Peygamberimiz Ramazan'ın son 10 gününü nasıl geçirirdi?

15.03.2025 0 görüntülenme

Ramazan ayının manevi atmosferi, son on günde zirveye ulaşır. Bu mübarek günlerde, müminler ibadetlerini artırır, tefekkür eder ve Kadir Gecesi'ni idrak etmeye çalışır. Peki, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Ramazan'ın bu son günlerini nasıl geçirirdi? Onun sünnetine uymak, bu kıymetli zamanı en verimli şekilde değerlendirmemize yardımcı olacaktır.

İtikaf ve Mescitte İbadet

Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Ramazan'ın son on gününü genellikle itikaf yaparak geçirirdi. İtikaf, dünya işlerinden uzaklaşarak kendini tamamen ibadete vermek demektir. Mescitte kalır, namaz kılar, Kur'an okur, zikir ve dua ile meşgul olurdu. Bu, O'nun Allah'a olan bağlılığının ve yakınlığının bir göstergesiydi.

Günümüzde itikaf yapmak her ne kadar mümkün olmasa da, Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) bu sünnetinden ilham alarak, Ramazan'ın son günlerinde vaktimizi mümkün olduğunca mescitte geçirmeye, namazlarımızı cemaatle kılmaya ve Kur'an okumaya gayret edebiliriz. Hatta evimizin bir köşesini mescit gibi düzenleyerek, orada ibadetlerimize yoğunlaşabiliriz.

Geceyi İhya Etmek ve Kadir Gecesi'ni Aramak

Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Ramazan'ın son on gününde geceleri daha fazla ibadetle geçirir, ailesini de bu konuda teşvik ederdi. Bu gecelerde Kadir Gecesi'ni arardı. Kadir Gecesi, bin aydan daha hayırlı olan mübarek bir gecedir ve bu gecede yapılan ibadetlerin sevabı kat kat fazladır.

Bu nedenle, Ramazan'ın son on gününde özellikle geceleri uyanık kalarak, nafile namazlar kılabilir, Kur'an okuyabilir, tövbe ve istiğfar edebiliriz. Kadir Gecesi'nin hangi gece olduğunu kesin olarak bilemesek de, bu mübarek günlerin her birini Kadir Gecesi gibi değerlendirerek, bol bol dua etmeli ve Allah'tan af dilemeliyiz.

Cömertlik ve İnfak

Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Ramazan ayında her zamankinden daha cömert olur, ihtiyaç sahiplerine yardım etmeye özen gösterirdi. Özellikle Ramazan'ın son on gününde bu cömertliği daha da artırırdı. İnfak, sadece maddi yardımla sınırlı değildir; güler yüz göstermek, güzel söz söylemek, insanlara faydalı olmak da birer infaktır.

Bizler de Ramazan'ın son günlerinde çevremizdeki ihtiyaç sahiplerini gözetmeli, onlara yardım eli uzatmalıyız. Maddi imkanlarımız elvermiyorsa, manevi olarak destek olabilir, dualarımızla onlara güç verebiliriz. Unutmayalım ki, yapılan her iyilik Allah katında karşılığını bulacaktır.

Ramazan'ın son on gününü Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) sünnetine uygun olarak geçirmek, bu mübarek ayı en verimli şekilde değerlendirmemize yardımcı olacaktır. İtikaf yapamasak bile, mescitte daha fazla vakit geçirmeye, geceleri ibadetle ihya etmeye, cömert olmaya ve bol bol dua etmeye gayret edelim. Bu sayede, Kadir Gecesi'nin feyzinden ve bereketinden nasiplenebilir, Allah'ın rızasını kazanabiliriz.