Tevbe suresi neden besmelesiz başlar?
Tevbe Suresi Neden Besmelesiz Başlar?
Tevbe suresi, Kur'an-ı Kerim'de Mushaf'ta baştan sona okunurken, baştaki besmele ile başlanmayan tek suredir. Bu durum, elbette üzerinde düşünülmesi gereken önemli bir noktadır. Deneyimlerime göre, bu durumun ardında yatan temel nedenleri ve tefsirlerdeki yaklaşımları şöyle özetleyebiliriz:
Tevbe suresi, genel olarak Müslümanların Mekke'den hicretinden sonraki dönemde, özellikle de hicretin
- yılında nazil olmuş ve o dönemin siyasi ve askeri durumunu yansıtan hükümler içermektedir. Bu surede, müşriklere karşı yürütülen cihat ve ganimet hukuku gibi konular ağırlık kazanır. Suredeki bazı ayetler, müşriklerle yapılan anlaşmaların bozulması, onlara karşı ilan edilen savaş hali ve Mekke'nin fethinden sonraki durum gibi konuları ele alır. Düşüncelerime göre, besmele genellikle rahmet ve merhamet ifadeleriyle başladığı için, doğrudan savaşa ve kılıca işaret eden bu tür sert hükümler içeren bir surenin başında besmele olmaması, içeriğinin doğal bir yansıması olarak görülebilir. Bu, Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla başlayan bir "bismillah"ın, bu spesifik bağlamda surenin genel mesajıyla bir dereceye kadar farklılık gösterebileceği şeklinde yorumlanabilir.
Bazı alimler ve müfessirler, Tevbe suresinin aslında Enfal suresi ile tek bir sure olduğunu, ancak Mushaf'ın tertibi sırasında ortadan ayrıldığını ve bu yüzden başına besmele konulmadığını düşünürler. Enfal suresi de Bedir Savaşı'nın ganimetleri ve savaşla ilgili hükümler içerir. Bu iki surenin birbirini takip eden konuları ve benzer içeriği, onları tek bir bütünün parçaları olarak görmemize neden olabilir. Eğer bu iki sure tek bir bütün ise, zaten ilk surenin (Enfal) sonunda besmele ile bitip, hemen ardından gelen ikinci surenin (Tevbe) başında besmele ile başlamaması mantıksal olarak da uygun düşer. Bir konudan diğerine geçerken besmele ihtiyacı ortadan kalkmış olur.
Besmele, yani "Bismillahirrahmanirrahim" (Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla), bir işe başlarken Allah'ın yardımını ve bereketini dilemektir. Bu, genellikle hayır ve barış odaklı işler için kullanılır. Tevbe suresinin içeriğinde ise, barışın olmadığı, savaşın hükümlerinin konulduğu ve müşriklere karşı kesin tavır alındığı durumlar aktarılır. Örneğin, surenin ilk ayetlerinden biri şöyle başlar: "Allah ve Rasulü, anlaşma yaptığınız müşriklere bir ültimatomdur." (Tevbe, 9/1). Bu tür sert ifadeler, besmelenin taşıdığı rahmet ve şefkat anlamıyla doğrudan örtüşmeyebilir. Bu nedenle, surenin doğrudan konuya dalması ve besmelesiz başlaması, içeriğinin doğal bir sonucudur. Bu, Allah'ın gazabının ve intikamının tecelli ettiği bazı durumların vurgulanması açısından da önemli görülür.
Pratik Bir Yaklaşım:
Kur'an okumaya başlarken, hangi sureyi okursanız okuyun, genel kaide "eûzü billahi mineş-şeytanir-racîm" diyerek besmele çekmektir. Tevbe suresini okumaya başlarken de bu genel kaideye uymak önemlidir. Ancak sureye geçerken besmele çekmeme hususu, surenin kendi özel durumundan kaynaklanan bir husustur. Yani, siz normal Kur'an okuma akışınızda Tevbe suresine geldiğinizde besmele çekmeden devam edersiniz. Bu, okuyuşun usulüne uygunluğunu sağlar.
Deneyimlerime göre, bu durum, Kur'an'ın her bir ayetinin, her bir suresinin Allah tarafından bir hikmetle indirildiğini ve bu hikmetlerin üzerinde tefekkür etmenin gerekliliğini gösteren güzel bir örnektir. Tevbe suresinin besmelesiz başlaması, sadece bir lafız meselesi değil, aynı zamanda içeriğin bir mesajını taşıyan derin bir konudur.