin verilmemesi gerektiğini vurgular.

Sözleşmenin 4. maddesi, ayrımcılık yasağını açıkça belirtir ve bu maddeye göre, sözleşme hükümlerinin uygulanmasında "cinsiyet, toplumsal cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasi veya diğer görüşler, ulusal veya sosyal köken, bir ulusal azınlıkla bağlantılı olma, mülk, doğum, cinsel yönelim, toplumsal cinsiyet kimliği, sağlık durumu, engellilik, medeni hal, göçmenlik statüsü veya diğer statüler" gibi herhangi bir temelde ayrımcılık yapılamaz.

Cinsel Yönelim Maddesi Hakkındaki Tartışmalar

İstanbul Sözleşmesi'ndeki cinsel yönelim ifadesi, bazı kesimler tarafından eleştirilmektedir. Bu eleştirilerin temelinde, sözleşmenin "aile yapısını bozduğu", "eşcinselliği teşvik ettiği" gibi iddialar yer almaktadır. Ancak, bu iddiaların aksine, sözleşme hiçbir şekilde belirli bir yaşam tarzını veya aile modelini dayatmamaktadır. Amacı, şiddetin önlenmesi ve tüm bireylerin eşit haklara sahip olmasının sağlanmasıdır.

Sözleşme, LGBTİ+ bireylerin de şiddete maruz kalabileceğini ve bu bireylerin de korunmaya ihtiyacı olduğunu kabul eder. Cinsel yönelim maddesi, bu bireylerin ayrımcılığa uğramadan korunmasını sağlamayı amaçlar. Bu madde, sözleşmenin kapsayıcılığını ve insan haklarına saygısını gösteren önemli bir unsurdur.

Özet ve Ana Noktalar

İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddetle mücadelede önemli bir araçtır. Sözleşmedeki cinsel yönelim maddesi, LGBTİ+ bireylerin de şiddetten korunmasını amaçlayan kapsayıcı bir hükümdür. Sözleşme, hiçbir şekilde belirli bir yaşam tarzını dayatmamakta, sadece şiddetin önlenmesi ve insan haklarının korunmasını hedeflemektedir. Tartışmalara rağmen, sözleşmenin temel amacı, tüm bireylerin eşit ve güvenli bir şekilde yaşamasını sağlamaktır.