Son Mebusan Meclisi'nin başkanı kimdir?

18.03.2025 1 görüntülenme Son güncelleme: 19.03.2025

Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde, önemli bir dönüm noktası olan Son Mebusan Meclisi, Türk siyasi tarihinde özel bir yere sahiptir. Bu meclis, hem imparatorluğun geleceği hem de Türkiye Cumhuriyeti'nin temelleri açısından kritik kararlara imza atmıştır. Peki, bu tarihi meclisin başkanlığını kim üstlenmiştir? Gelin, bu sorunun cevabını ve Son Mebusan Meclisi'nin önemini birlikte inceleyelim.

Son Mebusan Meclisi'nin Başkanı: Reşat Hikmet Bey

Son Mebusan Meclisi'nin başkanlığını üstlenen kişi, Reşat Hikmet Bey'dir. Reşat Hikmet Bey, dönemin önemli siyasetçilerinden biriydi ve meclis başkanlığı görevini büyük bir sorumlulukla yerine getirmiştir. Meclisin açılışından kapanışına kadar geçen süreçte, Reşat Hikmet Bey'in liderliği, meclis çalışmalarının düzenli bir şekilde yürütülmesinde önemli bir rol oynamıştır.

Reşat Hikmet Bey'in başkanlığı döneminde, Son Mebusan Meclisi, tarihi bir karar alarak Misak-ı Milli'yi kabul etmiştir. Bu karar, Türkiye'nin bağımsızlık mücadelesinin temel taşlarından biri olmuş ve gelecekteki Türk devletinin sınırlarını belirlemiştir. Reşat Hikmet Bey'in bu süreçteki tarafsız ve yapıcı tutumu, Misak-ı Milli'nin kabulünde etkili olmuştur.

Son Mebusan Meclisi'nin Tarihi Önemi

Son Mebusan Meclisi, Osmanlı İmparatorluğu'nun son parlamentosu olması ve Misak-ı Milli'yi kabul etmesi nedeniyle büyük bir öneme sahiptir. Meclisin aldığı bu karar, Türk Kurtuluş Savaşı'nın seyrini değiştirmiş ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna zemin hazırlamıştır. Ayrıca, meclisin çalışmaları, dönemin siyasi atmosferini ve fikir ayrılıklarını yansıtması açısından da önemlidir.

Ne yazık ki, Son Mebusan Meclisi'nin ömrü uzun sürmemiştir. İstanbul'un İtilaf Devletleri tarafından işgal edilmesi üzerine meclis dağıtılmış ve üyeleri tutuklanmıştır. Ancak, meclisin aldığı kararlar ve ortaya koyduğu irade, Türk milletinin bağımsızlık arzusunun somut bir göstergesi olarak tarihe geçmiştir.

Özetle, Son Mebusan Meclisi, Türk tarihi açısından kritik bir dönemeçtir. Meclisin başkanı Reşat Hikmet Bey'in liderliği ve Misak-ı Milli'nin kabulü, Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atılmasında önemli bir rol oynamıştır. Bu tarihi meclis, her zaman Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin sembolü olarak hatırlanacaktır.