Ölüm morluğu ne demek?

Ölüm morluğu, tıp literatüründe "livor mortis" olarak da bilinen ve ölüm gerçekleştikten sonra vücudun alt kısımlarında gözlemlenen mor renkteki renk değişimleridir. Bu durum, kan dolaşımının durmasıyla birlikte yer çekimi etkisiyle kanın vücudun en alçak bölgelerinde toplanması sonucu meydana gelir. Ölüm zamanının belirlenmesinde adli tıp uzmanları için önemli bir ipucu niteliği taşır. Ölüm morluğu, genellikle ölümden sonraki ilk 30 dakika ile 2 saat arasında başlar ve 6-12 saat içinde maksimum seviyeye ulaşır. Vücudun temas halinde olduğu yüzeylerde (örneğin, zemin veya yatak) morluk oluşmaz çünkü bu bölgelerde kanın toplanması engellenir. Morluğun rengi ve yayılımı, ölüm nedenine ve vücudun pozisyonuna bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Örneğin, karbonmonoksit zehirlenmelerinde morluklar daha pembe-kırmızı renkte olabilir. Adli tıp açısından, ölüm morluğunun incelenmesi, ölümün ne zaman gerçekleştiği ve cesedin ölümden sonra hareket ettirilip ettirilmediği gibi önemli sorulara cevap bulmaya yardımcı olur. Morluğun sabitlenmiş olması, cesedin pozisyonunun değişmediğini gösterirken, farklı bölgelerde morlukların bulunması cesedin hareket ettirildiğine işaret edebilir. Bu nedenle, ölüm morluğu, cinayet soruşturmaları ve diğer adli vakalarda kritik bir rol oynar.