Filistin toprakları kime ait?

15.03.2025 0 görüntülenme

Filistin topraklarının kime ait olduğu sorusu, modern tarihin en karmaşık ve tartışmalı konularından biridir. Bu sorunun cevabı, sadece siyasi ve coğrafi değil, aynı zamanda tarihi, dini ve kültürel boyutları da içerir. Bu yazıda, Filistin topraklarının tarihsel arka planını, günümüzdeki durumu ve farklı perspektifleri ele alarak bu karmaşık soruyu anlamaya çalışacağız.

Tarihsel Arka Plan: Osmanlı İmparatorluğu'ndan Günümüze

Filistin, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, stratejik öneme sahip bir bölgedir. Osmanlı İmparatorluğu'nun 16. yüzyıldan 20. yüzyılın başlarına kadar süren hakimiyeti sırasında, Filistin, imparatorluğun bir parçasıydı. Bu dönemde bölgede yaşayan nüfusun çoğunluğunu Araplar oluşturuyordu, ancak Yahudiler de önemli bir azınlık olarak varlığını sürdürüyordu. Filistin, Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşüyle birlikte İngiliz mandası altına girdi.

İngiliz mandası döneminde (1920-1948), Siyonizm hareketinin etkisiyle Avrupa'dan Filistin'e Yahudi göçü hızlandı. Bu durum, bölgede yaşayan Araplar ile Yahudiler arasında gerginliklere ve çatışmalara yol açtı. 1947'de Birleşmiş Milletler (BM), Filistin'i Araplar ve Yahudiler arasında bölüştüren bir planı kabul etti. Ancak bu plan, bölgedeki gerginliği daha da artırdı ve 1948'de İsrail Devleti'nin kurulmasıyla sonuçlanan bir savaşa yol açtı.

Günümüzdeki Durum: İşgal ve Çözüm Arayışları

1948 Arap-İsrail Savaşı'nın ardından, Filistin topraklarının büyük bir kısmı İsrail kontrolüne geçti. Batı Şeria ve Gazze Şeridi ise Mısır ve Ürdün tarafından yönetildi. 1967'deki Altı Gün Savaşı'nda İsrail, Batı Şeria, Gazze Şeridi, Doğu Kudüs ve Golan Tepeleri'ni işgal etti. Bu işgal, uluslararası hukuka göre hala devam etmektedir ve Filistin-İsrail çatışmasının temelini oluşturmaktadır.

Günümüzde, Filistinliler, işgal altındaki topraklarda bağımsız bir devlet kurma mücadelesi vermektedir. Birleşmiş Milletler ve uluslararası toplumun büyük bir kısmı, iki devletli çözümü desteklemektedir. Bu çözüm, İsrail ve bağımsız bir Filistin devletinin, güvenli sınırlar içinde yan yana yaşaması prensibine dayanmaktadır. Ancak, yerleşimlerin genişlemesi, Kudüs'ün statüsü ve mülteci sorunu gibi çözülmemiş birçok sorun, bu çözümün önünde engel teşkil etmektedir.

Farklı Perspektifler: İsrail ve Filistin Bakış Açıları

İsrail, Filistin toprakları üzerindeki hak iddiasını, tarihi ve dini bağlarına dayandırmaktadır. İsrail'e göre, Yahudilerin bu topraklarda binlerce yıllık bir geçmişi vardır ve İsrail Devleti'nin kurulması, bu tarihi bağın bir sonucudur. Ayrıca, İsrail, güvenlik gerekçesiyle işgal altındaki toprakların kontrolünü elinde tuttuğunu savunmaktadır.

Filistinliler ise, topraklarının işgal altında olduğunu ve kendi kaderlerini tayin etme haklarının ihlal edildiğini savunmaktadır. Filistinlilere göre, İsrail'in yerleşim politikaları ve işgal uygulamaları, uluslararası hukuka aykırıdır ve barış sürecini baltalamaktadır. Bağımsız bir Filistin devletinin kurulması, Filistinliler için adalet ve özgürlüğün sağlanmasının tek yoludur.

Filistin topraklarının kime ait olduğu sorusu, karmaşık ve çok boyutlu bir sorudur. Tarihi, siyasi, dini ve kültürel faktörlerin etkileşimiyle şekillenen bu sorun, ancak adil ve kalıcı bir çözüm bulunarak aşılabilir. Uluslararası toplumun, iki devletli çözüm temelinde, İsrail ve Filistin arasında barışın sağlanması için çaba göstermesi gerekmektedir.