Yunanistan hangi padişah döneminde bağımsız oldu?

Yunanistan'ın Bağımsızlığı ve Osmanlı Padişahları

Yunanistan'ın Osmanlı İmparatorluğu'ndan bağımsızlığını kazanması, sancılı ve uzun bir süreçtir. Bu bağımsızlık, tek bir padişah dönemine sığdırılamayacak kadar karmaşık olaylar zincirinin sonucudur. Ancak genel eğilimlere ve kilit noktalara baktığımızda, II. Mahmut döneminin bu süreçte önemli bir kırılma noktası olduğunu söyleyebiliriz.

Deneyimlerime göre, bu tür tarihsel bağımsızlık hareketlerini anlamak için sadece padişah isimlerine odaklanmak yetmez. Arkasındaki toplumsal, siyasi ve ekonomik dinamikleri de göz önünde bulundurmak gerekir. Yunanistan'ın bağımsızlık mücadelesi de tam olarak böyledir.

Rum İsyanı ve Osmanlı'nın Tepkisi

Yunanistan'ın bağımsızlık talepleri, esasen

  1. yüzyılın başlarında şekillenmeye başladı. Özellikle Fransız Devrimi'nin yaydığı milliyetçilik akımları ve Avrupa'daki büyük güçlerin (İngiltere, Fransa, Rusya) Osmanlı İmparatorluğu üzerindeki artan ilgisi, Yunanlılar için zemin hazırladı. Filiki Eterya gibi gizli örgütler, bu bağımsızlık ateşini canlı tutuyordu.

1821'de başlayan Osmanlı'ya karşı silahlı ayaklanma, II. Mahmut dönemine denk geliyordu. Bu dönemde Osmanlı, henüz Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa'nın isyanıyla da uğraşıyordu. Bu çifte sorun, devletin kaynaklarını ve dikkatini dağıtmış, Yunan isyanının ilk aşamalarında bazı avantajlar sağlamıştır.

Avrupa Güçlerinin Müdahalesi ve Navarin Olayı

Yunanistan'ın bağımsızlık mücadelesi, kısa sürede Avrupa büyük güçlerinin dikkatini çekti. Dini ve kültürel bağlar bahane edilerek, bu devletler Yunanlılara destek vermeye başladılar. Özellikle Rusya, Panslavizm ve Ortodoks halkları himaye etme politikasıyla ön plana çıktı.

En kritik olaylardan biri Navarin Baskını'dır (20 Ekim 1827). Bu olayda, İngiliz, Fransız ve Rus donanmaları, Osmanlı ve Mısır donanmalarını birleşik olarak İmparatorluk toprakları içinde (Navarin Limanı'nda) imha etti. Bu, Yunanistan'ın bağımsızlık yolunda atılmış en büyük ve en etkili adımlardan biriydi. II. Mahmut döneminde gerçekleşen bu olay, Osmanlı'nın denizde büyük bir darbe almasına neden oldu.

Sonuçlar ve Padişahların Rolü

Navarin'deki yenilgi ve sonrasında yaşanan gelişmeler, Yunanistan'ın fiili bağımsızlığını ilan etmesinin yolunu açtı. 1830 yılında imzalanan Londra Protokolü ile Yunanistan, Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı bir prenslik olarak tanındı. Ancak bu "bağlılık" kağıt üzerinde kaldı ve zamanla tam bağımsızlığa dönüştü.

Dolayısıyla, sorunun yanıtını tek bir padişaha bağlamak yerine, sürecin II. Mahmut döneminde en kritik aşamalara geldiğini ve bu dönemin padişahının bu gelişmeler karşısında ciddi sınavlar verdiğini belirtmek daha doğru olur. Ondan sonraki padişahların (Abdülmecit, Abdülaziz gibi) dönemlerinde ise bu bağımsızlık süreci hukuki olarak pekişmiştir.

Eğer bu döneme dair daha fazla bilgi edinmek istersen,

  1. yüzyıl Osmanlı tarihi ve Yunanistan'ın bağımsızlık savaşı üzerine yazılmış akademik çalışmaları inceleyebilirsin. Özellikle dönemin devlet adamlarının anıları ve yabancı diplomatların raporları, süreci daha yakından anlamana yardımcı olacaktır.