Osmanlıcılık fikrini kim ortaya attı?
Osmanlıcılık Fikrinin Doğuşu ve Öncüleri
Osmanlıcılık fikrinin kime ait olduğunu kesin olarak tek bir isme bağlamak biraz yanıltıcı olur. Çünkü bu fikir, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerindeki toplumsal ve siyasi değişimlerin bir ürünüdür. Ama bu fikri somutlaştıran, devlet politikası haline getirilmesinde önemli rol oynayan isimlere bakmak lazım.
- Tanzimat Dönemi ve Fikrin Zemin Hazırlanması
Osmanlıcılık, temelinde imparatorluğun dağılmasını engellemek ve farklı etnik ve dini grupları tek bir çatı altında toplamak amacıyla ortaya çıkmış bir ideolojidir. Deneyimlerime göre, bu fikrin filizlendiği asıl dönem Tanzimat Fermanı'nın ilan edildiği 1839 yılıdır. Bu ferman, imparatorluk içindeki tüm tebaanın (tebaa, yani Osmanlı vatandaşı demek oluyor) din, dil, ırk ayrımı gözetilmeksizin kanun önünde eşit olduğunu ilan ediyordu. İşte bu eşitlik vaadi, Osmanlıcılık fikrinin ilk ve en önemli adımıydı.
Öncesinde de imparatorlukta yaşayan farklı milletler vardı elbet, ancak bu ayrımcılık olmadan bir vatandaşlık hukuku oluşturma çabası Tanzimat ile somutlaştı. Bu dönemde, özellikle Mustafa Reşid Paşa gibi önemli devlet adamları, Batı'daki milliyetçilik akımlarına karşı birleştirici bir güç olarak Osmanlıcılığı savunmuşlardır. 1856'da ilan edilen Islahat Fermanı da bu politikayı pekiştiren bir gelişme oldu. Bu fermanla gayrimüslimlere yeni haklar tanınması, Müslüman ve gayrimüslim tebaa arasındaki farkların azaltılması amaçlanıyordu.
- Namık Kemal ve Fikrin Yaygınlaşması
Osmanlıcılık fikrini halk arasında yaygınlaştıran, bu düşünceyi edebi ve kültürel bir harekete dönüştüren en önemli isimlerden biri şüphesiz Namık Kemal'dir. Kendisi bir gazeteci, yazar ve şair olarak, "vatan" ve "mil-let" kavramlarını kullanarak, Osmanlı İmparatorluğu'nun tüm unsurlarını kucaklayan bir "Osmanlı milleti" fikrini savundu. Deneyimlerime göre, Namık Kemal'in eserleri, özellikle tiyatro oyunları ve makaleleri, dönemin aydınları ve entelektüelleri üzerinde büyük bir etki yarattı. Onun "Vatan Yahut Silistre" gibi oyunları, halkın vatan sevgisi etrafında birleşmesini teşvik ediyordu.
Namık Kemal, "Osmanlılık" kelimesini ilk kez kullanmasa da, bu kavramın içeriğini dolduran düşünceleriyle öne çıkmıştır. Ona göre Osmanlılık, sadece padişaha bağlılık değil, aynı zamanda imparatorluk sınırları içinde yaşayan herkesin ortak bir aidiyet hissiyle bir araya gelmesi demekti. Bu, imparatorluğu ayakta tutmak için en mantıklı yoldu.
- Jön Türkler ve II. Meşrutiyet
Osmanlıcılık fikri,
- yüzyılın sonlarına doğru Jön Türkler (Yeni Osmanlılar) hareketiyle daha da ivme kazandı. Bu grup, imparatorluğun siyasi ve idari yapısını modernize etmek ve Batılılaşmak isterken, aynı zamanda Osmanlıcılığı da temel bir siyaset olarak benimsemişlerdi. 1908'de ilan edilen II. Meşrutiyet dönemi, Osmanlıcılığın devlet politikası olarak en güçlü şekilde uygulandığı zamanlardı.
Bu dönemde kurulan cemiyetler ve çıkan gazeteler aracılığıyla Osmanlıcılık fikri daha geniş kitlelere ulaştırılmaya çalışıldı. Prens Sabahattin, Abdullah Cevdet gibi isimler de bu fikrin farklı yönlerini savunmuşlardır. Ancak deneyimlerime göre, Balkan Savaşları gibi olaylar ve artan milliyetçilik akımları, Osmanlıcılık fikrinin imparatorluğun tüm unsurlarını bir arada tutma çabalarını sekteye uğrattı.
Öneri: Eğer Osmanlıcılık fikrinin nasıl şekillendiğini anlamak istiyorsan, Tanzimat Fermanı'nı, Islahat Fermanı'nı ve Namık Kemal'in edebi eserlerini incelemen sana çok şey katacaktır. Bu belgeler ve eserler, o dönemin ruhunu ve bu fikrin neden ortaya çıktığını daha iyi anlamanı sağlayacaktır. Unutma, tarih sadece kuru bilgiden ibaret değildir, aynı zamanda o dönemin insanlarının duygularını ve düşüncelerini anlamak da önemlidir.